Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

KILIK KIYAFET DEVRİMİ VE CUMHURİYETİN SINIFSIZ TOPLUM ÜTOPYASI

Osmanlı İmparatorluğu da egemenliğin bir hanedana ait olduğu tüm diğer feodal devletler gibi sınıflı bir toplum yapısına sahipti ve Osmanlı egemenliğinde yaşayan insanlar mensup oldukları dini, etnik ya da ekonomik kökenli sınıflara göre farklı imtiyaz, hak ya da sorumluluklara sahiplerdi.

Benzer toplumlarda olduğu gibi her sınıfa mensup olan kişi, mensup olduğu sınıfı simgeleyen bir kılık, kıyafet ve başlık giyerdi.

Kılık kıyafetin simgesel özelliği o kadar yüksekti kişinin iktidardan aldığı pay dahi kılık kıyafet ile topluma ilan edilirdi.

Bu sistemde hükümdarın ya da hükümdar ailesinin giyim kuşamı, başlık ya da aksesuarları asla imparatorlukta yaşayan diğer insanlar tarafından kullanılamazdı.

Herkes duymuştur, Osmanlı ve Selçuklu’da Hilat giydirmek kavramı vardır ve Hilat giydirmek bir kişinin önemli bir devlet görevine getirilmesinin nişanesidir.

Osmanlı İmparatorluğunda her kesimin değişik şekillerde belirlenmiş kıyafetleri vardı. Herkesin hangi sınıfa ait olduğu, memur ya da asker olup olmadığı başındaki kavuğundan, sırtındaki kürk ve cübbesinden anlaşılırdı.

Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan cumhuriyetin ütopyası ise herkesin siyasi, ekonomik ve hukuki açıdan kanunlar önünde eşit olduğu sınıfsız bir toplum yaratmaktı. Böyle bir ütopya elbette ki Osmanlı düzenindeki sınıfsal imtiyazlara dayalı sistemin yıkılmasını gerektiriyordu. Cumhuriyet devrimleri ile bir taraftan bu sınıfsal imtiyazların hukuki ve ekonomik kaynakları ortadan kaldırılırken, diğer taraftan da kılık kıyafet devrimi ile simgesel unsurlar ortadan kaldırılmıştır.

Sınıflı toplum yapısının simgelerini ortadan kaldıran Kılık Kıyafet Devrimine temel olan iki kanun vardır, bunlar:

Şapka İktisası Hakkında Kanun

Madde 1 – Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idarei umumiye ve hususiye ve mahalliyeye ve bilümum müessesata mensup memurin ve müstahdemin Türk milletinin iktisa etmiş olduğu şapkayı giymek mecburiyetindedir. Türkiye halkının da umumi serpuşu şapka olup buna münafi bir itiyadın devamını hükümet meneder.

Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun

Madde 1 – Her hangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar ruhanilerin mabet ve ayinler haricinde ruhani kisve taşımaları yasaktır. Hükümet her din ve mezhebden münasib göreceği yalnız bir ruhaniye mabed ve ayin haricinde dahi ruhani kıyafetini taşıyabilmek için muvakkat müsaadeler verebilir. Bu müsaade müddetinin hitamında onun aynı ruhani hakkında yenilenmesi veya bir başka ruhaniye verilmesi caizdir.
Madde 2 – Türkiye’de kanuna tevkifan teşekkül etmiş ve edecek olan izcilik ve sporculuk gibi topluluklar ve cemiyet ve kulüb gibi heyetler ve mektebler mahsus kıyafet, alamet ve levazım taşımak istedikleri zaman yalnız nizamname veya talimatname ile muayyen tiplere uygun kıyafet, alamet ve levazım taşıyabilirler.
Madde 3 – Türkiye’de bulunan Türklerin ve yabancıların, yabancı memleketlerin siyaset, askerlik ve milis teşekkülleri ile münasebetli kıyafet ve alametlerini ve lavazımını taşımaları yasaktır.
Madde 4 – Ecnebi teşekkül mensuplarının kendi kıyafet, alamet ve levazımları ile Türkiye’yi ziyaret etmeleri, İcra Vekilleri Heyetince tayin olunacak mercilerin müsaadesine tabidir.
Madde 5 – Türkiye Devleti nezdine memur bulunanların kıyafetleri beynelmilel mer’i adetlere tabidir. Müsaadei mahsusa ile gelen yabancı memleketler kara, deniz, hava kuvvetlerine mensup kimselerin resmi üniformalarını nerelerde ve ne zaman taşıyabilecekleri İcra Vekilleri Heyeti karariyle tayin olunur.

Bu iki devrim kanunu cumhuriyet ve devrim karşıtları tarafından şiddetle eleştirilmiş ve istismar edilmiştir.
Önce şunu söyleyeyim bu iki kanunu okuduğunuz zaman türban ve çarşaf dahil kadın giyim kuşamına yönelik en ufak bir müdahale bile olmadığını görürsünüz. Şapka kanunu ise daha ziyade milletvekili, memur ve devlet hizmetinde olanlara yöneliktir. Kılık kıyafet kanununun esası da din adamlarının mabedler dışında dini kisveler ile dolaşmasını yasaklamaktır.

Kim bu kanunlara mantıksız ve kim sınıfsız toplum yaratma idealine değersiz diyebilir ki?

 

 

https://www.tamgaturk.com/kilik-kiyafet-devrimi-ve-cumhuriyetin-sinifsiz-toplum-utopyasi/