…

HER KARIŞ TOPRAĞI EKİN!

Bu salgın ile birlikte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve alıştığımız her şey kökten değişecek…

Bu salgının ne kadar süreceği ne kadar geniş bir alana yayılıp ne kadar insanı etkileyeceği ve kaç insanın ölümüne yol açacağı henüz bilinmiyor maalesef.

Bu yazının kaleme alındığı ana kadar 1,1 milyon insanı etkileyip 60 bin kişinin ölümüne yol açtığını dikkate alırsak durumun ne kadar ciddi ve ölümcül olduğunu da anlarız.

Bu kadar yoğun bir bilinmezlik içinde doğal olarak, ülkelerin üretim güçlerinin ne kadar darbe alacağını bugünden öngörmek de mümkün değil.

Bu hem biyolojik, tıbbi ve hem de ekonomik çifte krizin üretim gücünü çökertmesine izin vermek, salgının vereceği hasar ve getireceği yıkımdan çok daha fazlasına sebep olabilir.

Devletler bir yandan salgın hastalık ile mücadele ederken bir yandan da ülkelerinde bir gıda kıtlığı yaşanmaması için bütün olanaklarını seferber ediyor. Akıllı ve tedbirli yönetimler üretim öncelikli tarım politikalarının ön plana çıktığı stratejiler uyguluyor ve gıda ihracatına da yasaklar getiriyor.

Aynı strateji ve politikaları acilen Türkiye de uygulamalıdır! Öncelikle her türlü gıda ürünü ihracatı derhal yasaklanmalıdır.

İkinci olarak ülke genelinde ekilmedik tek bir karış tarla, dikilmedik tek bir bağ bostan bırakılmamalıdır! Tüm olanaklarımızı seferber edip, dağı taşı ekelim, dikelim…

Bu salgının yol açtığı ya da aşabileceği insan gücü eksikliği gerekirse ordu ve gerekirse de gönüllüler devreye alınarak aşılmalıdır.

Çiftçinin, besicinin her ihtiyacı, stratejik önem atfedilerek derhal çözülmelidir. Çiftçi mazot, gübre, ilaç, tohum sıkıntısı çekmemelidir! Bunları hangi para ile alacağım, kredi borcumu nasıl ödeyeceğim diye bir derdi de olmamalıdır!

Dahası hazineye ait ekilmeyen, dikilmeyen topraklar da çiftçiye dağıtılarak ekilmesi, dikilmesi sağlanmalıdır, bunu yapmak isteyen çiftçi bulunamazsa devlet kendi toprağını kendi ekmelidir! Her halükârda ekilmedik, dikilmedik tek bir karış toprak bırakılmamalıdır.

Unutmayın mülteciler vs. dahil 90 milyon boğazız, bu insanları günde üç öğün doyurmak zorundayız, burada en küçük bir zafiyete izin vermek kabul edilemez, böyle bir zaaf meydana gelirse de şimdiden söyleyeyim sonuçları öngörülemez vahamet olabilir…

Şimdiden açıkça söyleyeyim; önümüzdeki dönem gıda açığını ithalat yolu ile kapatmak mümkün olamayacak gibi görünmektedir. Param var, param olmasa da borç alır, ithalat yapar, gıda açığımı kaparım dönemi artık sona ermiştir.

Ürün Tarlada Çürümemeli

Türkiye’nin tarım politikaları uzun zamandır son derecede yanlış ve dışa bağımlıydı, artık bu politikalar derhal terk edilmeli, yerli ve millî tarıma önem veren ve tarımı stratejik sektör kabul ederek destekleyen politikalar acilen, evvel emir yürürlüğe koyulmalıdır.

Bu salgın yüzünden işsiz ve gelirsiz kalan insanların gıda satın alamayacak, aç biilaç kalacak bir hale gelmesini engellemek sosyal devletin temel görevidir. Çöken talep, aksayan lojistik ve düşen satın alma gücü yüzünden çiftçinin zarar etmesini engellemek de devletin stratejik görevidir! Devlet gıda ürünlerinin lojistiğini sağlamak için gerekirse demiryollarını ve gerekirse de askerî araçları ve orduyu devreye almaya hazır olmalıdır, herhangi bir şekilde tarım ürünlerinin büyük tüketim noktalarına ulaştırılamayıp elde kalması, tarlada çürümesi engellenmelidir.

Bu çifte krizi yönetmek bilimsel bilgi birikimi, duru bir akıl, stratejik düşünme ve planlama kabiliyeti gerektirir, iktidarın bu krizi bu yeteneği ve liyakati olan insanlar ile birlikte yönetmesi gerekir. Doğal olaylar eğer iyi yönetilemezse her daim felakete dönüşür, kimsenin bunu unutmaması gerekir.

Bu kriz dünyanın çok uzun süredir karşılaşmadığı kadar kompleks, çetrefilli ve çetin bir sınav, bu sınavı geçmekte başarılı olmak için hazırlıkların tamam olması, akıllı davranılması, bilimin rehberliğinin içselleştirilmesi ve çok çalışılması gerekir. Bu makalemde ülkemizde bu krizi yönetenlere sınavda çıkacak en zor sorunun hangi noktadan geleceğinin kopyasını verdim, umarım yazdıklarımı dikkate alır ve gerekli tedbirleri acilen alırlar.

• Yazarın Son Makaleleri