Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

            Radyasyon enerjidir, enerjinin ortama yayılması ya da bir yerden bir yere taşınmasıdır. Radyasyon hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır, çünkü her yerde vardır ve biz farkında olmasak bile bizimle beraberdir. Bulunduğumuz her ortamda radyasyonla beraberiz ve onunla yaşamaktayız. Soluduğumuz havada, içtiğimiz suda, yediğimiz yiyecekte ve kullandığımız hemen her türlü eşyada radyasyon vardır. Öyleyse, bu kadar iç içe olduğumuz radyasyonla yaşamayı öğrenmeli, ondan faydalanmalı ama en az şekilde etkilenecek tedbirleri alabilecek bilinçte olmalıyız.

            Radyasyon etkilerine göre, iyonlaştırıcı (maddenin yapısında değişim yapan) ve iyonlaştırıcı olmayan şeklinde adlandırılır. İyonlaştırıcı radyasyon da parçacık olarak (alfa, beta, hızlı elektron) ve dalga şeklinde (gama ve x ışınları) olmaktadır. İyonlaştırıcı olmayan radyasyon ise, sadece dalga tipinde (radyo dalgaları, mikrodalgalar, kızıötesi dalgalar ve görülebilir ışık) bulunmaktadır.

            Hayatımızın bir parçası olan radyasyonu doğal ve yapay kaynaklardan almaktayız. Maruz kaldığımız radyasyonun yaklaşık % 85’i doğal, % 15’i de yapay kaynaklardan oluşmaktadır. Doğal kaynaklar çevremizdeki ve dünyadaki her tür radyoaktif kaynaklardır ki bunlar uzay, soluduğumuz hava, yediğimiz yiyecekler, evlerimizin yapı malzemeleridir (kozmik ışınlar, radon gazı, gama ışını vb). Yapay kaynaklar ise insan eliyle üretilen ekipmanlar (fosforlu saatler ve paratoner gibi bazı tüketici ürünleri, tıbbi cihazlar, endüstri ve tarımda kullanılan bazı malzemeler, nükleer denemeler vb), her tür elektronik ve elektrikli cihazlardır.

            Bu makalede radyasyonun yaygın kullanım alanlarından biri olan tıbbi uygulamalardan bahsedeceğiz: Tıpta radyasyon hangi alanlarda ve ne maksatla kullanılmakta, teşhis koyma ve tedavi yapılmasına nasıl yardımcı olmaktadır? Sağlığımızın en az etkilenmesi için ne gibi tedbirler almalıyız?

Tıbbi alandaki radyasyon uygulamaları, radyasyonla görüntü elde etme ve hücre veya tümörleri yok etme amaçlarıyla yapılır. Bu özelliklerinden dolayı radyasyon hastalıkların teşhis ve tedavisinde önemli rol oynamaktadır. X ışınlarının bulunduğu günden beri yaygın olarak kullanılan röntgen ile beraber, bilgisayarlı tomografi, ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi sayesinde vücudun bütünlüğünü bozmadan vücudun derinliklerindeki tüm dokuların çok ince detayına kadar görüntülemesini sağlanabilmektedir.

 Radyoloji; radyasyonun tıbbi alanda halen kullanılmakta olan en eski çeşidi X ışınlarını, genellikle hastalıkların teşhisi amacıyla, hastadan geçirerek hastalıklı bölgenin görüntüsünü radyografi (röntgen) filmi şeklinde elde etmektir. Bilgisayarlı tomografi, röntgen, anjiografi ve mamografi gibi yöntemlerde iyonlaştırıcı radyasyon vardır. Ancak manyetik rezonans (MR) ve ultrasonografi de iyonlaştırıcı radyasyon bulunmamaktadır.

Bazı radyolojik tetkikler sonucu ülke seviyelerine ve yapılan tetkiklere göre hastaların maruz kaldığı etkin dozlar

TETKİKLER HER BİR TETKİKTE MARUZ KALINAN ETKİN DOZ[i] (mSv)[ii]
 

Seviye 1*

Seviye 2**

Seviye 3-4***

Dünya

Göğüs Radyografisi 0.14 0.14 0.20 0.14
Kol, bacak ve eklemler 0.06 0.06 0.1 0.06
Kafa 0.1 0.1 0.15 0.1
Karın 0.5 0.6 1 0.55
Üst sindirim sistemi 3.6 4 4 3.7
Üriner sistem grafisi 3.7 3.9 4 3.7
Mamografi 0.5 0.5 0.5 0.5
Bilgisayarlı Tomografi 8.8 5 5 8.6
Anjiyografi 12 12 12 12
Cerrahi işlemler 20 20 20 20
Diş 0.02 0.1 0.1 0.03

* Seviye 1; Doktor başına 1000’den az hasta düşen ülkeler 
** Seviye 2; Doktor başına 1000-3000 arası hasta düşen ülkeler (Ülkemiz de bu gruptadır.) 
*** Seviye 3; Doktor başına 3000-10000 arası hasta düşen ülkeler 
****Seviye 4; Doktor başına 10000’den fazla hasta düşen ülkeler          

Nükleer Tıp; vücuttaki organ veya dokuların işlevleriyle ilgili çalışmalar yapmak üzere bazı radyoaktif maddeler kullanılmasıdır. Bu tür çalışmalarda radyoaktif madde, vücuda enjekte edildiği zaman incelenecek dokuda toplanmasını ve geçici bir süre buraya yerleşmesini sağlayacak bir kimyasal madde ile birleştirilmektedir. Radyoaktif maddenin vücuttaki dağılımı veya akışı Gama kamera adı verilen cihazlarla gözlenmekte ve bu görüntünün incelenmesi sonucunda doku hakkında bilgi edinilmektedir. Bu tür teşhislerde maruz kalınan doz, radyoizotopun cinsine ve miktarına göre değişmektedir.

Tanısal amaçlı nükleer tıp uygulamalarında ülke seviyelerine ve yapılan işlemlere göre hastaların maruz kaldığı etkin dozlar
İŞLEMLER KULLANILAN RADYOİZOTOPLAR HER BİR İŞLEMDE MARUZ KALINAN ETKİN DOZ (MSV)
    Seviye 1 Seviye 2 Seviye 3 Seviye 4 Dünya
Kemik Tc 99m 4.5 4.5 4 4 4.5
Kalp-Damar Tc 99m, Tl 201 8 8 12 12 8
Akciğer perfüzyonu Tc 99m 1.5 2 2 2 1.5
Böbrek Tc 99m, I 131 /I 123 1.5 3 3 3 1.9
Karaciğer/Dalak Tc 99m 1.7 2 2 2 1.7
Beyin Tc 99m 6 6 6 6 6
Her bir işlemde hastanın maruz kaldığı ortalama etkin doz 4.3 6.7 20 20 4.6

 

Radyoterapi; kanserli hücrelerin tedavi edilmesi çalışmalarıdır. Yüksek enerjili X ışınları veya Co-60 ve benzeri gama ışını yayan radyoaktif maddelerin kullanıldığı radyoterapi uygulamasında, yüksek seviyede radyasyon dozu (kanserin türüne göre 60.000 mSv‘e kadar çıkılabilir) kullanılabilmektedir.

Radyasyondan Korunmanın Prensipleri; Gerekçelendirme, Optimizasyon ve Doz Sınırları’dır.

Gerekçelendirme; radyasyonun zararlı etkileri göz önünde bulundurularak, net bir fayda sağlamayan hiçbir radyasyon uygulamasına izin verilmemesidir.

Optimizasyon (uygulamada etkinlik); tedavi amaçlı tıbbi ışınlamalar hariç, radyasyona maruz kalmayı gerektiren uygulamalarda mümkün olan en düşük dozun alınması sağlanmasıdır. Buna ALARA (As Low As Reasonably Achievable – Mümkün Olan En Düşük Doz) prensibi denmektedir.

Doz Sınırları; Uluslararası Radyolojik Korunma Komitesi (ICRP) tarafından belirlenen kısıtlamalardır.

 

ICRP Radyasyon Görevlileri Halk
Etkin doz Yıllık Ortalama 20 mSv/yıl 1mSv/yıl
Tek Yıl 50 mSv/yıl 5 mSv/yıl
Eşdeğer Doz Göz 150 mSv/yıl 15 mSv/yıl
Cilt 500 mSv/yıl 50 mSv/yıl
El-Ayak 500 mSv/yıl 50 mSv/yıl

 

Tıpta bu kadar yaygın olarak kullanılan ve gelinen aşamada vazgeçilemeyecek olan radyasyon kullanımında nelere dikkat edilmelidir? Öncelikle radyasyon kullanılmayan teşhis ve tedavi yöntemleri denenmelidir. Radyoloji, radyoterapi ve nükleer tıp yöntemleri kullanmak durumunda kalındığında ise, ulusal ve uluslararası kurallara bağlı olarak oluşturulmuş radyasyondan korunma ilkelerinin (gereklilik, uygulamada etkinlik ve izin verilen doz sınırlarına uyma) titizlik ve özenle uygulanması gerekmektedir. Bu konuda halkı bilinçlendirici ve farkındalık yaratıcı eğitimler verilmeli, yetkili makamlarca uyulması gereken kurallarla ilgili gerekli önlemler alınmalı ve tıbbi uygulamalar titizlikle takip edilmelidir.

Kaynakça:

1. http://www.taek.gov.tr/sss/radyasyondan-korunma/503-radyasyondan-korunmanin-temel-prensipleri .html

  1. https://services.tubitak.gov.tr/edergi/user/yaziForm1.pdf?cilt=46&sayi=815&sayfa=54&yaziid=35049
  2. http://www.cygm.gov.tr/cygm/files/guncelbelgeler/radyasyon_olcum_sunum.pdf
  3. http://www.taek.gov.tr/bilgi-kosesi/171-nukleer-tekniklerin-uygulamalari/405-tibbi-uygulamalar.html
  4. http://ankaenstitusu.com/radyolojik-ve-nukleer-tehlikelerde-onlemler/
  5. Nükleer Enerji ve Radyasyondan Korunma; Doç.Dr. Sevilay Hacıyakupoğlu, Ders Notları, Eylül 2011
  6. http://ankaenstitusu.com/dogal-radyasyon/
  7. http://ankaenstitusu.com/iyonlastirici-olmayan-radyasyon-ultraviyole-kizilotesi-radyo-dalgalari-mikro dalgalar-sagliga-zararli-midir/
  8. https://services.tubitak.gov.tr/edergi/user/yaziForm1.pdf?cilt=44&sayi=732&sayfa=44&yaziid=31600
  9. http://www.medikaltrend.com/goruntuleme-yontemlerinde-radyasyon.html#.WoTX_rxl9dg

[i] Radyasyon dozu; hedef kütle tarafından, belli bir sürede soğurulan veya alınan radyasyon enerjisi miktarıdır.

[ii] Sievert (Sv); radyasyon ölçü birimidir, 1 Gy’lik X ve gama ışını ile aynı biyolojik etkiyi meydana getiren herhangi bir radyasyon miktarıdır. 1 MiliSievert (mSv) = 1/1000 Sievert (Sv)’dir.