Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

 

Hidrolik, kaynağı su olan bir enerjidir. Suyun akış ve düşüş hızından yararlanılarak elde edilen bir enerji çeşididir. Diğer bir ifadeyle hidrolik enerji, suyun hareketinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi yoluyla elde edilmektedir. Hidroelektrik enerji santralleri (HES) ise, suyun yerçekimine bağlı potansiyel enerjisinin, elektrik enerjisine dönüştürüldüğü santrallerdir. HES birçok enerji kaynağına göre, çevre dostudur ve düşük potansiyel risk taşımaktadır. Bu nedenlerle de daha fazla tercih edilmektedir. HES’ler; çevreye uyumlu, temiz, yenilenebilir ve dışa bağımlı olmayan yerli bir kaynaktır. Ayrıca yakıt gideri olmayan, işletme gideri çok düşük, yüksek verimli, uzun ömürlü olup sera gazı emisyonu yaratmaz.

HES’ler akan suyun gücünü elektriğe dönüştürürler. Akan su içindeki enerji miktarını suyun akış veya düşüş hızı tayin eder. Büyük bir nehirde akan su büyük miktarda enerji taşımaktadır. Ya da su çok yüksek bir noktadan düşürüldüğünde de yine yüksek miktarda enerji elde edilir. Her iki yolla da kanal ya da borular içine alınan su, türbinlere doğru akar, elektrik üretimi için pervane gibi kolları olan türbinlerin dönmesini sağlar. Türbinler jeneratörlere bağlıdır ve mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürürler.

hidro1

Önceki makalelerimizde, Türkiye’nin enerji geleceğine genel olarak değinilmiş, enerji ihtiyacının her geçen zaman süratle arttığı ve buna karşın enerji kaynaklarını çeşitlendirerek, üretimi de buna paralel olarak ve dışa bağımlılığı da mümkün mertebe azaltarak ve daha çok yerli kaynaklara yönelerek artırılması gerektiği vurgulanmıştı. Bu makalede ise, yenilenebilir enerji kaynaklarından hidrolik ve Türkiye’nin bu konudaki durumu ele alınacaktır. Türkiye’nin iklimi, fiziki ve coğrafi konumu nedeniyle yüksek hidrolik enerji potansiyeline sahip olduğu bilinmektedir. Ancak, mevcut potansiyelden yeterince ve yukarıda tanımlandığı gibi çevreye uyumlu olarak mı yararlanılmaktadır? Dünya’da hidrolik enerjiden yararlanma durumu nedir?

Dünyada Hidrolik Enerji

Mali­yet açısından diğer yenilenebilir enerji çeşitlerine göre daha avantajlı olmasından dolayı hidrolik enerji, dünya çapında kullanılan en yaygın yenile­nebilir enerji kaynağıdır. 2015 yılındaki 28 GW’lık artış ile küre­sel hidrolik enerji kapasitesi yaklaşık 1.064 GW olarak gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle, dünya elektrik enerjisinin % 16,4’ü hidrolik enerji tarafından karşılanmaktadır. Ülke bazında ise Çin toplam kapasite ve 2015 yılındaki kapasite artışı bakımından ilk sırada yer almaktadır.

Dünyada halen, amaç ve tipleri farklılık gösteren yaklaşık 45.000 büyük baraj ve 100.000 dolayında ise küçük baraj bulunmaktadır. Bu barajların %  20’si enerji amaçlı kullanılmaktadır. Büyük barajların % 31’i gelişmiş ülkelerde, % 46’sı Çin’de, % 9’u Hindistan’da, % 3’ü Afrika kıtasında ve % 1’i Türkiye’de inşa edilmiştir. Mevcut barajların sayısı her yıl ortalama 200-300 yeni baraj yapımıyla artmaya devam etmektedir.

Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarında olduğu gibi hidrolik enerjide de, ülkenin dünya üzerinde bulunduğu coğrafi konumu oldukça önemlidir. Özellikle engebeli araziler ve sulak bölgelerdeki ülkeler, bu enerji çeşidinin potan­siyeli açısından avantaja sahiptir. Bu özellikleri bünyesinde bulunduran Brezilya, Türkiye, Hin­distan, Vietnam ve Malezya gibi ülkeler de hid­rolik enerji bakımından önemli kapasite artışları gerçekleştirmektedir.

Türkiye’de Hidrolik Enerji

Türkiye’nin Ortalama Yağış Haritası

Ülkemizin ortalama yükseltisi 1131 metre olup 1000 m’den yüksek alanlar toplam yüzeyin % 55. 5’ini kaplamaktadır. Ülkemiz arazisinin % 64’ünün eğimi % 12’nin üzerindedir. Ortalama yüksekliği bir kilometrenin üstünde olan ülkemizde akarsu eğimleri de fazladır. Bu topoğrafik yapı ve hidrolojik koşullar Türkiye’yi hidroelektrik enerji üretimi açısından avantajlı kılmaktadır. Ancak Türkiye’nin hidroelektrik enerji potansiyeli topoğrafik ve hidrolojik özellikler açısından tüm yurda eşit olarak dağılmamıştır. Bu dağılımda Dicle ve Fırat Havzası ve dolayısıyla GAP bölgesi barajları ağırlıklı bir yer tutmaktadır.

Ülkemizde teorik olarak hidroelektrik potansiyeli dünya potansiyelinin % 1’i, ekonomik potansiyeli ise Avrupa ekonomik potansiyelinin %16’sıdır. Ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyeli içinde en önemli yeri hidrolik kaynaklar tutmaktadır. Teorik hidroelektrik potansiyelimiz 433 milyar kWh, teknik olarak değerlendirilebilir potansiyel 216 milyar kWh ve ekonomik hidroelektrik enerji potansiyeli 140 milyar kWh/yıl’dır.

2017 yılı sonu itibariyle, işletmede bulunan 27.273 MW’lık kurulu güce sahip 628 adet HES, Türkiye toplam kurulu gücünün yaklaşık % 32’sine karşılık gelmektedir. Hidroelektrik üretimi 2017 yılında 58,5 milyar kWh olarak gerçekleşmiş ve elektrik üretimimizin % 19,8’i hidrolikten elde edilmiştir. Görüldüğü gibi ekonomik kapasitenin yaklaşık yarısı kadar elektrik üretilmektedir, dolayısıyla HES’lere yatırım devam etmelidir.

Değerlendirme ve Sonuç

HES’ler, hem Türkiye, hem dünyada ekosisteme verdikleri zararlar nedeniyle tartışma konusudur. Ancak HES’ler’in ekosistem dengesinde yarattığı olumsuzluklar diğer enerji santralleriyle, özellikle de fosil yakıtlı olanlarla kıyaslandığında çok düşüktür. Hidrolik enerji elde etme ve ondan yararlanma açısından Türkiye’nin coğrafi koşulları ve iklimi uygundur. Ancak basına da sık sık yansıyan, olumsuz propaganda ve çevreci görüşler de dikkate alınmalıdır. Diğer bir ifadeyle, HES’ler doğal görüntüyü koruyacak ve çevreyle azami uyumlu olacak, bölge halkının endişelerini giderecek ve sulu tarımı da destekleyecek şekilde inşa edilmelidir. Doğal yaşamı ve çevreyi koruma ile enerji ihtiyacı arasındaki denge iyi gözetilmelidir.

Ülkemizin enerji ihtiyacı her geçen gün artmakta ve fosil (kömür, petrol, doğalgaz) birincil enerji üretim kaynaklarının büyük çoğunluğunu dışarıdan karşılanmaktadır. Enerjide dışarıya bağımlılığı azaltmak ve yerli kaynaklara yönelmek büyük önem arz etmektedir. Aynı şekilde, yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla enerji elde etmek için Türkiye’nin mevcut iklimi, coğrafi ve fiziki koşularından yararlanacak şekilde hidrolik enerji yanında rüzgâr, güneş, biokütle ve jeotermal kaynaklardan azami yararlanmak için girişimler artırılmalıdır.

Kaynakça

  1. http://www.yegm.gov.tr/yenilenebilir/h_hidrolik_nedir.aspx, Erişim: 11 Ağustos 2018.
  2. ttp://setav.org/assets/uploads/2017/04/YenilenebilirEnerji.pdf , (KARAGÖL Erdal Tanas, KAVAZ İsmail, Dünyada ve Türkiye’de Yenilenebilir Enerji, Analiz, SETA | Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı, Nisan 2017 Sayı: 197), Erişim: 15 Ağustos 2018.
  3. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (http://www.enerji.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Hidrolik), Erişim: 10 Ağustos 2018.
  4. http://ee.istanbul.edu.tr/uploads/duyurular/7591_HES_NEDiR.pdf, Erişim: 10 Ağustos 2018.
  5. http://www.hidropolitikakademi.org/wp-content/uploads/2016/07/Suyla-Gelen-Enerji-HİDROELEKTRİK.pdf, Erişim: 12 Ağustos 2018.
  6. http://www.imo.org.tr/resimler/ekutuphane/pdf/17665_46_27.pdf, Erişim: 13 Ağustos 2018.
  7. http://www.ekodialog.com/Konular/dunyada-hidroelektrik-enerjisi-uretimi-ve-politikalari.html, Erişim: 13 Ağustos 2018.
  8. COŞKUN İbrahim, Türkiye’nin Enerji Geleceği, Anka Strateji Dergisi, Mayıs-Haziran 2018, Sayı:7, sf.64-68.