Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Uzun yıllardır yaptığım bir egzersiz var; kitaplarımda da anlatmıştım; her gece yatmadan önce o gün yaşadığım olayları gözden geçiyorum, güzel olduğunu düşündüklerimi yazıyorum ve bunları yaşadığım için şükrediyorum. İlk başlarda sadece göreceli olarak büyük ve önemli olayları yazıyordum; daha sonra her gün rastlayabileceğimiz türden küçük olayları da dâhil edince çok daha güzel oldu.

Bu konuyu Bilge ile yapmış olduğumuz bir sohbet esnasında ele almıştık geçmişte, kısaca hatırlayalım:

“Mucize nedir sence?” diye sormuştu Bilge bana.

“Adı üstünde, olağanüstü, her gün olmayan, kırk yılda bir olan, çok güzel şeylerdir” diye cevap vermiştim.

“Mucize, normal ve olağan olanın tam tersi değildir, çoğu zaman normal ve olağan olarak gördüklerimizdir.” diye açıklamıştı.

“Nasıl yani, anlamadım, biraz açabilir misin?”

“Hayatın kendisi bir mucizedir ve başka mucize aramaya gerek yoktur. Ama bunu görebilmek için biraz farkındalıkla bakmak gerekir.

Doğru yere bakmayı bilen insanlar için her gün yeni bir mucizedir, güneşin doğması, yeni bir güne sağlıklı uyanmak, bir şarkı söylemek, bir bülbülü dinlemek, bir çiçeği koklamak…

Bir yerlere yetişme telaşı içinde sürekli koşturmamız, hiç durmadan yeni hedefler belirlememiz mucizelerin üzerine bir sis perdesi gibi iner ve onları görmemizi zorlaştırır.”

Bilge her zamanki gibi haklıydı, bundan sonra mucizelerin daha çok farkında olarak yaşamaya söz vererek yanından ayrılmıştım.

İşte o günden beri küçük şeylere dikkat ederek yaşıyorum ve bunlara dikkat ettikçe her günümü güzelleştirecek şeyleri bulmak kolaylaşıyor.

Pek çok şeyi güzel bir hikâyeye dönüştürmek elimizde; o an elimizde ne varsa onunla ilgili elimizden gelenin iyisini yapmalıyız. Önemsemek ve kıymet bilmek lazım.

Bununla ilgili bir hikâye vardı; aklımda kaldığı kadarıyla anlatayım. Adamın biri zamanı ileri alabilmek için sürekli dua etmektedir, sonunda isteği kabul edilir. Ne zaman canı sıkılsa, beklediği şey henüz gerçekleşmemiş olsa zamanı ileri alarak beklediği olayların olduğu anlara doğru ilerler; çok hızlı bir şekilde yaşamının sonuna varır ve yaptığı hatayı anlar; der ki; ah ne kadar yanılmışım, meğer yaşamın güzelliği hedeflerin gerçekleştiği anlara koşmak değil arada yaşanacakların da tadını çıkartmakmış der.

İçinde olduğumuz anın tadını çıkarmaya ve yolculuktan keyif almaya bakalım, tek bir hayatımız var.

Yarın bu konuya devam edeceğiz.

Sevgi ile kalın.