…
ASYA’YA AÇILAN TÜRK KORİDORU
Azerbaycan, Ermenistan‘ı yendi ve Ermenistan’la ateşkes antlaşması imzaladı. Yani barış antlaşması henüz imzalanmamıştır. Dolayısıyla kimi analistlerin “Karabağ’ın geleceği konusunda hala tereddütler vardır” söylemi soru işareti olarak anlamlıdır ama Azerbaycan’ın zaferine, Türkiye ve Rusya ile ilişkilerine bakıldığında sürecin Karabağ’da egemenliğin tam tesisiyle olacağı anlaşılmaktadır.
Zamanla Karabağ Azerbaycan’a Geçecek
Bir kere ateşkes antlaşması tarafların savaşı sona erdirmesidir. Dolayısıyla nasıl ki Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandığında İstanbul ve Trakya düşman işgalinde ve barış maddelerinin kesin olarak belirlenmesi sonraya bırakılmışsa, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ateşkes antlaşmasında da barışın bütün şartlarının olmasını beklemek gerçekçi değildir. “Psikolojik üstünlük, Azerbaycan’daydı, ilerlemeliydi” demek, durduğumuz yerden kolay olmakla beraber sürecin bütün bağlantılarını göremediğimiz için, ateşkesi Azerbaycan’ın aleyhine yorumlamamak lazım. En başta Azerbaycan’ın Türkiye, Rusya gibi ülkelerle ittifaklarını, bölge ülkeleriyle ilişkilerini düşünmek gerekir. Önemli olan bu ateşkesin Azerbaycan’ın Karabağ’da egemenliğine tam kurmasına olanak verip vermediğidir.
Karabağ’ın statüsüyle ilgili antlaşmada hüküm yok ama Kremlin sözcüsü Dmitriy PESKOV, bunun BM kararlarından ve uluslararası hukukun gereğinden hareketle çözüleceğini ifade etti. BM kararları, Karabağ’ı Azerbaycan toprağı olarak görüyor. Kaldı ki Rusya, Azerbaycan orduları ilerlerken Paşinyan’ın “yardım et” çağrısına “savaş Ermenistan topraklarında verilmiyor” demiştir. Böylece Rusya hem Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu onaylamış hem de Paşinyan’ı yüzüstü bırakmıştır. Kimi zaman Putin, Paşinyan’ın telefonlara çıkmamış ve Ermenistan‘ın yardım talepleri reddedilmiştir. Paşinyan’ın ABD, Fransız beslemesi Sorosçu olması Rusya’nın canını sıkıyor. Dolayısıyla Azerbaycan’ın zaferini Rusya da arzuladı. Aliyev, Paşinyan’a “Soros’un uşağı” demiştir.
Rusya Düşmanlığına Yüz Vermeyelim
Rusya, Soros darbelerinden ağzı yandığı için Paşinyan‘ın devrilmesini istiyor. Yenilgi sonrası Paşinyan‘ın devrileceği sürecin önü açıldı. Paşinyan‘ın devrilmesiyle Karabağ sorunu daha kolay çözülecektir.
Azerbaycan savaşın başından beri Rusya’yı ve İran’la işbirliği çizgisi izledi. Ateşkes antlaşmasının birkaç saat içinde halledilmediği anlaşılıyor. Azerbaycan, taleplerini genel olarak dünya kamuoyuna belirtmiş, Rusya bunu anlamıştı. Dolayısıyla kamuoyunun da yukarıda aktardığımız gelişmeleri bilmesi, Azerbaycan’la Rusya arasında fiili bir mutabakat olduğunu gösteriyordu. Savaş esnasında birkaç kez verilen ateşkes kararında Rusya devredeydi. Bu mutabakatın etkisiyle ateşkes anlaşmasına kolay varıldı.
Özetle Azerbaycan, sürecin birçok aşamasında bilgilendirerek ve sürece dahil ederek Rusya’yı kazandı. Azerbaycan’la Rusya arasına kama sokma çabası da Azerbaycan’ın Rus helikopterini yanlışlıkla düşürdüğünü kabul etmesiyle boşa çıkarıldı. Azerbaycan özür diledi ve zararı karşılayacağını belirtti. Suçluların cezalandırılacağı güvencesini verdi. Rusya’nın da olgun davranışıyla sorun olmadı ve ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi.
Ateşkes antlaşmasının denetimi için kurulacak Ortak Gözlem Merkezi’nde Türkiye de olacak. Dolayısıyla Türkiye’nin dışlanması ve Rusya’nın tek belirleyici olduğu iddiası gerçekçi değil. Putin, Türkiye’nin de bu süreçte yer alması gerektiğini belirtmiş ve Türkiye, Rusya savaş esnasında görüşmüşlerdir. Bu yüzden de Rus düşmanlığına yüz vermeyelim. Zafer Azerbaycan, Türkiye, Rusya işbirliği sayesindedir. Azerbaycan akıllı bir siyaset izlemektedir. Libya, Suriye, Karadeniz’de işbirliği halinde olan Türkiye ve Rusya Kafkasya’da ABD liderliğindeki emperyalizmi devre dışı çıkarıyor.
Türk Koridoru Açıldı
Antlaşmayla Nahçıvan‘la Azerbaycan arasında da bir koridor açılacak. Bu, Türkiye’nin Azerbaycan’la ve bu koridor üzerinden Türk cumhuriyetleriyle komşu olması demek. Buna isteyen Turan Koridoru da denilebilir. Kurtuluş Savaşımızdaki gibi emperyalizmin Kafkasya Seddi yıkılmıştır.
Stratejik bakıldığında durum Türkiye’nin Asya’yla komşu olmasıdır. Atlantik’ten kopma sıkıntıları çeken ülkemizin Avrasya’ya yönelmesi hız kazanacaktır. Türkiye’nin ekonomisi, güvenliği için olumludur. Bu yüzden koridorla sadece Türkler değil Asya milletleri kucaklaşacak.
MUSTAFA SOLAK
- YOBAZLIK, ATEİZM VE LAİKLİK - 15 Haziran 2021
- RUSYA-UKRAYNA KRİZİ VE ABD’NİN MONTRÖ RAHATSIZLIĞI - 12 Nisan 2021
- ŞEHİT KUBİLAY DERS KİTAPLARINA EKLENMELİ - 23 Aralık 2020
- ASYA’YA AÇILAN TÜRK KORİDORU - 24 Kasım 2020
- TEVFİK FİKRET’İN ATATÜRK’Ü ETKİLEYEN YÖNLERİ - 7 Eylül 2020
- HİLAFET KURULABİLİR Mİ? - 11 Ağustos 2020
- TEKALİF-İ MİLLİYE - 3 Mayıs 2020
- SURİYE’DE BAĞIMSIZLIKÇI ÇÖZÜM NE? - 7 Mart 2020
- FAİZSİZ FİNANS, LAİKLİK VE MİLLİ BİRLİK - 4 Ocak 2020
- ATATÜRK’ÜN SURİYE’YE BAKIŞI VE BARIŞ PINARI HAREKATI - 15 Ekim 2019