Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

FAİZSİZ FİNANS, LAİKLİK VE MİLLİ BİRLİK

 

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu’nca, faizsiz finans kuruluşlarının bağımsız denetimini yürüten denetçiler için etik kuralları ile faizsiz finans denetim standartları 14 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Yazıda “Bağımsız Denetimin Amacı ve İlkeleri”, “Bağımsız Denetçi Raporu”, “Bağımsız Denetim Sözleşmesinin Şartları”, “Bağımsız Denetçi Tarafından Fıkhi İlke ve Kurallara Uygunluğun Test Edilmesi”, “Finansal Tabloların Bağımsız Denetiminde Bağımsız Denetçinin Hata ve Hileye İlişkin Sorumlulukları” ile “Fıkhi Denetim (Faizsiz Finans Kuruluşlarının Fıkhi İlke ve Kurallara Uygunluk Sağlamasına Yönelik Güvence Denetimi)” konu başlıklarının yer aldığı faizsiz finans denetim standartları kabul edildi.

Faizsiz finans kuruluşlarının denetimi için etik kuralların dini dayanakları ayet ve hadislerle açıklandı. Denetçilerin Allah korkusuyla hareket etmesi, Allah’ın her şeyi gördüğü ve günü geldiğinde hesap verileceği vurgulandı. Allah-u Teâlâ korkusuyla davranma, erdemli olma ve işini mükemmel yapma, takva, ihlas gibi dini kavramların da yer aldığı Resmi Gazete’deki kurallarda, denetçinin Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmesinin diğer sorumluluklarını yerine getirmesi konusunda yardımcı olacağı vurgusu yapıldı.[1]

Denetim standartlarıyla ilgili yayımda, Kuran-ı Kerim’deki Zilzal Suresi’nden “Kim ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir” şeklinde örnekler de verildi.

İslam denetçilerinin sorumlulukları, “Her halde ücretle tutuklarının en hayırlısı ve güvenilir olan bu adam olacaktır… Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz” şeklinde ayetler eşliğinde vurgulandı.

Liyakat konusunda, “Sana bir şey emanet eden kişiye emanetini iade et. Sana hainlik eden sen hainlik etme” hadisi örnek verildi.

MEB kitaplarında faiz, ekonomiye dair fıkhi hükümler

MEB ders kitaplarında da Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde okutulan FIKIH dersinin 5. ünitesi olan “Muamalât ve Ukûbât”ta faiz, ticaret gibi ekonomik yaşama dair hükümlerden bahsediliyor.

1

Faiz konusu kitabın 166. sayfası şu şekildedir.

2

Borsa konusu anlatılırken faiz hususuna dair şu ifadeler geçmektedir:

“Borsalarda gerek borç gerekse hisse senetleri üzerinde çok çeşitli işlemler yapılmaktadır. Bu işlemlerin büyük kısmı faiz temellidir. Piyasaya süren şirketin ana faaliyet alanı meşru ise ve bu şirket faizli kredi alma yahut faizle kredi verme gibi işlemlerden de uzak duruyorsa, yani gelirlerine haram karıştırmıyorsa, bu tür şirketlerin hisse senetlerinin alınabileceği konusunda genel kanaat vardır. Ancak bahsedilen kriterlerin sağlıklı olarak tespiti oldukça güçtür. İslam hukukuna göre tarafları beklenmedik zarar ve mağduriyetlere iten her türlü bilinmezlik, kapalılık ve risk mümkün olduğunca önlenmeye çalışılmıştır. Açıklık, dürüstlük ve güvenin hakim olacağı bir ticarî hayat benimsenmiştir.”[2]

FIKIH OKUMALARI ders kitabında faiz konusunun geçtiği ünite aşağıdaki gibidir.

3

Kitapta faizsiz finans kuruluşlarının denetimindeki etik kurallarda atıf yapılan “Allah faizi tüketir (Faiz karışan malın bereketini giderir), oysa sadakaları bereketlendirir. Allah günahta ve inkârda direnen hiç kimseyi sevmez” şeklindeki Bakara Suresi, 276. Ayet verilmiştir.[3] “İslam dini hırsızlık, gasp, faiz, kumar, rüşvet gibi kazanç yollarını yasaklamıştır”[4] cümlesine yer verilmiştir. Kitapta faiz konusu şu şekilde anlatılmıştır.

4

AKAİD ders kitabında “içki, faiz ve rüşveti helal sayan; meleklerin ve cinlerin varlığını kabul etmeyen kimse kâfirdir”[5] ifadesi vardır. Faiz yemenin kabir azabına sebep olduğu hadislerle aktarılmıştır.[6]

Diyanet’in fetvalarında faiz ve ekonomi

Diyanet’in sözleşmeler, alışveriş, kira, borç (karz),güncel ticarî meseleler, faiz, kredi, kredi kartı, borsa ve sigorta konularındaki sorulara verdiği fetvaları gösterelim:

“Banka kredisi almaya aracılık eden kişinin komisyon alması helal olur mu?” sorusunu “faizli krediye aracılık edilmesi karşılığında komisyon adı altında ücret alınması helal olmaz” diye yanıtlayan DİB peygamberin faiz işlemine yardımcı olan herkesi sorumlu tuttuğunu beirtmiştir. Eğer kredi faizsizse vekalet ücreti alabilir.[7]

DİB, “akit yapanlardan birisi tarafından fark verilmesi kaydıyla aynı cinsten iki malın takas edilmesi caiz midir?” sorusunu tartı veya ölçü ile alınıp satılma durumuna göre farklı fetvalar vermiştir. Tartı veya ölçü ile alınıp satılan aynı cins mallar takas edilirken, bunların eşit miktarda ve peşin olarak alınıp satılması gerekir. Aksi halde yapılan takas faizli işlem olacağından “haram”dır. Tartı veya ölçü ile alınıp satılmayan ve taneleri arasında farklılıklar bulunan diğer malların takasında ise eşitlik şartı aranmayacağından değer farkından dolayı ödenen fazlalık faize girmez. Bu malların, aradaki fiyat farkı ödenerek peşin olması şartıyla değiştirilebilir.[8]

DİB “yardımlaşma sandığından borç olarak alınan para geri ödenirken bir fazlalık ödenmesi caiz midir?” sorusuna da “ödemede bulunurken, alınan borç (karz) karşılığında önceden ileri sürülen her türlü fazlalık veya getiri sağlayan menfaat, faiz olacağı için caiz olmaz” diye karşılıkta bulunuyor.[9]

DİB, kredi kartı ile satış, taksitli olursa işlemin faizli olacağını, dolayısıyla “caiz” olmadığına dair şu fetvayı vermektedir:

“Altın, gümüş, döviz, TL vb. para cinsinden olan şeylerin birbirleriyle değiştirilmesine sarf denir. Sarf akdinde bedellerin peşin olması gerekir. Aksi takdirde yani, bedellerden birinin veresiye olması halinde yapılan işlem faize (nesîe ribasına) dönüşür. Buna göre altının, vade farkı uygulanmasa bile veresiye olarak satılması faiz olacağından caiz değildir.” [10]

“Bankada vadeli hesapta bekletilen para ile hac yapılır mı?” sorusuna DİB’in yanıtı şöyle olmuştur:

“Bankada vadeli hesapta bekleyen paranın aslı helal olduğu için bu para ile hacca gidilebilir. Ancak bu yolla elde edilen faiz gelirlerinin sevap beklemeksizin fakirlere veya hayır kurumlarına dağıtılması ve tövbe edilmesi gerekir.”[11]

Ders kitapları ve Diyanet milli birliğe hizmet etmeli

Çözüm olarak şu önerileri sıralayabiliriz:

  1. İktidar laikliğe aykırı ekonomik uygulamalardan vazgeçmelidir. Laiklik, din ve dünya işlerinin ayrılığı, din, vicdan ve ibadet özgürlüğü olduğu için milli birliği ve toplumsal huzuru sağlamada önemlidir. Milli birlik olmazsa Türk Milleti’ne aidiyet duygusu azalarak vatanı savunmak zorlaşır. Millî devlet, millet, laiklik karşıtlığı yapılarak, Atatürk dışlanarak millî birlik sağlanamaz, iç cephe birleştirilemez.
  2. Bölgemiz dinsel, mezhepsel, etnik ayrımdan dolayı millet kavramında birleşememenin getirdiği sıkıntılarla iç savaşlar yaşamaktadır. Emperyalizm bundan nemalanarak “kurtarıcı” olarak gelmektedir. Emperyalizme malzeme vermemek için milli birliği perçinlemek, bunun için de laiklik şarttır.

Bu sebepler milli birliğe, vicdana, toplumsal huzura aykırı ders kitapları ve fetvalar gözden geçirilmelidir.

  1. Diyanet, tarikat, cemaat gibi dinsel örgütlenmelerin önüne barikat olsun, millet onların müridi olmasın diye Atatürk tarafından kurulmuştur. Toplumun dinsel hayatını kendisinin düzenleyebileceği laik ortamın oluşması için kuruldu. Diyanet, fetva kurumu olmaktan çıkarılmalıdır. Dahası Diyanet bir hizmet kurumu olarak cumhuriyetimizin kuruluşunda kendisine tanınan inanç ve ibadet ile ilgili işlerin dışına taşmamalı, toplumsal yaşama ve çağdaş hukukumuzla bağdaşmayan hükümlerde bulunmamalıdır.
  2. Atatürkçü olduğunu belirten kurumlar da milleti kazanmak için türban dağıtmamalı, imamlı-dualı mitingler, açılışlar, kutlamalar yapmamalıdır.

Dipnotlar:

[1] httpswww.resmigazete.gov.treskiler20191220191214-7.pdf.

[2] Orhan Çeker, Saffet Köse, Abdullah Kahraman, Servet Bayındır, İbrahim Yılmaz, Recep Özdirek, Adnan Memduhoğlu, Hasan Serhat Yeter, Editör: Recep Özdirek, Fıkıh, MEB Yayınları, Ankara, 2018, s.167.

[3] Abdullah Kahraman, Servet Bayındır, Recep Özdirek, Adnan Memduhoğlu, İbrahim Yılmaz, Ahmet Özdemir, Fıkıh Okumaları, 5. Basım, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2018, s.152-153.

[4] Age, s.133.

[5] U. Murat Kılavuz, Nihat Morgül, Veli Karataş, Eba Müslim Yaşaroğlu, Ed. Ahmet Saim Kılavuz, Akaid, 2. Baskı, MEB Devlet Kitapları, Ankara, 2019, s.36.

[6] Age, s.119.

[7]https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/983/banka-kredisi-almaya-aracilik-eden-kisinin-komisyon-almasi-helal-olur-mu-

[8]https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/940/akit-yapanlardan-birisi-tarafindan-fark-verilmesi-kaydiyla-ayni-cinsten-iki-malin-takas-edilmesi-caiz-midir-

[9]https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/960/yardimlasma-sandigindan-borc-olarak-alinan-para-geri-odenirken-bir-fazlalik-odenmesi-caiz-midir-

[10]https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/964/kredi-karti-ile-altin-satisi-caiz-midir-

[11]https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/560/bankada-vadeli-hesapta-bekletilen-para-ile-hac-yapilir-mi-