Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

YOBAZLIK, ATEİZM VE LAİKLİK

Eski Ayasofya Baş İmamı Mehmet, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda içkiyle ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bu ülkede yaşayan herkes -ben dahil- az çok vergi veriyor, hepimizin bu vergilerde hakkı var ve bunun büyük bir kısmı da içki ve kumar dışındaki helal kaynaklardan geliyor. Biz de yaptığımız işin, üniversite hocalığının karşılığını helal olan kısımdan alıyoruz; elhamdülillah.” 

Açıklamasının tepkilere çekmesi üzerine tepkilere şu yanıtı vermişti:

“Helal haram nedir bilmeyen adi bir güruh kalkmış bana helali haramı öğretmeye kalkıyor. Devletimin üniversitesinde din dersi verip helal hatta farz olan bir iş yapıyor ve karşılığını helal olarak alıyorum. Sizin pisliğinize ihtiyacım yok. Alayınızın cehenneme kadar yolu var. Bu güruh helal haram nedir bilmiyor; paranın itibari bir şey olduğunu da anlamıyor. Önemli olan yaptığınız işin helal olmasıdır. Devletin kasasına bu paranın nereden geldiği sizi ilgilendirmez. Evet, düzeltilmesi gerekir; ama o ayrı bir konudur. Merak etmeyin ey güruh, haram (!) ettiğiniz vergilerinizden bana düşen hisseden hepinize kaliteli pamuk aldım, artık helal edersiniz, ne yapayım.”

bkalın

Ateizm Derneği, Boynukalın’ın ifadeleri üzerine “Ateizmin yaygınlaşmasında ve araştırılmasında gösterdiğiniz üstün gayret için dernek olarak size büyük bir teşekkür borçluyuz. Böyle devam etmenizi diliyoruz.” dedi.[1]

İnsanların inancı/inançsızlığı üzerinden ahlak tartışmasına girmek yanlıştır ama tespit olarak belirteyim, Boynukalın gibiler insanları dinden uzaklaştırıyor. Aynen ders kitaplarındaki çok eşlilik, kızla, üvey babanın evlenmesi gibi ifadelerden dolayı öğrenciler, “İslam buysa Müslüman olmayım” diyorlar. Bunu Milli Eğitim Bakanlığı da çalıştayda yıllar önce tespit etmişti. Çalıştayda Ateizm Derneği’nin ifadesi gibi gençlerin dinden uzaklaştığı vurgulanıyordu. Konya’da  03-04 Mart 2018 tarihlerinde ortaklaşa düzenlenen İmam Hatip Öğretmenleri Zirvesi ve Gençlik ve İnanç Çalıştayı’nda imam hatip öğrencilerinin ateizme ve deizme kaydığı tespit edildi. Öyle ki deizme yönelişin ateizmden daha önemli olduğu vurgulandı.

Çalıştayda gençler arasında inançsızlığa meyletme durumunun olduğu açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif YILMAZ yapılan araştırmaların gençler arasında ciddi anlamda inanç problemleri ile iç içe olduklarını gösterdiğini belirtti. Dahası yeni müfredatta, gençlerin yaşadıkları problemlere cevap bulma adına derslerin daha etkin olması için gerekli düzenlemelerin olduğunu da söylemişti.[2] Yeni kitaplar müfredata göre düzenlenmiş ama öğrencilerin problemlerini çözdüklerine dair belirti yok. Ben aksini düşünmekteyim. Çünkü imam hatip ve din dersi kitapları hoşgörüden, kadına değer vermekten, insan onuruna daha uzak. Ders kitaplarından birkaç örnek vereyim.

“Fıkıh” kitabında kısas şöyle düzenlenmiştir:

“Kasten adam öldürme suçunu işleyen kişiye kısas uygulanır. İlgili ayette şöyle denir: “Ey iman edenler! Adam öldürmelerde size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın.”[3]

Yine bu derste kocaya talak denen sözle boşama hakkı getirilmiştir.[4]

Erkeğin “kadının teyze, hala ve kız kardeşi” haricindekilerle çok eşli olabileceğine dair ders kitabındaki ifade şu şekildedir:

“Bir adam aynı anda kadının teyze, hala ve kız kardeşi ile evli olamaz.”[5]

“Fıkıh Okumaları” ders kitabında kocanın karısını boşaması ve sonrasında kadının önceki eşine dönmesinin, kadının yeni evlilikte zifaf yaşamasına bağlı olduğu aşağıda belirtilmiştir:

“Üç talakla boşanan eşlerin tekrar evlenebilmeleri için boşanan kadının başka biriyle evlenmesi ve bu evliliğin hilesiz, sahih bir şekilde ve evlilik amacına uygun olarak yapılması ve zifafın gerçekleşmesi gerekir. Hz. Peygamber, ikinci eşiyle zifaf olmadan birinci eşiyle evlenmesinin helal olmadığını belirtmiştir.”[6]

Anneleri ile zifafa girilmeyen üvey kızlarla yeni kocanın evlenebileceği düzenlenmiştir.[7]

Dindar, ahlaklı gençlik yetişmediği gibi ruh dengeleri bozulmuş gençler artıyor. Örneğin Arapça dersi zor olduğu için naklini başka meslek lisesine aldıran imam hatip öğrencisi geldiği okulda öğretmene “Allah çarpsın en iyi içki Jack Daniels” diyebiliyor. Hem en iyi içkinin ne olduğunu biliyor hem de ağzından “Allah çarpsın” ifadesi eksilmiyor. Lisede sınava başlamadan önce, sınıfın hepsi, “kopya çekersek siz de diğer öğretmenlerimiz gibi hakkınızı helal etmeyecek misiniz?” diye çekinmeden sorabiliyor. Öğretmenin aylardır ders anlatarak verdiği emeğe karşılık, kopya çekmeyi, dinsel kavram olan “helal” ile meşrulaştırılabileceğini düşünüyor. Emeğe saygı, vicdan, dinin çıkarsal kullanımıyla ortadan kaldırılabiliyor. Toplumun dengesi, maneviyatı, ahlakı asıl böyle bozuluyor.

Din adına konuşanların, yönetenlerin dini, çıkarları için kullanmaları da, insanın din veya başka şeyler uğruna yaşamak yerine kendi egoları için yaşamayı tercihe neden oluyor ki asıl manevi problem budur. Kendisini toplumsal varlığın bir unsuru hissetmeyen gençlik hazza, bireysel kurtuluşa yöneliyor. Dinin araçsal kullanımı bireyin toplumsallığını, toplumsal mücadele verme isteğini de ortadan kaldırıyor.

Kişinin teist veya ateist olması ahlaklı olmasını otomatikmen sağlamaz. Bu anlamda inanç/inançsızlık iyiliğin, güzelliğin, insaniyetin ölçüsü değildir. Yalnız dine, toplumun daha ahlaklı olmasında işlevsel yer verenler açısından söylemeliyim ki Boynukalın gibi kişiler susmadıkça, susturulmadıkça, toplum ateizme, deizme, agnostikliğe yönelecektir. Dahası Boynukalın gibiler, dini, vicdan işi olarak bırakmayarak dinin kendisine de zarar veriyorlar.

Dinin, bireysel telkinin ötesine geçip toplumu, siyaseti, devleti yönlendirmesinde araç olarak kullanılmasına izin verilmemeli, din vicdan iş olarak kalmalıdır. Bu noktada laikliğe önem veren kimilerinin de oy almak, itibar görmek için imamlı mitingler, açılışlar, Kuran’ı öperek belediye başkanlığına başlamak, ibadet mekanlarındaki fotoğraflarını basına servis etmek gibi yarışmacı tavırlara girmemesi gerekir. Zira Boynukalın gibi kişilere pas atılmış olur. Dini kullananlar, din üzerinden toplumu gerenlere daha fazlasını yapma hakkı vermiş olurlar. Kendileri eleştirilen konuma düşenler başkasını eleştirmeye hakkı olamaz.

Not: Ders kitaplarındaki hoşgörüye, kadına, insan onuruna uzak ifadeler için “Gayrimilli Eğitim”, Diyanet’in fetvalardaki benzer durum için “Diyanet’in Fetvaları”, laik kesimin hatalı laiklik anlayışları için “Laikliği Doğru Anlamak” kitaplarımı inceleyebilirsiniz.

Mustafa SOLAK

[1] https://twitter.com/Ateizm_Dernegi/status/1388199187926372364

[2] http://konya.meb.gov.tr/www/imam-hatip-ogretmenleri-zirvesi-ve-genclik-ve-inanc-calistayi/icerik/1483

[3] Fıkıh, s.199.

[4] Fıkıh, s.185.

[5] Aynı yer.

[6] Fıkıh Okumaları, s.108.

[7] Age, s.104.