İnsanoğlu şeker içeriği yüksek meyveler, bitkiler ve balı besin kaynağı olarak kullanmıştır. Bundan sonra ağırlıklı olarak şeker ihtiyacını karşılamada şeker kamışına yönelmiş ve daha sonra şeker pancarı şeker kaynağı olmuştur. Fransa ile İngiltere arasında 1793-1815 tarihleri arasında yapılan Napolyon Savaşları’na kadar Avrupa ana şeker kaynağı olarak kamış şekerini kullanmaya devam etmiştir. Bu dönemde İngiliz Donanması, Fransa’nın başta kamış şekeri olmak üzere mal ithalatını önlemek amacıyla limanlarını ablukaya almıştır. Böylelikle Avrupa kıtasına şeker girişi durmuştur. Bu andan itibaren kamış şekerinin yerini alması amacıyla Avrupa’da şeker pancarı tarımı çok hızlı bir şekilde yayılmaya başlamıştır. Avrupa’da şeker pancarı tarımı hızla yayılırken İngiltere’nin şeker pancarına olan ilgisi Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) sırasında başlamıştır. Bu dönemde İngiliz hükümeti çiftçilerin şeker pancarı yetiştirmelerini teşvik etmiştir. O tarihten beri İngiltere şeker ihtiyacının önemli bölümünü pancardan üretmeye başlamıştır ve dünyanın en büyük pancar şekeri üreticilerinden biri haline gelmiştir.[1]
Türkiye’de şeker sanayinin ilk adımları Avrupa’daki pancar şekeri sanayinin gelişimi ile paralel olarak Osmanlı döneminde atılmıştır. Ancak ülkemizde ilk ciddi adım Uşaklı bir köylü Molla Ömer oğlu Nuri (Şeker) Efendi tarafından gündeme getirilmiştir. Nuri Efendi 1923 yılında arkadaşlarıyla birlikte 600 bin lira sermayeli Uşak Terakki Ziraat AŞ.’yi kurmuştur. Böylece tarım sanayiinde Uşak Şeker Fabrikası temeli ilk atılan şeker fabrikamız olmuştur.[2] Ülkemizde o tarihten bu yana şeker pancarı ve nişasta bazlı şeker üreten 43 fabrika bulunmaktadır (Tablo 1).
Tablo 1. Ülkemizde Şeker Üreten Fabrikalar
Şirket | Ünite sayısı / Sahiplik durumu | Ürettiği Şeker Türü |
TürkŞeker | 25 şeker fabrikası / Kamu | Pancar şekeri |
Pankobirlik | 5 şeker fabrikası / Kooperatif | Pancar şekeri |
Özel Kesim Şirketleri | 3 şeker fabrikası / Özel | Pancar şekeri |
Özel Kesim Şirketleri | 10 şeker fabrikası / Özel | Nişasta bazlı şeker |
Toplam | 43 fabrika / 25 kamu, 5 kooperatif, 13 özel |
Bu 43 fabrikanın şeker üretim kapasitesi 3,1 milyon ton civarındadır. Ülkemizde şeker pancarı tarımı yaklaşık 500 bin çiftçinin, diğer bir ifadeyle 3 milyon insanın hayatını etkilemektedir. Ayrıca tarım, hayvancılık yani yem, ilaç, et, süt, nakliye ve hizmet sektörleriyle de iç içe geçmiş durumdadır. Konu tarım, tarımsal sanayi, işlenmiş temel gıda ürünleri ve istihdam gibi değişik dal ve konularda bir bütünlük teşkil etmektedir. Şeker pancarında verim kadar kalitede çok önemlidir.[3]
Cumhuriyet’in köylüye veya üreticiye yaklaşımı “Köylü Milletin Efendisidir” olsa da, günümüze değin köylü yönetim kademelerinde yer alamamış, köye yönelik alınan kararlarda varlığını gösterememiştir.[4] Görüşleri karar haline getirilebilecek bir toplum yerine; adına kararlar alınan, önemsenmeyen bir toplumun parçası olmuş, siyasi iktidarların oy deposu olarak görülmüştür.
Diğer taraftan karar vericiler tarafından tarımın stratejik, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan büyük öneme sahip olduğu göz ardı edilmiştir. Buna ilave olarak tarım, ülkeler için sınır ötesi bir nitelik kazanmış, tarımsal üretimde kendi kendine yeterli olma olgusu yerini, dünya için üretim ve pazarlama esasına bırakmıştır. Buna paralel tarımsal üretimde gerileme oluşmuş, son 26 yılda 4,1 milyon hektar tarım arazisi kaybolmuştur.[5] Ayrıca kamu üretimi ve malları piyasadan çekilince, stratejik alanlara özel sektör yatırım yapmamıştır. Bunun sonucunda kamunun çıktığı alanlar hızla rant alanlarına dönüşmüştür. Ulusal çıkarlara dayalı, üretim, yatırım, verimlilik ve teknolojik gelişme öncelikli alanlara yönelik Ulusal Programlar hazırlanamamıştır. Ulus devlet anlayışına dayalı bir sosyal hukuk devletini gerçekleştirecek büyüme-kalkınma modeli oluşturulamamıştır.[6] Buna ilaveten Türk tarımı uluslararası finans kuruluşlarının, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), IMF ve Dünya Bankası ile AB’ye giriş sürecinde Ortak Tarım Politikası’nın (OTP) etkisi altına girmiştir. OTP ile birlikte ürüne destekten, üreticiye desteğe geçiş olmuştur. Böylece küçük üretici topraktan koparılarak yoğun göçe zorlanmıştır. Milyonlarca küçük ve ortak ölçekli çiftçi yok olmuştur. Tarım ise büyük ulusal / uluslararası şirketler tarafından kontrol edilmeye başlanmıştır.[7] Örneğin nişasta bazlı şeker üreten çok uluslu şirketlerden Cargill 1960 yılında Türkiye’deki faaliyetlerine yerli ortaklık ile başlamıştır. 1986 yılından itibaren ise faaliyetlerine Cargill olarak devam etmiştir. Bunun yanında Amerika eski başkanının lobi faaliyeti çerçevesinde Cargill’in hukuki sorunlarının çözülmesi, nişasta bazlı şeker kotasının yükseltilmesi yönünde baskı yaptığı çeşitli kaynaklarda yer almıştır. Bugün Cargill İstanbul, Bursa, Adana, Ankara, Balıkesir, Kocaeli ve İzmir illerinde faaliyet göstermektedir. Cargill’in Türkiye’de faaliyet gösterdiği üç ana alan ise: gıda, yem ve endüstriyel ürünlerdir.[8]
Üreticileri şok eden ve 27 Haziran 2017’de alınan Bakanlar Kurulu kararıyla canlı hayvan ve karkas etin yanı sıra buğday, arpa, mısır gibi hububat ürünlerinin ithalatında da gümrük vergileri düşürülmüştür. Ayrıca 22 Kasım 2017 tarihli kararname ile de saman ve kaba yemi kapsayan ürünlerin ithalatında gümrük vergisi oranı sıfırlanmıştır.[9] Bunun anlamı çiftçiyi şehirlerin varoşlarına göçe zorlamak ve işsizler ordusuna yeni bireyler katmaktır. Oysa şeker pancarı üreten ülkelerde şeker pancarı üretimi artmaktadır. Tablo 2 incelendiğinde bu durum açıkça görülmektedir.
Tablo 2. Dünyada Şeker Pancarı Üretimi[10]
Ülkenin Adı | 2013 üretimi milyon/ton | 2016 üretimi milyon/ton |
Rusya | 39,2 | 51,36 |
Fransa | 33,6 | 33,79 |
Amerika Birleşik Devletleri | 29,8 | 33,45 |
Almanya | 22,8 | 25,49 |
Türkiye | 16,5 | 19,46 |
Çin Halk Cumhuriyeti | 12,1 | 8,09 |
Ukrayna | 10,8 | 14,01 |
Polonya | 10,6 | 13,52 |
Mısır | 10,0 | 13,32 |
İngiltere | 8,0 | 5,53 |
Diğer Ülkeler | 66,8 | 52,14 |
Dünya Toplam | 250,2 | 270,2 |
Görüldüğü gibi pancar üretimi dünyada İngiltere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nde düşüş gösterirken, Türkiye dâhil tüm ülkelerde önemli artışlar meydana gelmiştir. Ancak Türkiye kendine yeterli şeker üretimini sağlayamadığı için ithalata başlamıştır.[11]
Türkiye tarımında uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle yaklaşık Belçika yüzölçümü kadar alanda artık üretim yapılamamaktadır. Nadas alanlarının daraltılması projesinden vazgeçilmesi sonucunda yaklaşık Hollanda yüzölçümü (4 milyon hektar) kadar bir alanda baklagiller ekilememektedir. Bu arazilerde baklagiller ekiminin desteklenmesi yerine kuru fasulye, barbunya, nohut ve börülce ithalatında da gümrükler sıfırlanmış bulunmaktadır.[12]
Tarımsal üretim dünyada enerji kaynağı olarak da görülmeye başlanmış ve gıda ile rekabet eder hale getirilmiştir. Özellikle dünya petrol rezervlerinin azalma eğilimi bilim adamlarını yenilenebilir enerji kaynaklarının araştırılmasına yöneltmiştir. Fermantasyonla etil alkol üretimi yenilenebilir enerji kaynaklarının başında gelmektedir.[13] Etil alkol petrol kadar olmasa da ona yakın kullanım alanına sahip bulunmaktadır. Dünyanın birçok ülkesinde etil alkol motor yakıtlarına ilave edilmektedir. Motor yakıtlarına ilave edildiğinde yakıtların kirliliğini ve sera gazlarının emisyonunu azalttığı ortaya konmuştur. Avrupa Komisyonu motor yakıtlarına % 5 oranında etil alkol ilave edilmesine izin vermiştir.
Günümüzde etil alkol mısır, arpa, şeker pancarı, şeker kamışı ve patatesten elde edilmektedir. Ülkemizde ise Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ. bünyesinde yer alan Eskişehir, Turhal, Erzurum ve Malatya Şeker Fabrikaları (119 milyon ton/yıl) ile Konya Şeker Sanayi’nin Çumra Fabrikası’nda (84 milyon ton/yıl) yan ürün olarak melastan etil alkol üretilmektedir. Bunlara ek olarak, mısır ve buğday kullanarak biyoetanol üretimi yapan Bursa ve Adana’da olmak üzere iki firma bulunmaktadır.[14] Piyasadaki bazı akaryakıt dağıtım firmaları BioBenzin vb. adları altında, etanol ile harmanlanmış kurşunsuz benzini piyasaya sürmüş durumdadırlar. Tütün ve Alkol Kurumu alkol üretiminde 1000 tonluk kapasite sınırı getirdiğinden alkol üretimi yaklaşık 6-7 firma elinde kalmıştır. Şeker üretiminin düşüşüne paralel olarak alkol üretimi de yeterli desteği bulamadığı için ithalata başlanmıştır.
Tablo 3. Türkiye’nin 2015 Yılında Dökme Etil Alkol İthalatı [15]
Ülke adı | İthalat Miktarı (kg/litre) | İthalat Bedeli (ABD Doları) |
Rusya Federasyonu | 7.373.380 | 6.041.320 |
Belçika | 791.918 | 879.676 |
Yıllık Toplam | 8.165.298 | 6.920.996 |
Oysa Şeker endüstrisi yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaramaktadır. Endüstri bitkileri içinde sağladığı katma değer bakımından ikinci sırada yer almaktadır. Münavebe uygulandığı için toprağa bitki besin elementleri kazandırmaktadır. 25 milyon tonluk taşıma hacmi yaratmakta, taşıma sektöründe büyük pazar oluşturmaktadır. Pancar ekimi teknoloji gerektirmekte, üreticilerimizin tarımsal bilgi ve görgü düzeylerini yükseltmektedir. Ülkemiz tarımında gerçek anlamda ilk kooperatifleşme pancar tarımı sayesinde gerçekleşmiş ve gelişmiştir. Bu sayede üreticilerin örgütlenmesinin temeli atılmıştır. Şeker pancarından elde edilen melas, bazı kimya sanayi kolları ile özellikle alkol ve maya üretiminde kullanılmaktadır. Pancar tarımı, alternatif ürünlerden buğdaya kıyasla 13, mısıra göre 8 ve ayçiçeğine kıyasla 5 kat daha fazla istihdam yaratmaktadır. Şeker pancarının yan ürünü olan yaş pancar posası (küspe) ve melas ile pancarın baş ve yaprak kısmı hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.
Şehirleşmenin hızla artışına paralel olarak hayat tarzı ve beslenme alışkanlıkları değişmekte ve şeker tüketimi hızla artmaktadır. Özellikle nişasta bazlı şekerin kullanımı teşvik edilmektedir. Nişasta bazlı şeker doğrudan tüketilmese de endüstride önemli ölçüde örneğin, kuru pastalar, unlu gıdalar, dondurma, helva, reçeller, alkollü ve alkol içermeyen ürünlerde kullanılmaktadır.[16]
Ülkemizde şeker üretimi de şeker pancarına dayalı olarak yapılmaktadır. Bu açıdan baktığınızda şeker pancarı üretimi hem ülke kaynaklarına dayalı olması hem çevre sağlığı (Pancar havayı en fazla temizleyen bitkilerden biridir.), hem de yarattığı istihdam nedeniyle büyük önem taşımaktadır.
Ancak şeker pancarından elde edilen şeker üretimine getirilen kota ile verim olumsuz olarak etkilenmiştir. Kimi dış ve iç güçlere haksız kazanç aktarılmaya başlanmıştır. Türkiye’de nişasta bazlı tatlandırıcı kotası %15’e çıkarılırken bu kota Avrupa Birliğinde % 2 civarında bulunmaktadır.[17] Yakın zamanda bu kotanın % 5’e düşürüleceği ifade edilmesine rağmen 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararından vaz geçilmeyeceği vurgulanmıştır.
Kapitalist sistemde en yüksek kâr esas olduğundan mısır nişastasından elde edilen tatlandırıcılara olan ilgi artırılmaya çalışılmaktadır. Mısır nişastasından elde edilen früktozun özellikle gıda endüstrisi tarafından tercih edilmesinin nedeni, daha ucuza mal olması, daha tatlı olması ve endüstriyel gıdaların raf ömrünü uzatmasının üstünlük olarak görülmesidir.[18]
Geçen ürün döneminde 19,5 milyar ton şeker pancarı üretilmiştir. Mevcut 33 şeker fabrikasında 2 milyon ton pancar şekeri üretilmiştir. Mısırdan üretilen nişasta bazlı şeker kotalarını Şeker Kurumu belirlemekte idi. Türkiye’de 5 şirkete ait 5 tesiste geçen yıl 624 bin ton nişasta bazlı şeker şurubu üretilmiş ve üretimin 327 bin tonu iç pazarda kullanılmıştır.[19]
Şeker fabrikalarının zarar etmesinin kökeninde tarım politikalarındaki yetersizlikler, dış baskılar ve ekonomik tercihlerdeki tutarsızlıkların egemen olduğu görülmektedir.
Bugüne dek yapılan pek çok araştırma, doğal olmayan şekerin pankreas kanserine ve siroza neden olduğunu göstermektedir. Bir başka anlatımla früktozca zengin beslenmenin metabolik sendrom, insülin fazlası ve hipertansiyona neden olduğu uzun süreden beri bilinmektedir. Früktoz konusunda yeni veriler beyin işlevinin baskılanması ve bağımlılık oluştuğu yönündedir. Früktoz konusunda yayımlanan bu yeni veriler, vücut üzerinde glikozdan farklı etkileri olduğunu göstermektedir.[20],[21]
Sonuç Olarak
Tarım, planlanması ve desteklenmesi gereken bir sektördür. Tarımda temel amaç kâr ve kazanç olmamalıdır. Çünkü asıl olan ülkede yaşayan insanların gıda güvenliğini sağlamaktır. Bu nedenle, tarım, çiftçinin üretime devam etmesini teşvik etmek ve tüketiciye ucuz ve sağlıklı ürün / gıda sunabilmek için devlet tarafından desteklenmelidir. Pancar üretimi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sağlıklı beslenmesi için vaz geçilmez bir tarımsal destek alanıdır.
Şeker Kanunu’nda Bakanlar Kurulu’na şeker kotasını yüzde 50 oranında artırma ve azaltma yetkisi verilmiştir. Bakanlar Kurulu bu yetkisini, nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotasını her yıl yüzde 35 artırarak kullanmıştır. Böylece Türkiye, 28 Avrupa Birliği ülkesinin ürettiği nişasta bazlı şekerin yarısını tek başına üretmeye başlamıştır. Buradan da anlaşılacağı gibi darbeyi öncelikle Türk pancar çiftçisi yemiştir.[22]
Son 14 yılda Nişasta Bazlı Şekere uygulanan yüksek kotadan dolayı 407 bin hektar alanda 22 milyon ton pancar ekimi yapılamamıştır. Buna paralel olarak 75 bin tarım işçisi işsiz kalmış, yan sektörlerle birlikte Türkiye’nin toplam kaybı 5,3 milyar doları bulmuştur.[23]
Serbest piyasa ekonomisi, ülkelerde genel olarak yerli olan her şeyin çökmesine neden olmaktadır. Bu nedenle milli sermayeye ihtiyaç bulunmaktadır. Kooperatifler milli sermayenin geliştirilmesi açısından önemli potansiyele sahiptir.[24] Panko Birlik bunun en canlı örneğini oluşturmaktadır. Bu gün alınan karar, 14 fabrikanın özelleştirilmesi ile şeker üretimini olumsuz yönde etkileyecek ve işsizliğe neden olacaktır.
Son olarak şu saptamayı göz ardı etmemek gerekmektedir: Bir toplumu savaşmadan ele geçirmenin tek yolu memleketin stratejik kurumlarının yabancılara satılarak onların insafına teslim edilmesidir. Gıda sektörü de bunların başında gelmektedir.[25]
Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımı olan Şeker sanayine ait 14 fabrikanın satışının, Türk ekonomisi, TC vatandaşlarının sağlığı, tarımın önder kuruluşlarının devre dışı kalması ve işsizliğin artacağı dikkate alınarak engellenmesi zorunlu bulunmaktadır.
[1] www.iflscience.com/plants-and-animals/history-sugar-food-
[2] Oktay Güvemli 2017. Uşak Şeker Fabrikasının Kuruluşu ve Gelişmesi Accounting and Financial History Research Journal July 2017(13)
[3] http://www.pankobirlik.com.tr/AnaSayfa/Seker_Pancari_Tarimi
[4] http://www.yenimesaj.com.tr/gundem/topragimiz-yok-oluyor-h13045714.html
[5] http://www.yenicaggazetesi.com.tr/mobi/topragin-efendisiydi-kole-oldu-43824yy.htm
[6] http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/b98dc0dbafde48e_ek.pdf?tipi=14
[7] Burcu Bozaslan Aytekin 2012 Uluslar Arası Tarım Politikasına Yön Veren Kuruluşlar Ve Türkiye Tarımı Üzerine Etkileri T.C. Namık Kemal Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi 65 s
[8] https://www.politikyol.com/soylesi-gokhan-gunaydin-ile-seker-fabrikalari-uzerine-resmi-gazeten-senin-olsun-fabrikalar-bizimdir/
[9] https://www.gumruktv.com.tr/ciftciye-bayram-hediyesi-ithalat-kararnamesi
[10] https://www.statista.com/statistics/264670/top-sugar-beet-producers-worldwide-by-volume
[11] https://www.tarimdanhaber.com/haber/seker-ve-sekerli-mamuller/80-bin-ton-seker-ithal-ettik-arkasi-da-gelebilir//
[12] https://www.tarlasera.com/haber-11377-baklagillerde-gumruk-vergisi-sifirlandi
[13] Sola C., Casas C., Godia F., Poch, Serra A., ( 1986): “Continuous Ethanol Production by Immobilised Yeast Cells and Ethanol Recovery by Liquid-Liquid Extraction”, Biotechnology and Bioengineering Symp, P. 519-524
[14] http://www.ithalatihracat.biz/?pnum=5697
[15] TÜİK-Rapor tarihi:01/06/2016
[16] file:///C:/Users/User/Downloads/slidex.tips Istanbul-tcaret-odasi-türkyede-şeker-ve-şeker-pancari-üretminde-kota-sistemne-geçiş-bugünkü-durum-ve-gelece-hazrlayan-prof-dr.Celal Er
[17] Mustafa Kaymakçı 2017.Türkiye’yi şekerle nasıl kandırdılar. Oda Tv.com.
[18] file:///C:/Users/User/Downloads/slidex.tips Istanbul-tcaret-odasi-türkyede-şeker-ve-şeker-pancari-üretminde-kota-sistemne-geçiş-bugünkü-durum-ve-gelece-hazrlayan-prof-dr.Celal Er
[19] https://www.dunya.com/kose-yazisi/seker-tutun-ve-alkol-kurumlari-neden-onemli-idi/396128 Tevfik Güngör
[20] J.Q.Prunell et al. 2011.Brain functional magnetic resonance imaging response to glucose and fructose infusions in humansDiabetes,Obesity and Metabolism 13,229-234
[21]Sahin,S. MD, Basaranoglu,M. 2018. High fructose corn syrup (HFCS) plays a dominant role in the
pathogenesis of NAFLD-associated cirrhosis Appl Food Sci J Vol 2 No 1 January
[22] N.Doğru.2018.Şeker fabrikalarına ve pancar çiftçisine kim ihanet etti? Sözcü 2 Mart 2018
[23] Tokat Turhal Buluşması 27 – 28 Eylül 2016 CHP Şeker pancarı raporu.
[24] ttps://odatv.com/turk-tarimi-boyle-tasfiye-edildi-2008161200.html
[25] http://www.ilhamipektas.com/gidada-sektorunde-yabancilarin-payi-dr-ilhami-pektas/
- ÜLKEMİZDE TARIMSAL GELİŞMELER VE BEKLENTİLER - 24 Mart 2019
- TARIMSAL KOOPERATİFLER VE KENT TARIMI TÜRKİYE İÇİN YENİ ÇIKIŞ YOLU OLABİLİR Mİ? - 3 Mayıs 2018
- ŞEKER FABRİKALARI TÜRK TARIMI VE TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR - 8 Nisan 2018
- DÜNYA‘DA VE TÜRKİYE’DE KIRSAL KALKINMA (3) - 14 Mayıs 2017
- DÜNYA‘DA VE TÜRKİYE’DE KIRSAL KALKINMA (2) - 13 Mayıs 2017
- DÜNYA‘DA VE TÜRKİYE’DE KIRSAL KALKINMA (1) - 12 Mayıs 2017