Bugünkü kahramanımız en az bir önceki “ÖNEMLİ ADAM” James Steele kadar ünlü. Adı, Erik Dean Prince (doğum 6 Haziran 1969, Holland, Michigan). İş adamı ve eski ABD Deniz Subayı. 1995’te babasının ölümünün ardından ABD Donanmasındaki görevi sona erdi. Kendi ifadesine göre Ruanda İç Savaşından etkilendiği için bir güvenlik şirketi kurma ihtiyacı hissetmiştir. Garip olan, bu savaştan etkilendiği için dünyada yaşayan 7 milyar insandan birisinin silahlı bir örgüt kurmamış olmasıdır. Aile şirketinden 1.350.000.000 dolar nakit para alarak 1997 yılında Kuzey Karolina’da Virginia Sahilleri civarında 6000 dönümlük bir arazi üzerine Blackwater Güvenlik Şirketinin tesislerini kurdu. 2 Mart 2009 tarihinde Blackwater şirketinin CEO’uğundan istifa etti. 2010’da şirketi bir grup girişimciye sattı fakat yönetim kurulu başkanı olarak devam etti. 2011 yılında Somalili 2000 kişilik bir grubu Aden Körfezinde görev almaları için eğitti. Bunun dışında 34 ülkede korsanlık faaliyetlerine karşı eğitimler vermektedir. Kalvinist Protestan olarak büyüyen Erik Prince daha sonra Katolikliğe geçmiştir. Cumhuriyetçi Parti’yi desteklemektedir. Kız kardeşi Betsy DeVos, Michigan’daki eski Vali adaylarından Dick DeVos’ın eşidir. 7 çocuğu vardır (1).
ABD Hükümetleri, Blackwater Şirketine 1997’den 2010’a kadar gizli ve açık tüm güvenlik anlaşmalarında toplam 3.6 Milyar Dolarlık yardım yaptı. Yurtdışındaki ABD Büyükelçilerini koruma görevleri ve kendi tesislerinde CIA ajanlarını eğitecek kadar ileri seviye bir duruma gelmesiyle birlikte, Blackwater ABD Dışişleri Bakanlığıyla anlaşan 3 büyük güvenlik şirketinin en büyüğü oldu.
1997 yılında dünya devi Blackwater’ı kurduğunda 30 yaşında bile olmayan bu çok becerikli ve iş bilir yatırımcı hemen üç yıl sonra Bush hükümeti ile 100.000 askere eğitim vermek için ilk büyük anlaşmasını yaptı. Şirketin katalog ve broşürlerindeki iddialı söylemlerin yanında ABD’nin göz koyduğu ülkelerde düzenlemeler yapmak “kapalı görev”i kısa zamanda ortaya çıktı ama durum böylece devam etti. 2003’ten sonra ABD işgali altındaki Afganistan ve Irak’taki askeri ve CIA personelini korumak için toplamda 2 milyar dolarlık bağlantı yaptı.
Blackwater, Eylül 2007’de Bağdat’daki Nisour Meydanında 17 sivilin öldürülmesinden sorumlu tutuldu. Sorumlu tutuldu ifadesi sanki suç üstüne kalmış gibi yorumlanabilir. Bu olayı şöyle özetlemekte fayda var: Geniş bir bulvarda ilerleyen bu şirkete bağlı zırhlı araçtaki kiralık askerler çevreye hedef gözeterek ağır silahlarla gündüz gözüne ateş açıyor. Kendilerine herhangi bir karşılık gelmeyince sinirlenen askerler dozu biraz artırıp 17 kişiyi öldürüyor, bir o kadar da yaralıyor. Üstelik yaptıkları işin büyüklüğünü takdir edip filme alıyor, yetmiyor bunu sosyal medyada da paylaşıyorlar. Elbette yargılandılar, ama tabii ki bir ABD vatandaşını öldürmüş gibi cezalandırılmadılar (2, 3, 4, 5).
Bununla birlikte Blackwater’a, 2010 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı Güvenlik sözleşmeleri bünyesinde ve CIA’nın yeni hizmet alanları kapsamında devlet tarafından 220.000.000 dolarlık yardım yapıldı. 2010 yılında Arap Baharı öncesi Birleşik Arap Emirliklerinde olası isyanlara karşı güvenlik anlaşmaları imzalandı.
Meşhur Yarbay Oliver North’un kendisine çıraklık bile yapamayacağı bu şahıs için yukarıda verilen bilgiler aslında aperatif. Çünkü ayrıntıları daha ilginç olan birçok bilgi var. Nisour olayından sonra CIA başkanı bu arkadaşı basına satıyor. Hal böyle olunca o da şirketin adını önce XE (hikâyesi ilginç) sonra Academia yapıyor. Şirket el değiştiriyor. Kendisi yönetim kurulu başkanı olarak kalıyor. Şirketin ismi bir daha değişiyor, en son Constellis oluyor. Önce Constellis’i anlatalım, en heyecanlısı XE sona kalsın.
Constellis sadece askeri işler yapmıyor. Ufku oldukça geniş. Örneğin Milli Gazete’den Dursun Ali Bulut’un haberine göre Biden’dan birkaç gün önce Türkiye’ye gelen Prince’ın gelişini bütün medya atlarken Prince, üst düzey bürokrat ve belediye başkanlarıyla temaslarda bulundu. Irak ve Afganistan gibi Müslüman coğrafyada yaptığı katliamlarla sürekli gündeme gelen şirketin kurucusunun Türkiye’ye hangi nedenle geldiği sır gibi gizlendi. Gariplik bu kişinin 15 Temmuz öncesi Türkiye’ye gelip görüşmelerde bulunmasında, herhalde ilgili merciler gerekli çalışmaları yürütmüştür (6-7). Ama 2014 itibarıyla başlayan Hakkari/Çukurca’daki terörist faaliyetlerle de bu şahsın alakası olduğu anlaşılmıştı ve tedbire yönelik basına yansıyan bir husus olmamıştı (8). Yine Amerikan Washington Post gazetesinin iddiasına göre eski özel güvenlik şirketi Blackwater’ın kurucusu Erik Prince‘ın, 11 Ocak’ta Seyşeller’de gerçekleşen ve ABD Başkanı Donald Trump‘ın ekibinden bazı isimlerin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘e yakın isimleri bir araya getiren toplantıya aracılık ettiği bildirildi. Washington Post, Trump ile Putin arasında arka kapı diplomasisi oluşturulması için Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) öncülüğünde ve Blackwater’ın kurucusu Prince’ın aracılığında gizli bir toplantı yapıldığı iddiasını ortaya attı (9).
Şimdi gelelim XE denen şirkete. Önce kısaltmanın anlamını verelim. “X” Batı kültüründe Hazreti İsa’yı simgeliyor. “E” yada logodaki şekliyle “Ɛ” Evanjelizm’i sembolize etmektedir. Zaten kendisi “Christian Freedom International (Uluslararası Hıristiyan Özgürlük Teşkilatı)” (10) ve Colombus Şövalyeleri (11) adlı örgütlerin üyesidir. Hal böyle olunca kendisini Haçlı Savaşlarının şövalyesi zanneden birisinin Ebu-Garip cezaevinde yapılanlarla en azından ideolojik olarak ilişkisi olması çok normal de; bu İslam düşmanına İslam coğrafyasından işler verilmesi ve parasının Müslümanlardan toplanarak ödenmesi pek normal değil.
Kaynaklar
(1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Erik_Prince
(2) https://www.nytimes.com/video/world/middleeast/1194817114268/the-blackwater-shooting.html
(3) https://www.youtube.com/watch?v=XDETpPYhmUs
(4) https://www.youtube.com/watch?v=XDETpPYhmUs
(5) https://www.youtube.com/watch?v=hAeE4SUdshs
(6) http://www.hedefhalk.com/erik-prince-gizlice-turkiyeye-gelmis-643770h.htm
(7) http://odatv.com/herkes-bideni-konusurken-amerikadan-gelen-o-ismi-kimse-gormedi-2501161200.html
(8) https://www.hurriyet.com.tr/demokrasiden-ayrilmadan-mucadelenin-anlami-19052169
(10) https://www.sourcewatch.org/index.php/christian_Freedom_International
- AĞUSTOS SICAĞI - 30 Ağustos 2019
- MİLLİ EGEMENLİK VE MİLLETİN BAYRAMI - 24 Mart 2019
- TÜRKLÜK, CUMHURİYET VE TABİİ Kİ ATATÜRK - 5 Eylül 2018
- EFSANE BAŞLIYOR - 19 Mayıs 2018
- MİLLETİN BAYRAMI - 23 Nisan 2018
- KİM JONG-UN MAHALLENİN DELİSİ Mİ? DÜNYANIN KURTARICISI MI? - 13 Kasım 2017
- ŞAŞMAZ PUSULA - 10 Kasım 2017
- ÜZERİNDEN GEÇEN TAM BİR YIL SONRASINDA FETÖ’NÜN TÜRKİYE CUMHURİYETİNE VERDİĞİ MALİ HASARIN YÜZEYSEL BİLANÇOSU - 2 Temmuz 2017
- EFSANE BAŞLIYOR - 19 Mayıs 2017
- ÖNEMLİ BİR ADAMI TANIMAK_2 - 16 Mayıs 2017