Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Kamuoyunun bir kısmında şöyle bir algı var:

“Kürt çocukları, Türkçe bilmiyor ve Türkçe eğitime başlayınca eğitimde geri kalıyorlar. Eğitim Kürtçe olmalı veya eğitimin belli kademesine kadar Türkçe-Kürtçe eğitim birlikte olmalı.”

Yapılan son araştırma bunun aksini gösteriyor. Rewest Kamuoyu Araştırma Merkezi’nin Eylül ayı başında Diyarbakır, Mardin, Van ve Urfa’da 18-30 yaş aralığındaki gençlerle yaptığı Kürtçe araştırmasında “Arkadaşlarınızla Kürtçe konuşma sıklığı nedir?” sorusuna verilen yanıt şöyledir: % 15’i ‘sık sık’, % 28’i ‘ara sıra’, % 40’ı ‘nadiren’, % 17’si ‘hiç konuşmuyorum’.

Kürt’ümüzün büyük kısmı günlük hayatında Kürtçe yerine Türkçe konuşmaktadır.

“TV ya da internetten Kürtçe haber takip etme sıklığınız nedir?’ sorusuna katılımcıların % 10’u ‘hemen her gün’, % 18’i ‘ara sıra’, % 21’i ‘nadiren’, % 51’i ise ‘pek dinlemiyorum” yanıtını veriyor.

Yaklaşık % 90’ı Türkçe haberi daha çok takip ediyor. Rawest Kamuoyu Araştırma Şirketi’nin yöneticisi Reha Ruhavioğlu şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Ebeveynlerine göre gençlerde Kürtçe konuşma ve yazma oranı azalmış. Gençler Kürtçe’yi seviyor, Kürtçe’nin ilerlemesini istiyorlar ama ilerletmek için gayretleri yok.”[*]

Ruhavioğlu,  Kürt çocuklarının Türkçe bilmediğine ilişkin iddiaya yanıt vermiş oluyor. Kürt gençlerin hepsi Türkçe’yi bilmekte, hepsi Türkçe haberleri takip etmekte, ama Kürtçe konuşma, yazma, haber takip oranı azalmaktadır. Türkçe, Kürtler arasında en çok konuşulan dildir. Dahası gençlerin Kürtçe’yi ilerletme gayretleri yok.

Hal böyleyken Kürtçe eğitimin Kürt’ümüzün yararına olmadığı ortada değil mi?

Hala Kürtçe eğitimin Kürt’ümüzün talebi olduğu söylenebilir mi?

Kürt’ümüzden Kürtçe eğitim talebi yoksa Kürt’ümüzü bu taleple yormanın anlamı ne?

Kürtçe, Kurmancî, Sorani gibi lehçelere ayrılmış durumda. Hatta Zazaca konuşanlar Kürtçe’nin diğer lehçelerini anlamıyor. Bu durumda herhangi bir lehçeyi dikkate aldığımızda diğer Kürtlere nasıl öğreteceğiz? Bu, işi karmaşık hale getirmez mi?

Kürt’ümüzün ve Türkiye’mizin yararına bu soruları düşündüğümüzde Kürtçe eğitim talebinin ayrı devlet talebi için istendiği ve PKK’nin talebi olduğu ortadadır.

Mesele ailesinden Kürtçe öğrenip Türkçe’ye uyum sağlaması ise okula başladığı 1-2 yıl sürdürülebilir ama tüm dersleri Kürtçe verme olanağı olsa bile doğru değildir. Kaldı ki tv kanallarının arttığı, neredeyse herkesin bir akıllı cep telefonu kullandığı bir çağda Türkçe konuşamayan çocuk olmadığı bu anketle daha iyi anlaşılmış oldu.  Dolayısıyla “Kürt çocukları, Türkçe bilmiyor ve Türkçe eğitime başlayınca eğitimde geri kalıyorlar” iddiası geçerli değildir. Hatta bu iddianın tersini tartışmak gerekir. Yani Kürt çocuklarının nerdeyse hepsi Türkçe bildiği halde Kürtçe, Zazaca eğitim vermenin olanaksızlığının yanında bu dilleri öğreterek eğitime başlamanın, çocuğu eğitiminde geri bıraktırıp bıraktırmayacağı tartışılmalıdır. İyi bir dil eğitiminden önce Türkçe’nin sağlam olması gerektiği dilbilimcilerin ortak görüşüdür. 5, 6, 7. sınıfta zaten Kurmancî, 7. sınıfta Zazakî dersleri var, liseye de eklenebilir ama eğitime bu derslerle başlamanın çocuğun yararına olup olmadığı tartışılmalıdır.

* Cesim İlhan, “ANKET-Kürt gençleri Kürtçe’yi ne kadar biliyor?”,  Kurdistan24, 9.9.2019, erişim tarihi 9.9.2019, https://www.kurdistan24.net/tr/news/72849824-4d98-4cd0-8fac-4700f38e808d