Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

GELECEĞİN JEO-STRATEJİSİ: ENERJİ MERKEZİ KIBRIS

Enerji, evrenin işleyiş gücünü oluşturmasından, canlıların hayatlarını idame ettirmesinden ve hatta medeniyetlerin varoluşlarını korumasına kadar aklımıza gelebilecek her türlü konunun anahtarıdır. Bu yazımda son yıllarda sıklıkla gündemimizde olan Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin enerji görünümünden bahsedeceğim. Kıbrıs adası düşünüldüğünde akla ilk gelen turizm, kumarhaneler ve off-shore şirketler maalesef Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin enerji alanındaki büyük potansiyelini göz ardı etmemize neden olmaktadır. Bu nadide adaya derinlikli ve stratejik perspektifte anlamlar yükleyemediğimiz sürece Kıbrıs Türk Cumhuriyet’i uluslararası arenada tanınmamaya ve hak ettiği değeri görmemeye devam edecektir. Bu da Kıbrıs Türkleri davasının güç kaybetmesine neden olarak daha fazla ön görülen veya görülemeyen sorunların ortaya çıkmasına neden olabilecektir.

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin enerji bağımsızlığı yolundaki mücadelesi yaklaşık 20 yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Ülke coğrafi konumu itibari ile enerjide dışa bağımlı bir ülke olmaktadır. Bu durum da başlıca enerji güvenliği, ciddi enerji harcamaları ve dolayısıyla yurttaşlara büyük ekonomik problemler yaşatmaktadır. 1990 yılında Türkiye’nin yaklaşık 125 Milyon $ yatırımı ile KTC 2003 yılına kadar enerji ihtiyacını tek başına karşılamış olup Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden talep ettiği enerjiden de kurtulmuştur. Ancak artan enerji arzı refah seviyesini de artırmış buna paralel olarak konutların, işyerlerinin çoğalması ile enerji talebinde de patlamaya neden olmuştur. Örnek vermek gerekirse Annan Planı dönemi sonrası adaya ilginin artması ile o yıllarda enerji tüketimi %10-%12 oranında artmıştır. Planlama eksikliklerinden dolayı kimi zaman iletimde ve dağılımda kısıtlamalar yaşanmış olsa da KTC’nin enerji bağımsızlık yolundaki mücadelesi kayda değer bir şekilde devam etmektedir. Hatta 2011 senesinde GKRY Vasiliko Santralinde yaşanan patlama sonrası KTC adanın diğer tarafındaki sözde yönetime 167.123.000 kWh elektrik enerjisi satmıştır. Türkiye tarafından KTC’ye önceden yapılmış enerji yatırımlarının sağladığı bu avantaj, daha fazla yatırımla elde tutulmalı ve nüfuz seviyesi artırılmalıdır.

KTC’de enerji taleplerinin artması, ülkedeki enerji yoğunluğunu arttırmış ve esnek arz-talepten dolayı enerji ekonomisinin istenilen şekilde yönetilmemesine neden olmuştur. Bu durum adanın refah seviyesinin artması ve hatta bölgede enerji ihraç eden bir ülke konumuna gelebilmesinin önündeki en büyük engeldir. Üretimden dağıtıma kadar kayıpların %16.9 oranında olması süreçte bir problem olduğunun en büyük kanıtıdır. Sorunlardan diğer biri de KTC’nin dış yatırım teşebbüsleri ile kurulan enerji santrallerinin sürekli yatırıma ihtiyaç duymasıdır. Bunun sebebi Türk lirasındaki değer kaybı ve alım sözleşmelerinin dolar kuru cinsinden yapılmasıdır. Yabancı para bazlı borçlanma önüne geçilmez daha büyük borçlanmalara bile sebebiyet verebilir. İkinci sorun ise KTC’de son yıllarda inşaat alanında artan rant mücadelesi ve bu durum sonucunda üretilen elektriğin %31.5’nin konut harcaması olarak yansımasıdır. Ticari ve endüstriyel harcamalarının GYSH’nin toplam %22.9 olduğunu göz önüne alırsak KTC’nin mevcut ekonomik planlarının ağırlıkla turizm ve kumarhane merkezi olarak sürdürüldüğü yönünde değerlendirilebilir. KTC’nin turizme yatırım yapmasını olumsuz bir durum değildir, aksine ülkenin dış dünya ile bağlantısını sağlamlaştırmaktadır; lakin ağır sanayi, inovasyon ve özellikle enerji alanında bölgenin merkezi haline gelmediği sürece istenilen refah seviyesine ulaşması mümkün değildir.

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti coğrafi konumundan dolayı dünyanın en verimli güneş ve rüzgar arazilerine sahiptir. Öyle ki ülkenin ortalama güneşlenme süresi 9 saat olup yaz aylarında 12 saati bulmaktadır. Diğer bir değişle güneş enerji santrallerinin dünya üzerinde yüksek verim elde edeceği bir coğrafyadan bahsetmekteyiz. Aynı zamanda günlük ısınım değeri metrekare başına 6 kWh olması ile konutlarda ısınmaya ödenecek bedelin doğal bir şekilde düşüşü de söz konusudur. Buna paralel olarak Türkiye’ye kıyasla Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ciddi bir ısınma harcaması yapmasına da gerek yoktur. Sadece KTC’de bulunan 70.000 civarında konuta 7 kw solar güç kurulumu yapılsa bu senede 178.85 GW enerji anlamına gelir ki bu rakam KTC’nin enerji ihtiyacının %17-%18 ‘ini tekabül etmektedir. Böyle bir proje yaklaşık 400-500 Milyon $ bir yatırım gerektirmektedir ki bunun %50’si sübvansiye edilirse bu rakam 200-250 Milyon $ seviyelerine düşecektir.

Solar ve rüzgar enerjisi yatırımı Kıbrıs’ı nereye taşır? Hali hazırda kendi elektrik enerjisinin büyük bir kısmını merkezi santrallerle karşılayan KTC’yi Doğu Akdeniz’de bulunması muhtemel hidrokarbon rezervlerinin erişimi ile enerji “ihracatçısı” konumuna yükseltir. Ayrıca komşu ülkelerine (Mısır, İsrail, Lübnan, Türkiye ve GYRY) enerji tedariği açısından güçlü bir alternatif haline gelebilecektir; bunun sonucunda dünyada istikrarsızlaşan enerji piyasalarına yeni bir oyuncu olarak girebilir ve enerji  piyasasının merkez coğrafyaya kaymasına neden olabilir. Bilindiği üzere Mısır ve İsrail arasında zaman zaman enerji krizleri yaşanmaktadır. Bölgede yaşanan enerji krizleri ülkeleri hayalperest projelere sürüklediği bu zamanda, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yenilebilir enerji yatırımlarına açık ve bu alanda öncü olabileceğini hayal etmek hayalperestlik midir? Turizmin yanında yenilebilir enerji alanında KTC’ye yapılacağımız yatırımların Türkiye’ye katlanarak döneceği değerlendirilebilir. Enerji alanında en büyük harcamalarının transfer, taşınım ve depolama maliyetleri olmasına dolayısıyla KTC’nin coğrafi konumu bu maliyetleri düşürme potansiyelini de taşımaktadır. Tüm bu potansiyelleri ve çözülmesi gereken sorunları sıraladıktan sonra, refah içinde yaşan bir KTC’de aidiyet sorunu olur mu? Enerjinin bölgesel başkenti olmayı planlayan, hedefleyen bir KTC’nin uluslararası toplumdan dışlanması olası olur mu? Ve en önemli soru 1974 öncesi ve sonrası kazanımlar ile kendi ayakları üzerinde duran adanın hakimi Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olamaz mı?

KAYNAKÇALAR

https://www.kibtek.com/wp-content/uploads/Statistikler/2021statistic.pdf

https://www.kibtek.com/uretim/

https://devplan.org/haber/Enerji-eylem-plani.pdf

https://en.wikipedia.org/wiki/Solar_power_in_Cyprus#/media/File:Cyprus_GHI_Solar-resource-map_GlobalSolarAtlas_World-Bank-Esmap-Solargis.png

https://en.wikipedia.org/wiki/Energy_in_Cyprus

https://staff.emu.edu.tr/mustafailkan/tr/Documents/elet319/ders%20notlar%C4%B1%201.k%C4%B1s%C4%B1m/konu14%20kongre%20sunus.ppt