Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi ve en büyük ihracatçısı Çin’de son yıllarda büyüme gitgide yavaşlamakta ve bu yavaşlama dünya ekonomilerini doğrudan etkilemektedir. İhracatın zaman içinde önemli ölçüde azalması sonucu büyümenin beklenenden daha düşük seviyelerde seyretmesi de Çin hükümetini yeni önlemler almaya mecbur kılmıştır. Çin, geçtiğimiz yıl içerisinde devalüasyonlar yaparak büyümenin yavaşlamasındaki en büyük neden olan azalan ihracat rakamlarını arttırmaya çalıştı. Ayrıca sadece ihracat ve yatırımdan odaklı büyüme modelinden iç pazarda talep artışı sonucu iç büyümeye dayalı büyüme modeline de kaymaya çalışmakta. Fakat yapılan devalüasyonların ve diğer yöntemlerin etkisine rağmen önümüzdeki yıllar için Çin’in büyüme tahminleri gitgide azalmakta.

Bütün bu gelişmeler ışığında Çin başbakanı Li Keqiang, 13’üncü beş yıllık kalkınma planı hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bu kalkınma planının belli başlıklarını şu şekilde özetlemek mümkün:

  • Çin büyümeyi orta-üstü seviyede tutma hedefinden vazgeçmedi. Yıllık en az yüzde 6,5’lik bir büyümenin üzerine çıkmayı öngörüyor fakat bu rakam daha önceki tahminlerin de altında kaldı. Yakın gelecekte 2016 ve sonrası için tahmin edilen ortalama büyüme tahminleri önceleri yüzde 8-7 aralığındayken, bu tahmin yüzde 6,8 e kadar geriledi.
  • Büyüme modelinin ihracat ve yatırımdan, iç talebi ve tüketimi arttırıcı modele doğru kayması amacıyla, 2020 yılına kadar gayri safi yurtiçi hasılanın ve kişi başına düşen gelirin 2010 yılına kıyasla iki kat arttırılması, modern tarımın teşvik edilmesi ve bölgesel farklılıkların daraltılmasına karar verildi.
  • Talebi canlandırmak adına ücret ve vergi iyileştirmeleri ile rekabetçi piyasayı düzenleyen yapısal reformlar yapılması önceliklendirildi.
  • Çin’de aşırı hızlı sanayileşmeye bağlı olarak artan hava kirliliğine çözüm olması için yeşil üretim ve çevreci yaşam tarzına yönelik düzenlemeler yapılmasına karar verildi. Su, enerji tüketimi ve karbondioksit salınımındaki yüksek oranların azaltılmasına çalışılacak. Orman yüzölçümü artırılarak hava kirliliğinin önemli ölçüde engellenmesi planlara dahil edildi.

Kalkınma planının en dikkat çekici noktası ise yapılan planların Çin halkının refah seviyesini arttırmaya yönelik olması ve Çin hükümetinin küresel ısınma, hava kirliliği gibi konuları düzeltmek amacıyla geniş çaplı yaptırımlara gidecek olmasıdır. Zaten Çin’deki yerli ve yabancı şirketler tarafından da, hükümetin yapacağı yeni düzenlemeler olumlu karşılandı.

Çin gibi küresel ekonomide ağırlığı yüksek bir ülkenin kalkınma paketinin küresel piyasalarda bir takım etkilerinin olacağı açıktır. Bu nedenle, Çin’in kalkınma paketinin önemli küresel piyasalar üzerindeki olası etkilerinin neler olabileceğine kısaca bakmakta fayda vardır.

 

Çin’deki Kalkınma Paketinin Türkiye’ye Olası Etkisi

Çin ekonomisindeki yavaşlama küresel piyasalarda petrol fiyatlarının en azından şimdilik artmaması ve düşük seviyelerde kalmasına etki eden sebeplerden biri olarak görülmektedir. Bu durum, Türkiye’deki petrol fiyatlarına da yansımıştır. Fakat Çin’deki yavaşlama aynı zamanda kısa vadede insanların dolara olan taleplerini de artırmaktadır. Çünkü insanlar belirsiz ve durağan bir ekonomik görünüm içerisinde sağlam bir tasarruf aracı olarak dolara yönelme eğilimindedirler. Yani bu durumun hem olumlu hem de olumsuz yönleri olduğunu söylemek mümkündür. Yeni kalkınma planı sonucunda Çin ekonomisinin yeni büyüme modeli ile enerji ithalatını önceki yıllara göre daha düşük tutmaya çalışması, petrol fiyatlarının yükselmesine önemli miktarda engel olabileceği için bunun Türkiye gibi enerji ithalatçısı bir ülke için faydalı olabileceğini varsayabiliriz. Öte yandan artan dolar talebi başka bir soruna neden olmaktadır fakat Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini geliştirmesi şimdilik dolar talebini dengeleyici bir unsur olarak duruyor.

 

Amerika Birleşik Devletlerine Olası Etkisi

Amerika’nın Çin’e iç tüketimi arttırması ve üretilen malların kendi vatandaşlarına satılması yönünde üstü kapalı bir baskısı bulunmaktadır. Çin yeni kalkınma planı ile bu yönde attığı adımları ilerletmiş görünmektedir. İlerleyen zamanda Çin ihracatının bu nedenle daha da azalması dünya ticaretinde ABD’nin payını ve karını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bunun gerçekleşmesi sonucunda da ABD’nin yüksek cari açığını kapatmasına yardımcı koşullar oluşabilir.

 

Avrupa Ülkelerine Olası Etkisi

Yeni kalkınma planının açıklanmasından önce Çin’in ihracat rakamları Şubat ayında son altı yılın en düşük oranına gerilemişti. Çin ekonomisindeki bu durum ise dünya piyasalarında olumsuz etkilere yol açmıştı. Çünkü Çin ekonomisi dünyanın en büyük ikinci ithalatçısı konumundadır. İhracatının azalması sonucu ithalatı da azaltmıştır ve Çin Avrupa’dan özellikle Almanya’dan önemli miktarda ithalat yapan bir ülkedir. Dolayısıyla, Avrupa ekonomisinin oldukça durgun olduğu bu dönemde ekonomiyi durgunlaştıran en etkili faktörlerden biri de Çin’den dolayı ithalat-ihracat hacminin küçülmesi olmuştur. Çin belki uzun vadede eski büyüme hızına ulaşamayabilir ve ihracatını çift haneli rakamlara getiremeyebilir fakat planlandığı şekilde iç büyümeyi ve iç talebi artırabilirse bu Çin’in tekrar Avrupa ekonomilerinden ithalat rakamlarını arttırmasını sağlayabilir. Bunun sonucunda da Avrupa ülkeleri durgunluktan bir nebze çıkabilir.

 

Sonuç olarak;

Çin ekonomisini çok iyi izlemek gerekir çünkü Çin sadece makro-ekonomik verileri etkileyen bir aktör değildir. Gündelik hayatımızda kullandığımız hemen her ürün Çin’den gelmektedir ve orada olan her ekonomik gelişme döviz kurlarından, tüketim ürünlerimize, kullandığımız yakıtın ücretine kadar geniş bir yelpazede hayatımıza etki etmektedir.