İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün sabah 08.00 itibariyle PKK’ya yönelik İran ile ortak operasyon yapmaya başlanıldığını açıkladı. Sonuçlarının kamuoyu ile de paylaşılacağını dile getirdiği açıklamasından kısa bir süre sonra İran’ın yarı resmi Fars Haber Ajansı aracılığıyla İran ordusundan bir yetkili tarafından, Türk Ordusu’nun PKK’ya operasyon yaptığı ama İran Silahlı Kuvvetlerinin bu operasyonun bir parçası olmadığı şeklinde yalanlama geldi. Yine İran İçişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Zülfikarı yaptığı basın toplantısında, Türkiye-İran sınırının kontrolü için ortak operasyon yapılacağı yönünde açıklamalarda bulundu ancak katıldık demedi. Yalanlama yapılırken bir yandan da bölgedeki gelişmeleri görüşmek ve teröre karşı askeri işbirliği sağlamak amacıyla İran-Irak ve Suriye Genelkurmay Başkanlarının katıldığı Şam’da askeri bir zirve toplanmaktaydı.

Bu gelişmeler söz konusuyken İran neden operasyon ile ilgili yalanlama yoluna gitti?…

İran’da 20 gün sürecek Nevruz tatili bugün başlıyor. Bu süreçte de, bünyesinde önemli oranda Kürt nüfusu barındıran İran, Kürtlerin ayaklanmasına meydan vermek istemiyor. Dolayısıyla İran’ın operasyon ile ilgili tavrına Nevruz sonrası bakmak daha doğru olacaktır.

Yılan hikâyesine dönen operasyona katılım konusu ile ilgili olarak biz kendi resmi kurum ve kaynaklarımıza itibar etmek durumundayız.

İran tarafından her ne kadar ortak operasyon yalanlaması gelse de, aslında Astana sürecinin sonucu olarak Türkiye-İran ilişkilerinde gelişme olduğu söylenebilir. Şöyle ki Türkiye tarafından ne zaman böyle bir operasyon dile getirilse İran somut bir yaklaşım sergilememiş söylemlerinde dikkatli olmaya özen göstermişti.  Hatta ya “bilgimiz yok”, ya da “operasyon nerede gerekliyse orada yapılacaktır” şeklinde ifadeler kullanmıştı. Ancak bugün gelinen noktada böyle bir operasyon fikri netlik kazanmaya başlamıştır. Hatırlanacak olursa, İran Cumhurbaşkanı Hasan Rohani’nin 2018 yılı Aralık ayında Ankara’ya yaptığı ziyarette yapılan ortak açıklamada, PKK ve PJAK unsurlarının yasadışı ve terörist faaliyetlerine karşı ortak sınırlar boyunca mevcut işbirliği mekanizmalarının kullanımını en üst düzeye çıkarmaya ve ortak harekete geçilebileceğine vurgu yapılmıştı.

Sonuç olarak yıllardır Türkiye PKK (Kürdistan İşçi Partisi) ile İran da PJAK (Kürdistan Özgür Yaşam Partisi) ile mücadele etmektedir. Her iki örgütün de Irak’ta uzantıları mevcuttur. Dolayısıyla PKK’ya yönelik ortak operasyonda aslında geç kalınmıştır. Türkiye ve İran’ın güvenliğine yönelik tehdit oluşturan örgüte yönelik bu operasyon ile deyim yerindeyse iki ülkenin birbirine yönelik samimiyetleri de test edilmiş olacaktır.