Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Dünyanın farklı bölgelerinde çeşitli ülkelerin uyruğu olarak yaşayan Yahudilerin kendilerine ait bir devlet çatısı altında bir araya gelmeleri düşüncesi, yaşadıkları ülkelerde karşı karşıya kaldıkları baskı ve ayrımcılıkla yakından bağlantılıdır. 1800’lü yıllarda Rusya’da Yahudilere karşı başlayan katliamlar, Siyonist hareketin doğmasında önemli rol oynamıştır. 1882’de Leo Pinsker, Anti-Semitizm’in Avrupa toplumundan kolaylıkla silinemeyeceği ve Yahudilerin eşitliğinin kabul edilmeyeceği inancıyla, Batı toplumunun değişmesini beklemektense, Yahudilerin kendi kaderlerine sahip çıkıp, bağımsız bir devlet kurmaları gerektiğini savunmuştur.[1]

Pinsker’in Yahudi Devletinin Filistin dışında da kurulabileceği düşüncesini kabul etmemekle birlikte, fikirlerinden etkilenen ilk Siyonistler, Sion’u Sevenler/Sion Aşıkları Derneğini kurarak, Filistin’deki yerleşimlerde yaşamak üzere küçük gruplar halinde örgütlenmiş ve 1882-1903 yılları arasında, ilk Aliyah (göç dalgası) olarak adlandırılan göç hareketini başlatmışlardır.[2] Siyonizmin ideolojik temelini ise 1896’da yazdığı Yahudi Devleti kitabıyla Theodor Herzl atmıştır. Siyonizme açıkça ifade edilmiş siyasal bir hedef sağlayan Herzl’in çabalarıyla 1897’de Basel’de toplanan ilk Siyonist Kongresi’nde, Filistin’de Yahudi halkı için hukuken tanınan bir yurt sağlama hedefi benimsenmiş ve Dünya Siyonist Örgütü’nün kurulmasına karar verilmiştir. Ancak, Herzl, 1904’te ölene kadar Basel Programına devlet desteği bulamamıştır.[3]

Siyonistlere, Filistin üzerindeki emellerinin uluslararası toplum tarafından tanınması fırsatını sağlayan gelişme, İngiltere’nin Birinci Dünya Savaşı yıllarında Rusya’yı savaşta tutmak, Amerika’nın savaşa katılmasını çabuklaştırmak ve Almanya’yı içerden zayıflatmak amacıyla Siyonistlerden destek alabileceğine inanması olmuştur.[4] Londra’daki Siyonist Sözcüsü Chaim Weizmann’ın da çabalarıyla gelişme kaydeden İngiltere ile Siyonistler arasındaki yakınlaşma, 1917’de Balfour Deklarasyonu’nun ilanına giden yolu açmıştır. Kasım 1917’de yayınlanan Balfour Deklarasyonu ile İngiltere, Filistin’de bir Yahudi milli yurdunun kurulmasını – Filistin’deki Yahudi olmayan toplumların sivil ve dini haklarına zarar verilmeyeceğini de belirtmek suretiyle – kabul ettiğini duyurmuştur.[5] Böylece Yahudilerin bir milli yurt (devlet) elde etmesi, Filistinli Arapların ise yurtsuz (ve devletsiz) kalması sonucunu doğuracak olan Filistin sorununun temeli atılmıştır.

İngiltere’nin, henüz Osmanlı egemenliğindeki Filistin’de, Yahudi milli yurdu kurulmasını kabul etmekle, savaştan sonra bölgede İngiliz mevcudiyetini meşrulaştıracak bir oluşuma zemin hazırlamayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Filistin, İngiltere için Uzak Doğu ve Hindistan yolundaki Süveyş Kanalı’na yakın topraklarda kontrolün ele geçirilmesi ya da bir başka gücün kontrolünün önlenmesi bakımından stratejik önem taşımaktaydı. İngiltere Savaş Bakanlığı’nın Aralık 1918 tarihli “Suriye’nin Britanya İmparatorluğu Bakımından Stratejik Ehemmiyeti” başlıklı raporunda; “Filistin’de tampon bir Yahudi Devleti yaratılması – her ne kadar bu güçsüz olacaksa da – İngiltere için stratejik bakımdan şayan-ı arzudur. Yeter ki bu, Müslüman hissiyatını rahatsız etmeden yaratılsın ve potansiyel olarak İngiltere’ye muhasım bir devletçe de kontrol edilmesin” denilmekteydi.[6]

İngiltere ile Fransa arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun, Arap coğrafyasındaki topraklarının paylaşımına ilişkin olarak 1916’da yapılan Sykes-Picot Anlaşması’nda Filistin’in uluslararası yönetim altında olması öngörülmüştü.[7] İngiltere, aynı sırada savaş sonrası Arap topraklarında bağımsızlık vaat ettiği Mekke Şerifi Hüseyin ile yürüttüğü temaslarda (Hüseyin-McMohan mektuplaşmaları) Filistin konusunu net bir sonuca bağlamaktan ısrarla kaçınmaktaydı.[8] Araplar, Filistin’i Büyük Suriye’nin ayrılmaz parçası olarak görüyor ve Filistin’e ilişkin taleplerini sürdürüyorlardı. Oysa İngiltere, Büyük Suriye’nin bir bölümünü Fransa ile paylaşmıştı. Gerçi, İngiltere, 1918’de Fransa ile arasındaki sürtüşmeler, Araplardan gelen tepkiler ve Suriye’nin stratejik öneminin kendisinin de Suriye’ye ilgi duymasına yol açması nedeniyle Sykes-Picot’un gözden geçirilmesini talep etmişti, ama Fransa’nın Suriye üzerindeki ısrarı devam etmekteydi.[9]

Süregelen taleplerine karşın, İngiltere’nin Balfour Deklarasyonuyla Filistin’de Yahudilere milli yurt kurulması sözünü vermesi, Arapların tepkisine neden olmuş, İngiltere, Şerif Hüseyin’i ikna etmek için; İngiltere’nin Arapların millet kurmasına yardımcı olacağı, Filistin’de hiçbir halkın diğerine bağımlı olmayacağı, burada üç din için de kutsal olan mekânlar bulunduğundan, özel bir rejim kurulması gerektiği, Yahudilerin Filistin’e dönmesini İngiltere’nin de istediği, dünya Yahudilerinin Arap davasına dostluğunun, Yahudilerin siyasi nüfuza sahip bulunduğu devletlerin desteği anlamına geldiği, Siyonist liderlerin amaçlarına Araplarla işbirliği içinde varmak istediği hususlarını bildirmişti.[10] Şerif Hüseyin, İngiltere’nin Filistin’de Arap- Yahudi işbirliğini gerçekleştirme isteğine olumlu yaklaşmış, oğlu Faysal ile Weizmann arasında Ocak 1919’da bir anlaşma imzalanmıştı. Ancak, bu işbirliği, Suriye milliyetçiliğinin hız kazandığı Şam’da toplanan ve Faysal’ı Suriye’nin başına getiren Milli Kongre’de Filistin’in Suriye’den ayrılmasına, Filistin’de Yahudi Yurdu kurulmasına ve Filistin’e Yahudi göçüne karşı çıkan kararlar alınması ve Faysal’ın milliyetçilerin tepkisini çekmek istememesi nedeniyle sona ermiştir. Suriye Milli Kongresi, Faysal’ı Mart 1920’de Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin’i içeren Büyük Suriye’nin Kralı ilan etmiş, ama bir ay sonra her şey değişmiştir.

Nisan 1920’de toplanan San Remo Konferansı’nda, Büyük Suriye Fransa ile İngiltere arasında paylaşılarak, Suriye (Lübnan ile birlikte) Fransız, Irak, Ürdün ve Filistin ise İngiliz manda yönetimleri altına girmiştir.[11] Filistin’de uluslararası yönetim yerine, İngiltere mandasının kurulmasında şüphesiz ki Balfour Deklarasyonu’yla Yahudilere milli yurt vaat edilmiş olması, meşrulaştırıcı bir rol oynamıştır. Bağımsızlık beklentileri gerçekleşmediği gibi, Arap olmayan bir unsurun Filistin topraklarına yerleştirilmesi nedeniyle Araplarda özellikle İngiltere’ye karşı derin bir güvensizlik meydana gelmiştir. Bu güvensizliği daha da artıran gelişme, 1922’de Milletler Cemiyeti’nin Balfour Deklarasyonu’nu Filistin manda esaslarına dahil etmesi olmuştur.

Kaynakça

Aras, Bülent, Filistin-İsrail Barış Süreci ve Türkiye, Bağlam Yayınları, İstanbul, 1997

Armaoğlu, Fahir, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi 1914-1980, Cilt :1, 7.b., Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1991

Armaoğlu, Fahir, Filistin Meselesi ve Arap İsrail Savaşları (1948-1988), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara

Arı, Tayyar, “Filistin’de Kalıcı Barış Mümkün mü?”,  Akademik  Orta Doğu, Cilt 2, Sayı 1, 2007

Best, Antony-Hanhimöki, Jussi M.-Maioro, Joseph A.-Schulze Kirsten E., 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi  (Çev. Taciser Ulaş Belge), Siyasal Kitapevi, Ankara 2012

“Birleşmiş Milletler ve Barış Arayışı”, unicankara.org.tr

Daniel Byman, “Israel’s Pessimistic View of the Arab Spring”, The Washington Quarterly, Vol. 34, No. 3, 2011

Cleveland William L., Modern Ortadoğu Tarihi (Çev. Mehmet Harmancı), Agora Kitaplığı Yayınları, İstanbul 2008

Çağıran, Mehmet Emin, “Filistin Duvarının Hukuki Mahiyeti ve Sonuçları Üzerine Uluslar Arası Adalet Divanı’nın İstişari Mütalaası”, Akademik Orta Doğu, Cilt 1, Sayı 1, 2006

Dessi, Andrea, “Israel and Palestinians After the Arab Spring: No Time for Peace”, Instituto Affari Internazionali, IAI Working Papers 12/16-May 2012, pubblicazioni.iai.it/pdf/DocIAI/iaiwp1216.pdf

Elgindy, Khaled, “The Middle East Quartet: A Post Mortem”, The Saban Center for Middle East Policy at Brookings, Analysis Paper, Number 25, February 2012

Erkmen, Serhat, “Filistin’de İktidar Mücadelesi: Hamas-Fetih İlişkileri”, Ortadoğu Analiz, Cilt 1, Sayı 2, Şubat 2009

“EU to Push Forward with Two-State Conference with or without Washington”,

www.al-monitor.com/pulse/contents/articles/originals/2016/07/international-conference-paris-initiative-eu-us-president.html

 “EU to Push Israel-Palestine Peace Process as Quartet Report Flops”, www.al-monitor.com/pulse/originals/2016/07/israel-palestine-eu-road-map-for-two- state-conference.html

Fahreddin, Münir-Çalışkan, Koray, “Yeni İntifada ve Filistin Sorununun Kısa Tarihi”, Birikim, Sayı 140, Aralık 2000, www.birikim dergisi.com/birikim-yazi/4188/yeni-intifada-ve-filistin-sorununun-kısa-tarihi

“Initiative fort he Middle East Peace Process”, www.diplomatie.gouv.fr/en/country-files/israel-palestininan-territories/peace-process/article/understanding-the-issues

Klein, Robert-Ansell-Braurer, Gila, “History of the Disengagement Plan”, The Jewish Agency for Israel, 07 Nov. 2005, www.jewishagency.org

Khouri, Fred. J., The Arap-Israeli Dilemma, Syracuse University Press, New York, 1985

Kürkçüoğlu, Ömer, Osmanlı Devletine Karşı Arap Bağımsızlık Hareketi (1908-1918), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1982

Lewis, Bernard, Ortadoğu-İki Bin Yıllık Ortadoğu Tarihi (Çev. Selen Y. Kölay), 11.b., Arkadaş Yayınevi, Ankara, 2015

Oran, Baskın, “Arap Baharı”, Oran, Baskın (Ed.), Türk Dış Politikası- Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar (Cilt III. 2001-2012), 2.b., İletişim Yayınları, Ankara, 2013

Pratt, Nicola, “The Arab Spring and the Israel-Palestine Conflict: Settler Colonialism and Resistance in the Midst of Geopolitical Upheavals”, Ortadoğu Etütleri, Vol.5, No.1, July 2013 amazonaws.com/academia.edu.documents/32823869/final_arab_spring_and_israel_palestine.pdf

“Road Map”, www.un.org

Said, Edward W., “Oslo’nun Sonu”, Birikim,  Sayı 140,  Aralık 2000,  www.birikim dergisi.com/birikim-yazi/4193/oslo-nun-sonu

Şahin, Mehmet, “Bitmeyen Senfoni: Ortadoğu Barış Süreci”, Ortadoğu Analiz, Cilt 2, Sayı 22, Ekim 2010

T.C. Dışişleri Bakanlığı, “Ortadoğu Barış Süreci”, mfa.gov.tr.

Usher, Graham, “The Democratic Resistance: Hamas, Fatah and the Palestinian Elections”, Journal of Palestine Studies, Vol. 35, No. 3, Spring 2006, www.palestine-studies.org/jps/issue/139

Yaşar Fatma Tunç – Alkan Özcan Sevinç – Kor Zahide Tuba, Siyonizm Düşünden İsrail Gerçeğine Filistin, 7.b., İHH Kitap, İstanbul, 2010

Yeşilyurt, Nuri, “İkinci İntifada Sonrası Filistin Sorunu ve Barış Süreci (2001-2011)”, Oran, Baskın (Ed.) Türk Dış Politikası-Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar (Cilt III. 2001-2012), 2.b., İletişim Yayınları, Ankara, 2013

 Yılmaz Şahin Türel, Uluslararası Politikada Orta Doğu, 4.b., Barış Kitap, Ankara, 2016

Waxman, Dox, “The Real Problem in U.S.-Israeli Relations”, The Washington Quarterly,  Vol.35,  No.2,  Spring  2012

[1]William L. Cleveland, Modern Ortadoğu Tarihi (Çev. Mehmet Harmancı), Agora Kitaplığı Yayınları, İstanbul 2008, s.268.

[2] Antony Best, Jussi M. Hanhimöki, Joseph A. Maioro ve Kirsten E. Schulze, 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi (Çev. Taciser Ulaş Belge), Siyasal Kitapevi, Ankara 2012, s.124.

[3] Cleveland, a.g.e., s. 269

[4] Best vd., s. 128

[5] Cleveland, a.g.e., s. 271

[6] İngiltere Dışişleri Bakanlığı Arşivi, FO371, Vol.3385, Doc.No.202912 (File No.747)’den aktaran Ömer Kürkçüoğlu, Osmanlı Devletine Karşı Arap Bağımsızlık Hareketi (1908-1918), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1982, s. 225, 226

[7] Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi 1914-1980, Cilt :1, 7.b., Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1991, s. 126

[8] Kürkçüoğlu, a.g.e., s. 81

[9] Ibid., s. 68

[10] Ibid., s. 223

[11] Türel Yılmaz Şahin, Uluslar Arası Politikada Orta Doğu, 4.b., Barış Kitap, Ankara 2016, s. 42-43