Gelişmekte olan ülkelerde düşünce kuruluşları kurmak ve faaliyetlerini sürdürmek kolay değildir. Tarafsız bilginin değeri maalesef hakkettiğinden daha azdır, en azından kâr getirmez.
Hele bir de bilime ve bilgiye önem veriyorsanız ve çıkar bekleyicilere yaslanmamaya çalışıyorsanız işiniz daha da güçleşir. Önünüze sonsuz engeller çıkabilir. Önce rüzgârlara dayanamayanların kopuşlarını görürsünüz.
Ancak siz vasiyete uygun olarak kimseden yardım gelmeyeceğini bilerek yürürsünüz. Engeller çıktıkça yalnızlığın sessizliği ve gücünüz artar. Kimseye iltifat etmeden, hiç kimseyi aldatmadan, memleket için gerçek ülkü ne ise onu görerek hedefe yönelirsiniz. Aleyhinizde bulunanlara, yoldan çevirmeye çalışanlara direnerek.
Kendini büyük değil, küçük, araçsız hiç telakki ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşarsınız.
12 Aralık 2015 tarihinde kutlu yolculuğumuza başladık. İki zorlu yılı geride bıraktık. ANKA Enstitüsü geride bıraktığımız zaman diliminde kuruluş ilkelerinden taviz vermeden, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek çıkarlarına ve ebedi liderimiz M.Kemal ATATÜRK’e gönülden bağlı olarak çalıştı.
Türkiye’nin en önemli sıkıntılarından biri teoriyle pratiği birleştirememek ve hedef odaklı çalışamamaktı. Bu gerçeklikten yola çıkarak bünyemizde devlet birikimini, akademik deneyim ve iş dünyasının birikimini harmanlamayı hedefledik. Teoriyle pratiği birleştirdik. Düşünce farklılıklarını zenginlik olarak gördük. Her hafta aksatmadan dünya, bölge ve ülke sorunlarını tartıştık. Çözüm önerileri ürettik ve bunları kamuoyu ile paylaşmaya gayret ettik. Yapılan sağlıklı, yapıcı yorumları ve öngörülü tespitleri değer bilen Tv kanalları ve yazılı basın ile paylaştık. Süreç içinde ellerinde olamayan nedenlerle programlarına üyelerimizi davet edemeyen medya kuruluşlarının da sessiz ilgisini gözledik.
2017 ilkbahar aylarında iki ayda bir hazırladığımız ANKA Strateji dergisini yayın hayatına kazandırdık. Dergimiz alanında en nitelikli yayınlardan biri olarak kabul gördü.
Takdir edersiniz bütün bunlar çok da kolay olmadı. Ancak hayat mücadeleden ibaretti.
İkinci yılımızı doldurduğumuz bugün ilk günden başlayarak yanımızda olan büyüklerimize, dostlarımıza, kardeşlerimize yolculuğumuz sırasında bünyemize katılan birbirinden değerli üyelerimize, tutkuyla bizi takip eden ve sayıca günden güne artan nitelikli, duyarlı izleyici ve okurlarımıza düşün ve gönül derinliğinden sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Rafet ASLANTAŞ
ANKA Enstitüsü Başkanı
- SURİYE’DE ÖZNELER VE GÖLGELER - 12 Aralık 2024
- SURİYE’DE TAVLA-SATRANÇ OYUNLARI - 7 Aralık 2024
- UKRAYNA – SURİYE HATTI, “GENİŞLETİLMİŞ ORTA DOĞU VE KUZEY AFRİKA” PROJESİNDE GELİŞMELER - 3 Aralık 2024
- Milli Güç Unsurları, Jeopolitik Gelişmeler ve Teğmenler - 20 Kasım 2024
- SEKİZİNCİ YIL DÖNÜMÜMÜZ - 12 Aralık 2023
- RUSYA’NIN HARP PRENSİPLERİNİ VE TEMEL ASKERİ KURALLARI İHLAL EDEN BEKLENMEYEN HATALARI - 21 Nisan 2022
- MESKÛN MAHAL MUHAREBE GERÇEĞİ VE HİBRİT SAVAŞIN KAYGAN ZEMİNİNDE RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI - 3 Mart 2022
- BEŞİNCİ YIL DÖNÜMÜMÜZ - 12 Aralık 2020
- A LOTUS FLOWER, KAMALA HARRIS - 9 Kasım 2020
- LOTUS ÇİÇEĞİ KAMALA HARRIS - 9 Kasım 2020