Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

PROF. DR. NERMİN ABADAN-UNAT’IN ARDINDAN

Ülkemizin sosyal bilimler alanında çığır açan bilim insanlarından Prof. Dr. Nermin ABADAN-UNAT’ı 11 Aralık 2025’te 104 yaşında kaybettik. Uzun yaşamının neredeyse son anına kadar tükenmeyen bir enerjiyle çalışmalarını sürdüren, Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri yakından izleyen, isabetli değerlendirmeleriyle bizlere yol gösteren kıymetli hocamız ne yazık ki artık aramızda değil.

Siyasal davranış, iletişim, dış göç, kadın hakları gibi alanlarda öncü akademik çalışmalara imza atan Prof. Dr. Nermin ABADAN-UNAT, sadece kitap ya da makaleleriyle değil, söz ve eylemleriyle de hep hayatın içinde olan örnek bir akademisyendi. 100 yaşında iken Boğaziçi Üniversitesinde rektör seçimini protesto amacıyla başlatılan nöbete elinde bastonu, üstünde cübbesi ile katılmış, kadınlara yönelik artan şiddet nedeniyle üniversitelere sosyal antropologlar alınmasını ve erkeklerin bu cinayetleri neden işlediğinin araştırılmasını önermiş, baş örtüsü tartışmaları sırasında örtünmeyi vicdan özgürlüğüyle meşrulaştırmanın doğru olmadığını, özgürlüğün tek ve bütün olduğunu savunmuş, gençlere Türkiye’yi terk etmemeleri için “gitmeyin dayanın” diye seslenmiş bir Cumhuriyet aydını ve tam bir Atatürkçüydü.

1921’de Viyana’da Avusturyalı bir anne ve Türk bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Nermin ABADAN-UNAT, 14 yaşına kadar yurtdışında yaşamış, ancak Türkiye’deki gelişmeleri, gazetelerin Atatürk Türkiye’sine ilişkin övgü dolu yazılarını yakından takip etmiştir.  Babasının ölümünden sonra ailenin bozulan ekonomik durumu nedeniyle öğrenim hayatına devam edemeyeceğinin anlaşılması, öğrenmeye adeta tutkuyla bağlı Nermin için kabul edilemez bir durum olmuş ve hayatıyla ilgili çok kritik bir karar almasına yol açmıştır. Takip ettiği gazetelerden Atatürk Türkiye’sinde okulların parasız olduğunu ve kız-erkek fark etmeksizin herkesin istediği okula gidebildiğini öğrenen Nermin, Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçiliği’ne başvurarak Türkiye’ye gitmek istediğini belirtmiş ve Büyükelçiliğin yardımıyla henüz 14 yaşında iken ve tek kelime Türkçe bilmeden yalnız başına Türkiye’ye gelmiştir. Nermin hocanın Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk ilkelerine derinden bağlılığının temelinde bu sürecin de önemli rolü bulunmaktadır. Kum Saatini İzlerken başlıklı anı kitabında Nermin Hoca bu süreci şu ifadelerle anlatmaktadır: “Çocukluğumun önemli bir kısmı yurtdışında geçtiği halde çağdaşlığı, ilericiliği, fırsat eşitliğini simgeleyen 1930’ların Türkiye’si, üzerimde karşı konmaz bir çekicilik ve onur duyma etkisi yarattı. Bir an önce babamın ülkesine kavuşmak için annem, ablam dahil her şeyi ve herkesi geride bıraktım. Tek tutkum okuyabilmek, bilgilerime yeni bilgiler katarak bağımsız olabilmekti. İşte bu nedenle yurttaşlığımı ve kimliğimi özgürce seçtiğimi söyleyebilirim. Yaşamda kaydedebildiğim ilerlemelerin tümünde Atatürk’ün açmış olduğu çağdaşlaşma yolunun derin etkileri vardır. İşte bunun için ben bir Kemalist’im diyorum”. *

Nermin ABADAN-UNAT’ın küçük yaşlarda kendisini gösteren mücadeleci kişiliği, çalışma azmi, cesaret ve kararlılığı ileriki yaşlarında da hiç değişmemiş, İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde lisansüstü eğitimini tamamlayıp, altı yıl Ulus gazetesinde çalıştıktan sonra 1953’te ilk kadın asistan olarak girdiği Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde (Mülkiye) erkek meslektaşlarının yoğun rekabetine ve hatta akademik kariyerini engelleme girişimlerine kararlılıkla karşı koymuş ve emekli olana kadar 33 yıl çalıştığı Mülkiye’nin efsanevi hocalarından biri olmuştur. 1966’da Siyasal Davranış kürsüsünü kuran, Basın Yayın Yüksek Okulu’nun (İletişim Fakültesi) kuruluş sürecine büyük katkı sağlayan ve iki kez müdürlüğünü yapan Nermin Hoca, emekliliğinin ardından Ankara’ya veda etmiş ve çalışmalarını Boğaziçi Üniversitesi’nde sürdürmüş, kendi deyimiyle “fazla özel sektörcü sayılan bu üniversitede yine de devletin, dolayısıyla kamu sektörünün vazgeçilmez işlevini hatırlatmak zorunda kalmıştır”. *

Hür Berlin, Münih, New York City, Denver, Georgetown, Los Angeles üniversitelerinde konuk profesör olarak bulunan, Uluslararası Siyasi İlimler (IPSA) Derneği’nin başkan yardımcılığını, Türk Sosyal Bilimler Derneği’nin başkanlığını, yapan, Avrupa Konseyi’nin Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu’nda başkan yardımcılığı dahil çeşitli görevler üstlenen Nermin ABADAN-UNAT, 1978-1980 yılları arasında kontenjan senatörü olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmiştir.

Prof. Dr. Nermin ABADAN-UNAT’ın kendi alanlarında öncü sayılan çalışmaları arasında 1964’te yayınladığı Batı Almanya’daki Türk İşçilerinin Sorunları, seçimlere ilişkin ilk ampirik çalışmalardan biri olan Anayasa ve Seçim Hukuku Açısından 1965 Seçimleri, kadın sorunlarına ilişkin kapsamlı bir derleme niteliğindeki Türk Toplumunda Kadın başlıklı kitapları ilk akla gelenler arasındadır. İlerleyen yıllarda bu bilimsel çalışmalarına onlarca yenisini eklemiş, ayrıca literatüre “halkla ilişkiler”, “kamuoyu” gibi sözcükleri kazandırmıştır. Uluslararası alanda da saygın bir yeri olan Nermin ABADAN-UNAT göçmen işçiler konusunda gerçekleştirdiği bilimsel çalışmaları nedeniyle Federal Almanya Devlet Başkanı’ndan liyakat nişanı almıştır.

Cumhuriyet’e borçlu olduğunu düşünerek hayatı boyunca büyük bir şevkle çalışan Nermin ABADAN-UNAT son derece üretken bir bilim insanıydı, borcunu fazlasıyla ödedi ve yetiştirdiği binlerce öğrencinin yanı sıra, arkasında Almanca, İngilizce, Fransızca dillerindekiler de dahil olmak üzere sayısız kitap, makale, bildiri ve bilimsel çalışmadan oluşan büyük bir entelektüel miras bıraktı.** Kendisini yakından tanıma imkanı bulduğum, öğrencisi ve doktorantı olma ayrıcalığına eriştiğim değerli hocamı, “hocaların hocası” Prof. Dr. Nermin ABADAN-UNAT’ı saygıyla anıyorum, ülkemizin ve bilim dünyamızın başı sağ olsun.

Güle güle sevgili hocam…

*Nermin ABADAN-UNAT, Kum Saatini İzlerken, İstanbul, İletişim Yayınları, 1996.

**Prof. Dr. Nermin ABADAN-UNAT’ın bilimsel çalışmalarına Mülkiyeliler Birliği’nin Dijital Nermin Abadan-Unat Kütüphanesi’nden ulaşılabilir.