Mustafa Kemal, gerek partisinin içinde gerekse dışında, farklı ideolojik görüşlere karşı son derece hoşgörülü idi. Ama ödün vermediği tek bir konu vardı: Laiklik! Serbest Fırka’nın önderliğini üstlenecek olan Fethi Okyar’a yazdığı mektupta yer alan şu satırlar, bu konuda çok aydınlatıcıdır: ...
AyrıntılarAhmet Taner Kışlalı
Kadın, Eski Türklerde erkeğe eşit bir konumdaydı. Bu bir yandan, göçebe yaşamının ürünü olan ilkel demokratik geleneklerden, öte yandan da Şamanizm’den kaynaklanıyordu. Türklerin İslam öncesindeki dini olan Şamanizm, kadının “kutsal” olduğu inancını getirmişti. Erkek sadece tek bir kadınla evlenebilirdi. Kadın ...
AyrıntılarAtatürk niçin en büyük eseri saydığı Cumhuriyeti gençliğe emanet etti? Niçin geleceğin siyasal iktidarlarının kişisel çıkarları nedeniyle düşmanla işbirliği yapabileceği olasılığını bile düşündü de, gençlikten bir an için bile kuşkulanmadı? Genç insan, yeniliklere açık insandır. Köklü değişikliklerden korkmayan insandır. Daha ...
AyrıntılarGeri kalmış ülkelerde, sermaye sahipleri de, emekçi kesimler de güçsüzdür. Bu iki sınıfın güçsüzlüğü, ordunun rejim içindeki ağırlığını arttırır. Bu ağırlık, geri kalmışlık ölçüsünde ve bunalım dönemlerinde daha da artar. Sivil seçkinlerin güçsüzlüğü, asker seçkinlerin önemini büyütür. Karşı koyacak, denge ...
AyrıntılarÇağdaş anlamda ulus, feodal düzenden çıkılırken doğmuştur. Kapalı-yöresel tarım ekonomilerinden ulusal pazar ekonomisine geçilirken, insanlar ülke düzeyinde birbirleriyle ilişki içine girdiler. Aynı topluma ait olmanın bilinci gelişti. Biz duygusu, derebeyliğin bölgesel sınırlarından ulusal sınırlara kadar genişledi. Bölgesel diller Latince ile ...
AyrıntılarDevrim nedir? Bu sorunun tek bir yanıtı yoktur. Tanım Fransa için başka, Türkiye için başkadır. Fransa’da “devrim” bir evrimin yarattığı birikim sonucunda, kaçınılmaz olarak gelmiştir. Türkiye’de -ve benzeri ülkelerde- ise, geri kalmışlıktan kurtulmanın, gelişmişlerle arayı kapatmanın bir aracı olarak kullanılmıştır; ...
AyrıntılarEkonomik anlamda devletçilik, liberalizmin karşıtıdır. Hem devletin ekonomik yaşama müdahale etmesini ve denetlemesini, hem de -gereken durumlarda- devletin ekonomik yaşamda bizzat girişimci olarak yer almasını öngörür. Komünist rejimlerdeki kolektivist ekonomilerden farkı, bütün üretim araçlarının devletin elinde bulunması gibi bir temel ...
AyrıntılarKemalizmi inceleyen birçok siyaset ya da toplumbilimci; halkçılığın, cumhuriyetçilik ve laiklik ilkeleri ile birlikte “demokrasi”yi oluşturduğunu savunurlar. Atatürk başlangıçta halkçılığı şöyle tanımlıyordu: “Bugünkü varlığımızın asıl niteliği milletin genel eğilimlerini ispat etmiştir. O da halkçılıktır, halk hükümetidir, hükümetlerin halkın eline geçmesidir.” ...
AyrıntılarKemalizm ve Demokrasi Ahmet Taner Kışlalı Nasıl ki her bitki her iklimde yetişemezse, demokrasinin oluşabilmesi ve yaşayabilmesinin de belirli koşulları vardır. Sanayileşme, kentleşme, yoksulluktan kurtulma, belirli bir eğitim düzeyine ulaşma. Çoğulcu, tek bir gücün egemen olmasına izin vermeyecek ölçüde güçlerin ...
AyrıntılarKemalizm Eskidi Mi? Ahmet Taner KIŞLALI Kemalizmin 1920’ler Türkiyesini çağa taşıyan temelleri attığına kuşku yok. Ama acaba, dünya ve Türkiye 70 yıllık bir değişim geçirdikten sonra da, yeni bir yüzyıla girerken geçerliliğini koruyor mu? Hiç değilse bazı ilkelerinden vazgeçmek zamanı ...
Ayrıntılar