Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

TÜRKİYE, SEÇİMDEN ÖNCE EGE ADALARINA VE BATI TRAKYA’YA SALDIRACAK

Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve Avrupa Birliği’nin kullandığı Yunanistan, ‘Şımarık çocuk’ rolünü oynamaya devam ediyor. Sadece kendi tarafımızdan bakarak, Yunan tarafında egemen olan ruh halini anlamak mümkün değil.

Düzenli olarak takip ettiğim Yunan medyasında önemli gördüğüm değerlendirmeleri bir köşeye kaydederim. Şimdi bunları aktararak, Yunanistan’daki bakış açısını göstermeye çalışacağım.

Ankara ile Atina arasındaki tansiyonun yükselmesini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim hesaplarına bağlayan yorumları Türkiye’de çokça duyarız. Benzer hatta daha aşırı değerlendirmeler Yunanistan’da da yapılıyor.

İşte örnekler:

“Anketlerde kendini çöküşte gören Türkiye cumhurbaşkanı, bir kez daha Miçotakis’i hedef alarak, tansiyonu tehlikeli bir şekilde tırmandırdı”

“Gerçek şu ki: Erdoğan sandıkta kaybetmek üzere olduğuna inanıyorsa, o zaman krizi tetikleyecek ve bunu seçimden kaçınmak için bahane olarak kullanarak ulusal acil durum ilan edecek. Yunanistan ile bir savaş Erdoğan için mükemmel bir ilaç olacaktır”

“Türkiye, 2023 seçimlerinden önce muhtemelen Ege adalarını silahsızlaştırma ve Batı Trakya Müslümanlarını koruma adı altında operasyon” gerçekleştirecek”

Tüm bu yorumları yapanlar son olarak ise şöyle diyor:

“Erdoğan önümüzdeki yıl ülkesindeki seçimleri kazanacak”

Şimdi de Yunan medyasının yayınladığı, adalara operasyon beklentisini içeren yorumlara bakalım.

“Bir gece gelip adalarımızı işgal edecekleri konusunda bizi tehdit ediyorlar”

“Türkler ne pahasına olursa olsun adalarımızı işgal etmek istiyor”

“Soru, Erdoğan’ın Yunanistan’a karşı saldırgan bir hamleye kalkışıp kalkışmayacağı değil, bunun ne zaman olacağıdır”

“Erdoğan bir şey yaparsa, önceden planlanmış olur. Kışkırtıcı bir eylem olacak. Büyük bir tırmanış olmayacağına inanıyorum. Belki kayalık bir adada bir şeyler yapmaya çalışacak. Muhtemelen bir grup göçmeni kayalık adaya çıkaracak”

“Türk ordusu ve donanmasında yaklaşık 200 ila 300 Bayraktar ve Akıncı insansız hava aracının görev yaptığı tahmin ediliyor. Türkiye dronlarla Yunanistan’a saldıracak. 100 eşzamanlı vuruş yapacak. Yunanistan, uçaksavar savunmasını İHAsavar sistemlerle düzenlemeye çalışıyor”

Türkiye Sakız, Midilli ve Rodos adalarına saldırı için 22 bin kişilik bir askeri gücü kullanacak. Türklere Midilli’ye saldıracak kuvvetleri bir araya getirmek için 12 saat, Sakız Adası’na saldıracak güçleri harekete geçirmek için 12 saat, Rodos’a saldıracak güçleri harekete geçirmek için 17 saat gerekiyor”

Türkiye’nin Rusya ve Azerbaycan ile ilişkileri de Yunanistan’da dikkatle izleniyor. En büyük korku ise Türkiye’nin, Yunanistan’a giden doğal gazı kesmesi.

“Türkiye, Ukrayna’ya gönderdiğimiz silahlar nedeniyle Yunanistan-Rusya ilişkilerinin bozulmasından faydalanıyor”

“Rusya farkında olmadan hem Ukrayna’ya silah satan hem de Batı yaptırımlarına katılmaktan kaçınmayı başaran Türkiye’nin ekonomik alanda güçlenmesine büyük katkılar sağladı”

“Türkiye ve Azerbaycan’ın mükemmel ilişkileri var. Azerbaycan’dan aldığımız doğalgaz Türkiye üzerinden ülkemize geliyor. Bir savaş durumunda Türkiye’nin ülkemize giden doğalgazın musluğunu kapatacağından şüphesi olan var mı?”

Yunan medyasında, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durum üzerinden de yorumlar yapılıyor.

“Ankara ekonomik zayıflığı nedeniyle Yunanistan ve Kıbrıs’a karşı sert hamleler yapmaktan korkuyor. ABD ve Avrupa Birliği’nin, Türkiye’nin Yunanistan ve Kıbrıs’a karşı askeri operasyon yapması halinde getireceği yaptırımlar Türk ekonomisini çökertecektir”

Yunan medyasında, adaların durumunu uluslararası hukuk açısından inceleyerek, Yunanistan’ı haklı göstermeye yönelik yorumlar ve Lozan’ı çarpıtmaları dikkati çekiyor.

“Türkiye’ye karşı neden sürekli savunmada olmamız gerektiğini anlamıyorum. Lozan Antlaşması, Türkiye’nin adalarımız üzerinde uçmasını yasaklıyor ve Ege adalarının silahsızlandırılmasından bahsetmiyor. Anlaşmada 51. Madde, orduya adalarda meşru müdafaa hakkı veriyor”

“Türkiye kıyılarına çok yakın olan Kastellorizos’un (Meis) coğrafi özelliğini kullanmaya çalışan Erdoğan, hiçbir hukuki dayanağı olmayan bu taktikle tüm Ege adalarını aynı kategoriye sokmaya çalışıyor. Başka bir devletin, bir ada kompleksinin, başka bir devletin ulusal egemenliği sınırları içindeki kıyılarına yakınlığı veya uzaklığının, uluslararası hukuka ve Uluslararası Mahkemelerin kararlarına dayanan deniz alanları ve toprak egemenliği haklarıyla hiçbir ilgisi yoktur”

Türkiye’nin, neden bir askeri operasyon yapamayacağını anlatan yorumlar da Yunan medyasında sıklıkla yer buluyor.

“ABD ve AB, Türkiye’nin Yunan adalarının statüsüne itiraz etmesinin söz konusu olmadığını açıkça belirttiler. Türkiye, Yunanistan’a karşı herhangi bir askeri eylemde bulunamaz. Çünkü uluslararası merkezlerin rızasını alamaz”

“Türkiye, Suriye’nin parçalanmış durumunda bile operasyon yapmak için ABD ve Rusya’dan onay bekliyor. Türkiye, Ukrayna savaşında kilit bir oyuncu gibi görünmesine rağmen beklediği onay verilmedi”

“Avantaj Yunanistan’ın lehine. Adalarda bir şey olursa, önemli Türk birliklerinin Suriye ve Irak cephesine sevk edildiği Meriç’e Yunan kuvvetleri gelecek”

“Türkiye’nin düşündüğü büyük adalar korunuyor ve bunların askeri işgali mümkün değil. Bu en zor askeri operasyonlardan biridir. 1974’teki Kıbrıs örneğine güvenmesinler. Çünkü o zaman hem siyasi liderler hem de ordu Yunanistan’a ihanet etmişti”

“Küçük bir adayı işgal etmek mümkündür. Birçok ada var ve hepsinin muhafızları olmayacak. Ancak Türkiye’nin bir tanesini bile ele geçirmesi, Yunan silahlı kuvvetlerinin ani tepkisine yol açacaktır”

“Herhangi bir askeri operasyon yüksek derecede belirsizlik içerir. Başarısız olursa, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sonunu hazırlar”

“Türk işgalindeki Kıbrıs örneğini akılda tutarak, adaları askerden arındırmanın korkunç bir saflık olacağını bilmeliyiz”

Yunanlar, yukarıdaki ifadelerle Türkiye’den çekinmediklerini kanıtlamaya çalışırken, aşağıdaki 2 örnek ise aslında kime güvendiklerini açıkça ortaya koyuyor.

“Amerikalılar, iyi bir müttefik olan Yunanistan’ı, Dedeağaç’taki üsleriyle etkili bir şekilde korumanın yollarını bulmalıdır”

“Türk uçakları hava sahamız üzerinden bir daha geçmemelidir. Bunun için Amerikalıların uçaksavar sistemlerini etkinleştirmesi yeterlidir”

Son olarak da Türkiye hakkında Yunan medyasında yer alan genel değerlendirmeleri özetleyen örnekler verelim.

“Türkiye’de, Yunanistan’ı küçümseme ve hor görme iklimi var”

“Kendini ne kadar izole ederse o kadar sinirlenen bir komşumuz var”

“Görünüşe göre 2022, 1974’ten bu yana Yunan-Türk ilişkilerinde en kötü yıl olacak”

“Türkiye’nin tavrı, Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı öncesi komşularıyla savaş isteyen halini hatırlatıyor”

Sanırım bu örnekler Yunanistan’dan Türkiye’ye bakışı özetlemeye yeter.

Herkesin bildiği gerçek şu ki, ABD ve AB, Yunanistan üzerinden Türkiye’yi terbiye etmeye, ayar vermeye çalışıyor. Yunanistan, kuruluşundan bu yana hemen her dönemde büyük güçlerin verdiği bu rolü oynamayı hiç reddetmedi.

Bir başka gerçek ise Suriye’nin kuzeyine operasyon hazırlığı, Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmaları, Rusya ile iyi ilişkiler devam ettiği sürece ABD ve AB’nin, Yunanistan’ı, Türkiye’nin üzerine salmaktan vazgeçmeyecek olmasıdır.