Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Eski Savunma İstihbarat Direktörü (Defense Intelligence Agency-DIA) Emekli Korgeneral Michael Flynn’in 3 yıl önce basına verdiği demeç herkesi şaşkına çevirdi. Önemli bir istihbarat aygıtının başındaki şahıs, “IŞİD’in kurulmasının hata olduğunu, CIA’yı bu konuda ikna edemediklerini, yazılan raporları da kaynak göstererek” ileri sürüyordu. ABD’de ve özellikle Türkiye’de basın yayın organları bu manşetlik demeci görmezden geldi. Daha sonra Michael Flynn’in rotası Başkan Trump ile kesişti. Kısa bir süre Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak da görev yaptı. Muhtemelen IŞİD konusundaki bütün gerçekleri daha başkan olmadan Trump’a anlattı.

IŞİD’i O Kurdu!

Florida Sunrise’daki seçim kampanyası (11 Ağustos 2016) sırasında coşku ve alkışlardan mest olan başkan adayı Donald Trump ağzındaki baklayı çıkarıverdi: “ISIS is honoring President Obama. He is the founder of ISIS. He founded ISIS. And, I would say the co-founder would be crooked Hillary Clinton. (IŞİD, Başkan Obama’ya şeref veriyor. O IŞİD’in kurucusudur. IŞİD’i o kurdu. Söylemeliyim ki diğer kurucu ortak, eğri büğrü/yamuk Hillary Clinton’dır.)”

ABD’de İç Savaş!

Bu açıklamalar ABD derin devletinin (establishment) ülke içinde sorgulanmasına neden oldu. Şimdiye dek bu yapı Cumhuriyetçiler ve Demokratları birlikte idare ediyordu. Her iki yapının tepesinde olanlar derin devletin kirli sırlarını ifşa etmiyordu. Bu özel alana derin devlet kimseyi sokmuyordu. Ama ABD imparatorluğunun baş aşağı inişine koşut olarak burada da bir çatlak oluştu. Donald Trump, ABD derin devletinin yönlendirdiği basınının tüm çelmelerine rağmen Başkan seçildi. Derin devlet hiç vakit kaybetmeden ABD içinde bir iç savaş başlattı. Başkan Trump ve yakın çevresini adeta ablukaya aldı. IŞİD konusundaki sırların ortalığa dökülmesi devlet içinde devlet olan bu yapılanmaya kalıcı bir hasar verdi. Bu nedenle derin devlet, bu konuda asıl sorumlu gördüğü Michael Flynn ve Başkan Trump’ı hedef tahtasına oturttu.

IŞİD’i kimin yarattığı konusunda bazı çevrelerde hâlâ küçük tereddütler vardı. Ancak Rakka’da kuşatılan (!) IŞİD’li teröristler elini kolunu sallayarak şehirden çıktı. Bu çıkışın görüntülerinin İngilizler tarafından yayımlanması tüm dünyada şok etkisi yarattı. Koalisyon sözcüsü ABD’li Yarbay Dillon bu görüntülerin IŞİD’e ait olduğunu kabul etti. Böylece bütün dünya “süper haydut devlet” gerçeği ile yüzleşmek zorunda kaldı.

Türkiye Resmi Berraklaştırıyor

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Sözcüsü Talal Silo PKK’dan kaçarak ülkemize sığındı. PKK, PYD ve IŞİD’in ABD bağlantıları hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Bütün üst düzey gizli görüşmelere katılması nedeniyle ortaya net bir çerçeve çıktı. Anadolu Ajansı Talal Silo ile yaptığı uzun röportajı yayımladı. Böylece ABD’nin yaptığı örtülü faaliyetlerin çirkin yüzünü bütün dünya bir kez daha görmüş oldu. Talal Silo’nun verdiği bilgilerden kısaca şu sonuçlar çıkıyor:

PYD, bütünüyle PKK denetimdedir. PYD’nin karar mekanizmalarının üst noktası Kandil’dir. PYD yöneticilerinin hiçbir yetkisi yoktur.

Bu husus ABD tarafından da bilinmektedir. Üst düzey gizli görüşmelere ABD yetkilisi, PKK sorumlusu ve PYD yöneticileri katılmaktadır.

ABD, verdiği silahların hesabını bile tutmamaktadır. Bu silahların PKK ve PYD’nin ihtiyaçlarına göre kullanılacağını bilmektedir. Türkiye’nin muhtemel bir saldırısına tedbir olarak dağıtılmayan silahlar ABD’ye ait depolarda muhafaza edilmektedir.

IŞİD’in ipleri ABD’nin elindedir. İhtiyaca göre PKK/PYD ile IŞİD arasındaki işbirliği ABD tarafından sağlanmaktadır. ABD, PKK/ PYD’nin Suriye’de gasp ettiği petrolü IŞİD üzerinden pazarlamaktadır.

ABD, bölgedeki sorumlusu Brett McGurk başta olmak üzere, Merkezi Kuvvetler Komutanı Org. Votel da dâhil devlet görevlileri ile terör faaliyetlerini yönlendirmektedir. Hatta Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı olan Senatör John McCain’in bile gizli toplantılara katıldığı dikkate alınırsa, yasama organının bile terör faaliyetlerine bulaştığını görüyoruz.

Böyle bir devletin dünyaya yön vermesi, 4,5 milyar yıl yaşındaki gezegenimizin başına gelen en büyük felakettir. Şimdi de Kudüs’te insanlığa tuzak kuruyorlar…