Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

KIBRIS TÜRKTÜR CEMİYETİ

Kıbrıs Türktür Cemiyeti (KTC)’nin; kuruluşu, faaliyetleri ve kapatılma süreci Kıbrıs’taki gelişmeler ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs politikası ile doğrudan bağlantılıdır. Osmanlı Devleti, 1571 yılında fethettiği Kıbrıs’ı 4 Haziran 1878 tarihinde İngiltere’ye “geçici” olmak kaydıyla devretmiştir. İngiltere, Osmanlı Devleti’nin Almanya safında Birinci Dünya Savaşı’na katılmasını bahane etmiş ve 5 Kasım 1914 tarihinde bu antlaşmayı iptal ederek adayı ilhak etmiştir. İngiltere’nin adadaki yönetimine yönelik en büyük tehdit Rumların, Kıbrıs’ın Yunanistan ile siyasi birleşmesinin kavramsal ifadesi olan enosis olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ndeki sömürgelerin tasfiye edilmesi ve sömürge toplumlarına kendi geleceklerini belirlemesi hakkının verilmesine dair hüküm ile Rum Ortodoks Kilisesi Başpikoposluğuna seçilen Makarios’un enosis amaçlı dinamik politikaları Kıbrıs’taki İngiliz yönetimini daha da zorlaştırmıştır. Kıbrıs Türkleri bu gelişmeler sonrasında örgütlerini birleştirerek daha organize olmaya başlamış ve Türk hükümetlerinin ilgisini çekmeye çalışmışlardır. Ancak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan ve 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan seçimlerden zaferle çıkan Demokrat Parti, enosis girişimlerinin ivme kazandığı 1950’li yılların başında Kıbrıs’taki gelişmeler karşısında aktif bir siyaset izlememiş, Yunanistan ile kurulan iyi ilişkilerin devam etmesini önemsemiştir. Yunan Hükümeti ise başlangıçta Türkiye ile kurulan ilişkilerin bozulmamasına dikkat etmişse de 1952 yılında NATO’ya üye olduktan sonra bu tutumundan vazgeçmiş, taraf olduğu 28 Şubat 1953’teki Ankara Antlaşması ve 9 Ağustos 1954’teki Bled Antlaşması’na rağmen enosisi desteklemek amacıyla 16 Ağustos 1954 tarihinde Kıbrıs’a kendi geleceğini belirleme hakkının tanınması isteğiyle Birleşmiş Milletler (BM)’e başvurmuştur.

Kıbrıs Türktür Cemiyeti’nin kurulduğu 1954 yılında Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’de adanın geleceğini etkileyecek önemli gelişmeler yaşanmıştır. Yunanistan’da hükümet ve siyasi partiler Kıbrıs konusunu milli bir dava olarak kabul etmiş ve sorunu uluslararası alana taşımıştır. Türkiye ise 1954 yılına kadar mesafeli durmayı tercih ettiği Kıbrıs sorununu gündemine almaya başlamış, İngiltere ise Kıbrıs’taki varlığını devam ettirecek yeni politikaları yürürlüğe sokmuştur.

Türkiye’deki dernek ve örgütler, 1954 yılı başından itibaren Kıbrıs konusunda etkili olmaya başlamışlardır. Türkiye Milli Gençlik Komitesi’nin 5 Mart 1954 tarihinde düzenlediği “Kıbrıs ve Türkiye” başlıklı toplantıda, Kıbrıs Türktür Cemiyeti kurucu kadrosunda yer alacak olan Hikmet BİL ve Nevzat KARAGİL’in de içinde bulunduğu konuşmacılar hararetli ifadelerle Kıbrıs’ın Türk olduğunu savunmuşlardır. İstanbul Üniversitesi Talebe Birliğinin, 3 Nisan 1954 tarihinde Türkiye’yi ziyaret eden Kıbrıs Türk öğrenci kafilesi için düzenlediği etkinlikte Kıbrıs sorununun milli dava olarak benimsendiği ifade edilmiş, Türk Milli Talebe Federasyonu tarafından 21 Nisan 1954 tarihinde organize edilen Kıbrıs Günü’nde ise Kıbrıs’a bağlılık vurgusu öne çıkarılmıştır. Türkiye’de bu gelişmeler yaşanırken İngiltere Sömürgeler Bakan Yardımcısı Hopkinson, 28 Nisan 1954 tarihinde Yunanistan’ın Kıbrıs’ın geleceği konusunda görüşme talep ettiğini, ancak İngiliz Hükümetinin bu teklifi reddettiğini açıklayınca Yunan Hükümeti Kıbrıs sorununu BM gündemine taşıyacağını duyurmuştur. Yunan Hükümeti’nin bu girişimi Türkiye’de tepkiyle karşılanmış, Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı’nın 9 Mayıs 1954 tarihindeki Genel Kurul toplantısında Kıbrıs Türkleri Komisyonu adı altında bir örgüt kurulmasına karar verilmiştir. Türkiye Milli Talebe Federasyonu ise Yunan Hükümetinin Kıbrıs sorunu konusunda proaktif bir politika izlediği 1954 yılı temmuz ayında Kıbrıs Komitesi’ni kurmuş, miting ve gösterilerle kamuoyunu etkilemeye başlamıştır.

Makalenin devamı ve geniş versiyonu için; 

https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/kibris-turktur-cemiyeti/

Resim : Cemil KARABABA