Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

KIBRIS DAVASI MİLLÎ VE BAKİDİR

Ertelenen KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimleri yapıldı.

Seçim sonuçları resmi olarak açıklanmasa da, beklendiği ve olması gerektiği gibi sonuçlandı. Resmi olmayan sonuçlara göre, Ulusal Birlik Partisi (UBP) adayı ve Başbakan Ersin TATAR oyların yüzde 51.74’ünü, bağımsız aday Mustafa AKINCI yüzde 48.26’sını aldı. Ersin TATAR KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı oldu.

Bu sonuçlar her şeyden önce, Kıbrıs Türklerinin çoğunluğunun İngiltere’nin, ABD’nin ve Rum-Yunan ikilisinin oyununa gelmediğini, kurulan her türlü tuzağa rağmen TMT ruhunun Adada henüz ölmediğini, sağduyunun ve çoğunluğun davasına ve KKTC’nin kurucusu merhum 1. Cumhurbaşkanı Rauf DENKTAŞ’ın bıraktığı emanete sahip çıktığını gösteriyor.

KKTC Türk Halkı, Adada çözüm için Federasyon seçeneği dayatmalarına cevabı sandıkta verdi. Bağımsız ve egemen bir halk olarak Adada yaşamaya devam etmek istediğini sandığa giderek iradesini bu yönde gösterdi.

Bilerek veya bilmeyerek, farkında olmaksızın Rum tarafının ”Helenizm” tuzağına düşenler yenildi. Sırf Türkiye’de ki bugünkü iktidar Ersin TATAR’ı destekliyor diye, İngiltere’nin ve Rum-Yunan tarafının omuz verdiği Federasyon yanlısı Mustafa AKINCI’nın kazanmasını isteyenler ve ne hazindir ki, Rum yanlısı politikalar izleyen AKINCI’ya saygı duyulmasını bekleyen üst beyinliler kaybetti. Üstelik bu görüşte olanların birçoğu da okumuş yazmış, sözde aydın sıfatıyla ortalıkta dolaşanlar. Bu durumun pireye kızıp yorganı yakmakla ne farkı var?

Akıncının seçimi kaybetmesini Türkiye’nin müdahalesine bağlayanlar yanıldı. Oysa durum öyle değil. Mesele kimin kimi desteklediği değil, millî davaya halel gelmesini önlemek olduğunun bilinmesi gerekirdi.

Ayrıca, Ersin TATAR’ın seçimi kazanmasını Türkiye’nin müdahalesine bağlayanlar, bu iktidarın sağı solunun belli olmadığını bilmiyorlar mı?

-Türkiye’deki bu iktidar daha önce acı bir reçete niteliğindeki ”Kofi Annan Plânı”na destek vermedi mi?

-2015’de Akıncı’nın kazanmasını sağlamadı mı?

-Denktaş’a ”git kendi ülkende siyaset yap” diyerek dışlamadı mı?

Geçmişte yaşanan bu acı örnekler ne çabuk unutuldu?

Ne çabuk unutuldu 1955 yılında Yunanlı General Grivas’ın liderliğinde Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamayı amaçlayan EOKA terör örgütünün eylemleri, Akritas adı verilen kanlı eylem planlarıyla 1963 yılındaki kanlı Noel olayları, bilahare 1974’e kadar devam eden Adada Türklerin tasfiyesine yönelik daha nice silahlı saldırılar, katliam ve işkenceler.

Şimdi Kuzey Kıbrıs Türk Halkı davasına sahip çıkmayı bildi. Aksi halde, Merhum Dr. Fazıl KÜÇÜK ve Rauf DENKTAŞ’ın kemikleri sızlar, ruhları incinirdi.

Bu sonuçla Federasyon isteyen Limasol doğumlu Akıncı ile birlikte, yukardaki bayrakların yan yana dalgalanmasını istemeyenler, Türk ve Türkiye Cumhuriyetine alenen düşmanlık yapanlar, kin ve nefret duygusu besleyenler, Türk askeri adadan çıksın diyenler, Türkiye’nin Garantörlük hakkının sonlandırılmasını isteyenler, Rum’dan hâlâ medet umanlar, hülâsa emperyalizmin ihanet çukuruna düşenler kaybetti.

Öbür yandan bu seçim sonuçları, Türkiye’nin 1974’te icra ettiği Barış Harekâtı ile birlikte adada tesis edilen huzur ve güvenlik ortamının devamını sağladı, bunun yanında barış ve istikrar adası olma özelliğini devam ettirme şansını elde etti. Özellikle, hâlihazırda birçok cephe de beka ve güvenlik mücadelesi veren Türkiye’nin elini rahatlattı, Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerine olumlu yönde yansımasını sağlayacak bir sonuç elde edildi.

Bununla birlikte Akıncı’nın seçimi kaybetmesi ile, şehit kanlarıyla sulanmış Kuzey Kıbrıs Türk toprağının Rum’a peşkeş çekilme tehlikesini ve daha önce eski Rum Liderlerden Glafkos KLERİDES’in de hatıralarında belirttiği gibi, Rum tarafının Kıbrıs Türk halkını en hafif tabiriyle bir “imtiyazlı azınlık” olarak görmesi riskini ortadan kaldırdı.

Sonuç olarak, Kıbrıs davası geçmişten bugüne Anavatan Türkiye ile birlikte yürütülen millî bir davadır. Bugün 37 yaşına adım atmış KKTC, kendi toprakları üzerinde egemen bir devlettir. Kıbrıs Türk Halkı’nın bağımsız egemen eşitliğini gözetecek en iyi seçenek iki devletli çözümdür.

Bütün İktidarlar geçicidir ama Türkiye için ”Kıbrıs Davası” millî ve bakidir.

Adada şimdi yeni ve zor bir döneme giriliyor. Türkiye ile KKTC tam bir dayanışma ve bütünleşme içerisinde, emperyalizmin bölge ve Adada kuracağı tuzaklara karşı gerekli tedbirleri almalı ve en önemlisi de TMT ruhunun zedelenmesini ve örselenmesini önleyecek dayanışma ve kararlılık içinde olmalıdır.

EkoU-psWAAApwz8