Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

G7 LİDERLERİNİN RUSYA FEDERASYONU SİLAHLI KUVVETLERİNİN UKRAYNA’YI İŞGAL ETMESİ HAKKINDAKİ BİLDİRİSİ

24 Şubat 2022

“Biz, Yedili Grup (G7) Liderleri, Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına karşı yapmış olduğu, kısmen Belarus toprakları üzerinden yürütülen, geniş kapsamlı askerî saldırı karşısında dehşete düşmüş durumdayız ve bunu kınıyoruz. Demokratik Ukrayna devleti üzerine yapılan bu sebepsiz ve tamamen gayrimeşru saldırının öncesinde uydurma iddialar ve temelsiz suçlamalar öne sürülmüştür. Bu saldırı uluslararası hukukun ciddi bir ihlalidir ve Birleşmiş Milletler Şartı ile Rusya’nın Helsinki Nihai Anlaşması ve Paris Sözleşmesi’yle kabul ettiği sorumluluklarla beraber Budapeşte Memorandum’undaki yükümlülüklerinin vahim bir ihlalidir. Biz G7 olarak ağır ve koordineli ekonomik ve finansal yaptırımlar koyuyoruz. Ortaklarımızı ve uluslararası toplumun bütün üyelerini bu saldırıyı en ağır şekilde kınamaya, Ukrayna ile omuz omuza durmaya ve uluslararası barış ile güvenliğin temel ilkelerinin bu alçakça ihlaline karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz.

Bu kriz, Avrupa’nın çok ötesinde hissedilecek etkileriyle birlikte, kurallara dayalı uluslararası düzene karşı ciddi bir tehdittir. Uluslararası tanınmış sınırları güç kullanarak değiştirmenin herhangi bir dayanağı yoktur. Bu, Avrupa-Atlantik güvenlik durumunu temelli değiştirmiştir. Başkan Putin, Avrupa kıtasına tekrardan savaş sokmuştur. Kendisini tarihin yanlış saflarına dahil etmiştir.

Barış, istikrar ve uluslararası hukuku desteklemeye kararlıyız. Ukrayna halkına ve demokratik yollarla seçilmiş hükûmetine destek olma konusunda birleşiyoruz. Bu kötü zamanda zihnimiz Ukrayna halkının yanındadır. Rus saldırısı sonucunda yerlerinden olan kişiler ve mülteciler dahil olmak üzere acı çekenlerin acılarını hafifletmek için insanî yardım desteği sağlamaya hazırız.

Rusya Federasyonu’nu akan kanı durdurmaya, gerilimi azaltmaya ve kuvvetlerini Ukrayna’dan çekmeye çağırıyoruz. Aynı zamanda Rusya’yı AGİT Özel İzleme Grubunun güvenliğini kesin olarak sağlamaya çağırıyoruz. Bununla beraber, Belarus’un Ukrayna’ya yönelik bu saldırıya olan katılımını kınıyoruz ve Belarus’u uluslararası yükümlülüklerine uymaya çağırıyoruz.

Rus Devlet Başkanı Putin’in 21 Şubat’ta aldığı Doğu Ukrayna’daki tek taraflı ilan edilen Donetsk ve Luhansk oluşumlarını “bağımsız” birer devlet olarak tanıma ve bu bölgelere Rus askerî kuvvetlerini yollama kararını en ağır şekilde kınıyoruz. Diğer devletlere Rusya’nın yasadışı bir şekilde bu oluşumların iddia ettikleri bağımsızlıklarını tanımasını takip etmemeye çağırıyoruz. Başkan Putin’in bu kararı, BM Şartı’na işlenmiş temel ilkelerin, özellikle de devletlerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygının, BM Güvenlik Konseyi’nin 2202 sayılı kararının -ki Güvenlik Konseyi daimî üyesi Rusya Federasyonu tarafından desteklenmiştir- ve aynı zamanda ilgili bölgelerin kontrolünün Ukrayna Hükûmetine verilmesini taahhüt eden Minsk anlaşmalarının vahim bir ihlalidir.

Ukrayna’nın egemenliğine ve tanınmış uluslararası sınırları ile karasuları içerisindeki egemenliği ile toprak bütünlüğüne ve herhangi bir egemen devletin kendi kaderini tayin etme ile güvenlik konusunda düzenlemeler yapma hakkına olan kesin bağlılığımızı bir kere daha ifade ediyoruz. Yasadışı bir şekilde işgal altında olan Kırım’ın ve tek taraflı ilan edilmiş “halk cumhuriyetlerinin” Ukrayna’nın ayrılmaz birer parçası olduğunu tekrarlıyoruz.

Başkan Putin’i, mükerrer tekliflerimize rağmen, Avrupa güvenliğine ilişkin sorunların ele alınacağı bir diplomatik süreci sürekli reddettiği için kınıyoruz.

NATO dahil olmak üzere ortaklarımızla, AB ile ve ortaklarımızın üye devletlerinin yanı sıra Ukrayna ile beraberiz ve kurallara dayanan uluslararası düzenin birliğinin korunması için ne gerekiyorsa yapmaya kararlılığımız sürmektedir. Bu bakımdan, Rusya’nın Ukrayna’ya askerî saldırılarının devam etmesi durumu dolayısıyla, küresel petrol ve doğal gaz pazar durumlarını yakından takip ediyoruz. Büyük enerji üreticileri ve tüketicileri arasındaki bizim toplu çıkarımıza yönelik sürekli ve yapıcı girişimleri ve iş birliğini destekliyoruz ve olası sorunlara gereken şekilde müdahale etmek için hazırız.”