Ben bildiğim Pakistan’ı anlatayım da varın siz değerlendirin.

Önce küçük bir önermemiz olsun. Her sakallı dedemiz değil. Suudlar da Müslüman, BAE tayfası da, bilmem nesi de… Köprünün altından çok su geçince epeyce şeyin değiştiğini de kabul etmek lazım değil mi? Misal; biz de Azeri kardeşlerimizi kırdık geçmişte. “Onlar Şii” demişti bizim Başbakan, “Onlarla çok kısa bir sınırımız var.” dediğinde yıl 1990’dı. Sonra Rus tankları Bakü’ye girdi. İki sene sonra da Hocalı katliamı oldu.

O dönemi çok iyi hatırlarım. Ziya ül Hak darbe yapmış idi. Zülfikar Ali Butto ( Benazir Butto’nun babası) idama mahkum edilmiş ve 1979’da da asılmıştı. Emin değilim tarihten -5-6 sene sonra olsa gerek- Ziya ül Hak C 130 Hercules tipi bir ABD nakliye tayyaresiyle bir yere giderken uçak yanarak düştü. Kim varsa yandı gitti kül oldu. Sonraları uçak roketle vuruldu dediler küçük harflerle, kimse duymasın der gibi. O da öldü gitti yani. Gelen iktidarlar gidenler vs vs Butto ailesinin tamamı suikastta öldü nerdeyse. En son Benazir Butto’yu vurdular.

Taleban bu ülkenin kuzeyinde örgütlendi derler. Hayber geçidi pek meşhurdur bilirsiniz. Uluslararası çakma silah sanayinin fuarı gibi bir mekandır. En azından öyleydi. 365 gün açık bu fuarda ne ararsan a kalite çakma zorlarsan orijinal bulunurdu. Batı’dan gelen için Hindistan kapısı, beri taraftan gelen için de Asya kapısı denirdi geçide. Geçit daha sonra bu örgütün kapısı oldu. Ne Hint kaldı, ne de Asya… El Kaide ya da havuz yapısı Taleban bu kapının Delidumrul’u oldu (el Kaide çekirdek ya Taleban ondan havuz). Hatta Pakistan içinde de mevcut yönetime, ilgisizlikleri ya da kamplardaki koşullar nedeniyle kafa kaldırdıkları da olmuştur. Leşker i Taiba Karaçi’den Bombay’a (Mumbai) 450 mil giderek şehri üç gün esir etti, 2008’di tarih. 2010’da Karaçi’de iki CIA elemanı kendilerini takip eden Pakistan servis elemanlarından ikisini çarşı ortasında vurdu. Ladin’i saklıyorlar mıydı yoksa öldürülsün diye mi ülkelerinde barındırdılar bilinmez. Ama bu hadiselerden sonra batıyla araları açıldı.

Kendi kontrollerindeki Keşmir’de bir yapılanmayı teşvik ettikleri söylenir. Batılı ülkelerin çoğu için terör devleti olarak anılır oldular. Bu durum bir algı operasyonu ise çoğu ülke yedi. Vizeyle iş tutan birçok batılı ülke, Pakistan’a gidenlere vize vermez dahi oldu. Ne olur, ne olmaz oralarda bir kampa velev ki rock festivaline girmiş olabilir diye.

Hintliler ise iki saatte çektiği ama üç saat süren filmleriyle, yazılım sektöründe pazar birincisi olmakla bir de kozmetik sektöründe en kaliteli çakma mamüllerle gündem olur. İngilizlerin ikinci ülkeleri ne de olsa… Fena olan tarafı, şimdilerde sürtüşen bu iki ülkenin de nükleer silahları var. Yine tuhaftır, bu iki ülkenin yok yoksulları ki geneli perişandır, Arap Yarımadası’nda modern köle olarak çalışır. İki ülkenin de zamanında üzerinden geçmiş İngiltere dünyanın başkaca yerlerine özenle yerleştirdiği mayınlardan birini de bir kenarda dursun diye Keşmir’e yerleştirmiştir. Bizce öyledir yani…

Ez cümle; Öyle ya da böyle “Gelecek, geçmişte kalmak üzere” geleceğin çok ötesine geçti insanlık. Bunun bedelini ağır ödetecek kâinatın efendisi…