Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Ermeni sorununun ortaya çıktığı yıllarda Osmanlı Devleti’nin Ermeni politikalarını destekleyen Almanya I. Dünya savaşı öncesinde Ermeni politikasını değiştirmiş ve Ermeniler için önerilen ıslâhât projelerine destek vermeye başlamıştır.

Ancak savaş sırasında Ermenilerin Rusya’yı desteklemesi ve Osmanlı ordusu aleyhine casusluk ve sabotaj faaliyetlerinde bulunması üzerine Almanlar isyancı Ermenilerin savaş bölgelerinden çıkarılmaları ve savaş yaşanmayan bölgelere nakledilmeleri konusunda Osmanlı Devleti’nin yönetim kadroları ile istişarede bulunarak Osmanlı yöneticilerinin göç kararı almaları üzerinde etkili olmuşlar ve Ermeni zorunlu göçü uygulamaya konulmuştur.

Birinci Dünya savaşı sona erdikten sonra Ermeni zorunlu göçü nedeniyle Osmanlı Devleti’nin yanı sıra Almanya’nın da suçlanmaya başlaması üzerine Almanlar zorunlu göç konusunda kendilerine yapılan suçlamalardan kurtulabilmek için olaylar ile ilgilerinin olmadığını vurgulamışlar ve Türk tarafını suçlama yoluna gitmişlerdir.

Bu çalışmada Almanya’nın Osmanlı Devleti’yle ve Ermenilerle ilişkileri incelenerek Almanya’nın bölgedeki menfaatleri kapsamında izlediği politikaların ve zorunlu göç kararının dayandığı gerçeklerin aydınlatılmasına çalışılmıştır.  Cumhuriyet dönemindeki Türk-Alman-Ermeni ilişkileri ayrı bir makalede ele alınacaktır.

Giriş

Çeşitli krallık, prenslik ve bağımsız şehirlerin hüküm sürdüğü coğrafyada Almanya’nın kendi milli birliğini oluşturması ancak XIX. Yüzyılın son çeyreğinde Prusya krallığı önderliğinde sağlanabilmiştir (Ortaylı 1998:15-16). Başlangıçta kendi varlığını güçlendirme politikasına ağırlık veren ve uluslararası güç mücadelelerinden uzak durmaya çalışan Almanya II. Wilhelm’den itibaren dünya üzerinde söz sahibi olma politikasına yönelmiş (Bozkurt 2006: 290-291, Trumpener, 1999:130) ve bu kapsamda dönemin en büyük İmparatorluğunun yer aldığı Osmanlı coğrafyasında boy göstermeye başlamıştır. Almanya’nın Osmanlı Devletine ilgisinin ona yardım amacına yönelik olduğu düşünülebilirse de, II. Wilhelm’in Osmanlı ile ilişkileri geliştirmesi; gerçekte Osmanlı topraklarının petrol, bakır, krom ve kurşun gibi maden yatakları bakımından zengin olmasından, Almanya’nın fabrikaları için hammadde ve mamulleri için pazar bulma ihtiyacından ve kurulacak olan Berlin-Bağdat demiryolu hattı ile Basra Körfezi’nde etkin olarak İngiltere’ye karşı avantaj elde etme ve Osmanlı’nın dağılması durumunda pay alma düşüncelerinden kaynaklanmaktaydı (Alkan 2014: 94, Tepekaya 2002: 40). (YAZININ TAMAMINA AŞAĞIDAKİ PDF FORMATLI SAYFADAN ULAŞABİLİRSİNİZ.)

[pdf-embedder url=”http://ankaenstitusu.com/wp-content/uploads/2017/03/ALMANYA’NIN-OSMANLI-DEVLETİ-DÖNEMİNDEKİ-ERMENİ-POLİTİKALARI2.pdf” title=”ALMANYA’NIN OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDEKİ ERMENİ POLİTİKALARI(2)”]