Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Türkiye Cumhuriyeti bir ulus devlet olarak dünyaya gelmiş ve yüzüncü yılına girerken bugün de gene bir ulus devlet olarak varlığını sürdürmektedir. Tarihin kesişme noktasında bir ulus devlet yapılanması ile dünya sahnesine çıkan Türk devleti, aradan geçen yüz yıllık zaman dilimi sonrasında ortaya çıkan yeni koşullar ve değişim süreci içerisinde öne geçen hegemonya iradeleri aracılığı ile dıştan güdümlü bazı planlar doğrultusunda köklü bir dönüşüme uğratılmak istenmekte ve bu çizgide tarihten gelen Türk ulus devlet modeli ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Tarihin her döneminde öne geçen güçler ya da yeni oluşan büyük devletler, hem kendi hegemonya alanlarını olabildiğince genişletmek hem de bu doğrultuda yeni bir dünya düzeni kurarak merkeze kendileri oturmak isterler. Milattan önceki dönemlerde başlayan evrensel hegemonya kavgası çeşitli aşamalardan geçerek bugüne kadar gelmiş ve ortaya çıkan yeni güçler tarihin her döneminde hem kendi siyasal yapılanmalarını öncelikli olarak oluşturmaya çalışmışlar, hem de bu doğrultuda merkezinde kendilerinin bulunduğu bir yeni dünya düzeni arayışını, sahip oldukları büyük güç ile dışarıdan baskı yolları uygulayarak kurmaya çalışmışlardır. Her çağın kendine özgü koşulları bu tip arayışları canlı tutarak var olan siyasal devlet düzenlerini önce tehdit etmiş, sonrada bunların ortadan kalkarak yerine yeni düzenlerin kurulmasına öncülük etmişlerdir.

[MAKALENİN TAMAMI İÇİN LÜTFEN AŞAĞIDAKİ LİNKE TIKLAYINIZ.]

YENİDEN ULUSLAŞMA PROGRAMI