Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 23-26 Nisan tarihlerinde Washington’a giderek ABD Başkanı Donald Trump ile görüşecek. Ziyaretin en önemli gündem maddeleri, İran ile varılan nükleer anlaşmanın korunması, Amerika’nın AB’ye uygulamak istediği alüminyum ve çelik ithalatına gümrük vergisinin engellenmesi, Suriye’de bundan sonraki yol haritası ve son olarak ABD ile Fransa ve AB’nin ilişkilerinin sağlamlaştırılması.

Trump’ın Paris’e gerçekleştirdiği 14 Temmuz’daki ziyaretinden yaklaşık bir yıl sonra Trump’ın Avrupa’daki en önemli müttefiki olan Macron, deyim yerindeyse “iade-i ziyarette” bulunuyor.

Tüm devlet ziyaretlerinde olduğu gibi Macron’un Washington gezisi de pek çok özel program içeriyor. Macron’un 23 Nisan Pazartesi günü yapacağı ziyaret kapsamında Trump, “Eyfel Kulesi’nde akşam yemeği” jestine “Mount Vernon’da, George Washington’un tarihi evinde” akşam yemeği ile karşılık verecek. Ertesi akşam Trump, Emmanuel ve Brigitte Macron onuruna Beyaz Saray’da akşam yemeği düzenleyecek.

Le Monde gazetesi ziyarete ilişkin haberinde Trump’ın Macron’u ağırlamak için ne kadar hevesli olduğunu anlatırken, Trump’ın Macron ile gerçekleştirdiği bir telefon görüşmesinde dile getirdiği “Bütün Washington, Beyaz Saray’da senin onuruna vereceğim akşam yemeğine katılmak istiyor. Bütün arkdaşlarım gelmek istiyor. Bir sürü bilet satacağım.” cümleleriye aktarıyor.

İki lider, iki sert karakter

Bir tarafta popülist, işadamı, emlak zengini, “Önce Amerika” sloganıyla tek kutupluluğu savunan, kendisinden 24 yaş genç Melania ile evli, tweetleri ve konuşmalarında demagog Trump… Diğer tarafta, Fransa’nın elit okullarından mezun, Rusya ve İran da dâhil herkesle konuşan, kendisinden 24 yaş daha büyük Brigitte ile evli, açık bir Avrupa yanlısı ve çok kutupluluğu savunan Macron.

Yaşları, politik görüşleri, yönetme biçimleri farklı da olsa, ülkelerindeki tüm politik dinamikleri alt üst ederek birbiri ardına seçilen iki lider, yakın bir kişisel ilişki kurdu ve bir yıldır hemen her konuda görüş alış verişinde bulunuyor.

Macron, Trump’ın tartışmalı kişiliği hakkında, “Trump’ın kişiliği ne olursa olsun, dünyanın bir numaralı gücü ABD’nin Başkanı ve ABD bizim 250 yıllık müttefikimiz ve müttefikimiz olarak kalacak.” yanıtını veriyor.

Son olarak Doğu Guta’da kullanılan kimyasal silahlar nedeniyle Başar Esad rejimine karşı birlikte askeri operasyon düzenlediler. Operasyon öncesi hemen her akşam telefonla görüştüler.

Macron Trump’ı ikna gücüne sahip mi?

Ancak iki lider ve iki ülke her uluslararası dosya üzerinde aynı pozisyonu paylaşmıyor. En büyük görüş ayrılığı İran dosyası üzerinde yaşanıyor. Macron, Washington’a Trump’ı İran ile varılan nükleer anlaşmaya saygı duyması konusunda ikna etmek için gidiyor. Gezisinin en büyük diplomatik ve politik hedefi bu. Ancak Macron Tump’ı bu konuda ikna edecek güce sahip mi?

New York Times’den Roger Cohen “Emmanuel Macron, Trump’ın yıkıcı tarafını sınırlandırmak için ABD’nin müttefiklerinin en büyük umudu” diyerek bu konuda adım atabileceğini belirtiyor.

Le Monde ise, Macron’un Trump’ın Kudüs ile ilgili Orta Doğu’yu daha da karıştıran başkent açıklamasını yapmaması için de girişimde bulunduğunu, ancak sonuç alamadığının altını çiziyor. Hatta bunun için Amerikalı bir bakanın Fransız bir bakanı arayarak Macron’un devreye girmesini istediği de belirtiliyor. Ancak Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ve ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararını açıklıyor.

Bu da Macron’un Trump üzerindeki etkisinin sınırlarını gösteriyor. Üstelik Macron, Suriye’de kimyasal saldırının ardından yapılan askeri operasyonda hedeflerin sınırlı tutulması konusunda Trump’ı ikna ettiğini söylemesinden bir kaç saat sonra Beyaz Saray tarafından yalanlandı.

AB adına İran ile nükleer anlaşmayı savunacak

Şimdi Macron’un Washington ziyaretinin en büyük hedefi Trump’ı İran ile uluslararası toplumun 2015’te vardığı nükleer anlaşmayı yırtmaması konusunda ikna etmek.

Mayıs ayı başında Trump, AB’ye alüminyum ve çelik ithalatında gümrük vergisi konup konulmayacağı konusundaki kararını açıklayacak. Hemen ardından 12 Mayıs’ta ise İran ile imzalanan nükleer anlaşmayı tanıyıp tanımadığını bildirecek. Macron bu iki konuda da AB’nin pozisyonunu savunarak Trump’ı ikna etmeye çalışacak.

Trump, İran’ın nükleer çalışmalarının izlenmeye devam edilmesini, özellikle nükleer çalışmaların sona ermesi için anlaşmada öngörülen 2025-2030 tarihlerinin kaldırılmasını istiyor. İran dosyası üzerinde çalışan Fransız, Alman ve İngiliz diplomatlar, Trump’ın endişelerini giderecek bir metni 12 Mayıs öncesine yetiştirmeye çalışıyor.

AB’ye gümrük vergisi uygulanması konusunda ise Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yakın çalışıyor. Macron’un hemen ardından Washington’a giderek Trump ile görüşecek olan Merkel, geçtiğimiz Perşembe günü Berlin’de Macron ile bir araya gelerek “ortak bir AB tavrı” belirledi.

Ziyareti öncesi Trump’a yakınlığı ile bilinen Fox News’a söyleşi veren Macron, Trump’a vermek istediği politik mesajların ipucunu bu söyleşiye yansıttı.

Macron Trump ile Fransızların efsane lideri General Charles de Gaulle’ün dediği gibi, “Sakin havalarda bağımsız, fırtınalı havalarda dayanışma” içinde bir politika yürütmek istiyor. Washington ziyareti ise bu anlamda büyük önem taşıyor.

(Arzu Çakır)

Fotoğraf: Reuters

Kaynak: https://www.amerikaninsesi.com/a/macrondan-amerikaya-kritik-ziyaret/4359735.html