Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

ERİYEN ROBOTLAR VE SESSİZ ÖİZİST(MASINT) DEVRİMİ

Geçtiğimiz günlerde Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nden bilim insanları 10 mm boyunda, içi manyetik parçacık dolu galyum kaplamadan yapılma insan siluetindeki bir robotu manyetik alan sayesinde eritip, içinde bulunduğu parmaklıklı kafesten kaçmasını ve sonra yine manyetik akım yardımıyla eski şekline dönmesini sağladılar. Bu teknolojik gelişmenin bir videosuna da aşağıda kaynaklar bölümünden 1 numaraları linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. Şimdi, bu makaleye bakarsak, duyurulan teknoloji henüz bir prototip (bilenler için Teknoloji Hazırlık Seviyesi 5 ya da 6) aşamasında görünüyor. Buna göre bu teknoloji henüz laboratuvar testlerinden geçiyor ve sahada nasıl bir performans gösterir şimdilik bilemiyoruz; fakat bunun duyurulmuş olması bile bize artık gözümüzün önünde olan bir gerçekliği haykırmaktadır. O gerçek de MASINT’in sessiz bir devrimle gelmesidir. Neden böyle olduğunu ve bunun nelere yol açacağını örnekler üzerinden inceleyerek anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle MASINT nedir, neden geleceğin alanı olarak ABD istihbarat raporunda yer almıştır, şu anda tam nerededir ve görünüşte nereye doğru evrilmektedir, bunları inceleyelim. MASINT İngilizce “Measurement and Signature Intelligence” sözcüklerinden türetilmiş bir kısaltmadır. Türkçe anlamı da Ölçüm ve İz İstihbaratı’dır (ÖİZİST). ÖİZİST, her türlü sensörden yani çevreden gelen her verinin işlenip anlamlı bir bilgiye dönüştürülmesini ifade eder. Bu veriler ve izler ses, ışık, basınç, ısı, kimyasal iz, radyoaktif iz, elektromanyetik dalga gibi fiziksel olarak ölçülebilen bütün verileri kapsar. Haliyle görüntü ve radar istihbaratı da ÖİZİST’e dâhildir. Bu alanın bu kadar kapsayıcı olması, onun bir bütün halinde değerlendirilmesini ve topluma, toplumun alacağı kararlara olan etkisinin ölçülmesini zorlaştırmaktadır. Saydığımız veri türlerinin hepsi fizik biliminin bir dalının uğraştığı, hayli uzmanlık ve teknik bilgi gerektiren konulardır; dolayısıyla hem fizikte hem de toplumbilimde yetkin kişilerin yetiştirilmesi, geleceğin istihbaratı için önemlidir.

Bu alan; teknolojik gelişmelerin büyük yatırımlarla desteklendiği ABD’nin istihbarat raporunda yer almıştır. Teknolojinin rotasını tahmin edebilmek için elbette onun gideceği yönü aşağı yukarı belirliyor olmanız gerekmekte; bu da neden bu alanın ABD’nin raporunda yer aldığını açıklıyor. Dünya son yıllarda hızı giderek artan bir dijitalleşme yarışına girmiş durumda; fakat yine de bütün bu dijitalleşmenin ardında elektronik devreler, devrelerin bağlı olduğu sensörler ve onların çalışma prensiplerini belirleyen fizik kuralları var. Dijitalleşmede Endüstri 4.0/5.0’dan ve akıllı şehirlerden bahsedilmekte; bunların bahsinde de elbette sensörlere vurgu yapılmaktadır. Sensörler bütün bir fabrikayı, tesisi, şehri denetleyerek bizler için önemli olan ulaşım, tedarik zinciri, üretim, enerji gibi kritik alanların takibini sağlayacaklar. Bütün bu sistemlerin çalışması, sensörlerden gelecek doğru bilgi akışına bağlı olacaktır. Daha da önemli olan konu, şehirlerin ve kritik bölgelerin savunması, bu sensörlerle donatılmış akıllı sistemlerde olacaktır. Sensörlerden doğru bilgi gelmediğinde ise, belki de birkaç milyon insanın yaşamı sırf sensörler doğru çalışmadığı için tehlikeye girecektir. Bu elbette bilinçli yapılan bir saldırı da olabilir. Bu da ÖİZİST’in hayati önemini göstermektedir.

Peki ÖİZİST şu anda nerededir? Buna açık kaynaklar üzerinden yanıt vermeye çalışalım. Gelişmelere bakarsak ÖİZİST henüz tam kapasitesine ulaşmamış durumdadır. Evet sensörlerden gelen veriler analiz edebiliyoruz. Evet, lazer ile yer tespiti yapabiliyor, görünür ve görünmeyen ışıkla görüntü istihbaratı ve sinyal istihbaratı alabiliyoruz; ses ile dinleme yapabiliyor, uzaktan bazı kimyasalların tespitini yapabiliyoruz; fakat bütün bunlar ÖİZİST’in gelebileceği noktayı tam olarak yansıtmaktan uzaktır. Bunun bir nedeni de kuşkusuz şimdiki yıllarda bu teknolojilerle ilgili “Prototipler Çağı” dediğimiz bir dönemde oluşumuzdur. Sürekli bu teknolojilere dair yeni inovasyonlar duyuyoruz ve sürekli bir prototip piyasaya sürülüyor. Elbette prototip dijital para veyahut Suudi Arabistan’ın inşa ettiği devasa prototip şehir “The Line” (Çizgi) ilgi çekici kuşkusuz; fakat son prototip olan “eriyen robotlar” ÖİZİST’in gidebileceği nokta için yeni kapılar aralamaktadır. Burada bir maddenin bir fazdan başka bir faza geçişi söz konusudur; yani sensörlerin algılayabileceği kapasitenin dışına çıkabilen maddelerin evrimini görmekteyiz. Tabii yeni nesil sensörler de bu duruma ayak uyduracaktır; bir fazdan başka bir faza geçmekle iş bitmeyecektir. Şu anda bulunulan gerçek noktanın analizi için ise şunu akılda tutmakta yarar var: Savunma Teknolojileri her zaman duyurulan sivil teknolojilerin birkaç adım önündedir.

ÖİZİST’in geleceği nedir ve topluma nasıl bir etkisi olması beklenir? Dediğim gibi, sensörler faz değiştirmekle kalmayacaklar. Hareketli sensörlerin yükselişine ve aktif olarak bulundukları ortamı değiştirmelerine şahit olacağımız günler, artık çok uzakta görünmemektedir. Belki de kaya üzerinde yosun zannettiğim yapı; aslında içinde öldürücü kimyasallar bulunan, programlanmış sıvı bir savunma teknolojisidir! Belki de su içinde tespit ettiğim toz bulutu; suyu elektromanyetik olarak uyarıp saptırma yapan bir “nanobotlar” topluluğudur! Belki de silah sistemlerimiz sıvı hale, oradan gaz hale ve oradan da tekrar katı hale dönüşebilen ve böylece düşman hattının gerisine sızabilen akıllı moleküler yapılardır artık. Bu anlayış tabii ki üretim ve tedarik sisteminin tümden değişmesinin de habercisidir. Artık bir yerden bir yere devasa boyutlarda sevkiyatlara gerek kalmayacak, şimdinin çok boyutlu ve maliyetli sistemleri yerini daha küçük, daha ucuz ve daha kolay yönetilebilir sistemlere bırakacaktır. Burada ÖİZİST’in önemi bilginin bir yerden bir yere aktarılması sırasında ön plana çıkacaktır. “Bilgi Lojistiği” diyebileceğimiz bu alanda, bilginin nereden nereye aktığını kontrol etmek bir anlamda bütün sahanın kontrolünü elinde tutmak anlamına gelecek. Belki klasik anlamda bir “Sıklet Merkezi” kavramı olmayacak; çünkü bütün saha bu Merkez olacak ve bu merkez gerektiği zaman ve anda istenilen şekilde yer değiştirebilecek. ÖİZİST için yapılan yorumların birinde, bu alanın asıl öneminin stratejik alanda olduğu, taktik seviyede uygulama alanının çok olmadığı varsayılmıştı. Buna katılmamaktayım ve aktif olarak taktiği etkileyebilecek bilginin ÖİZİST sayesinde elde edildiğini ve bunun artık neredeyse anlık olarak yapıldığını biliyoruz. Bunun daha ileri safhalarında nesnelerin interneti sayesinde birbirileriyle haberleşen sensörlerle yapılan yarı otomatik ve çok hızlı savaşlar göreceğiz. Bu savaşların boyut olarak küçük olacağını fakat etkisinin büyük olacağını söyleyebiliriz. Hareketli sensör teknolojileri, insanın bütün yaşam alanını tehdit eder hale gelecektir. İnsanın vücudu, nefes aldığı hava, içtiği su ve yediği yemek; hatta gün boyunca maruz kaldığı ışıma miktarı bir harp alanı olacaktır. Bir sonraki aşama ise insanın kendi bilincinin bir harp alanı olmasıdır ki o konu bu makalenin konusunu aştığından dolayı burada değinemeyeceğim. Tabii ki bütün bu ortamların yaratığı teknik zorluklar olacaktır fakat bu tam tersine bu alanın gerekliliğine vurgu yapan bir durumdur. Bu alandan gelen bilgileri yönlendirebilmek demek; bütün bir toplumu ve yaşayışını yönlendirebilmek demektir.      

Toplumsal açıdan muhtemel etkilere gelirsek; bu sistemler iş yapışımızı değiştirecektir, dolayısıyla bizim hayata bakışımız ve yaşayış biçimimiz de bu değişime ayak uyduracaktır. Vücut değişimi de tabii söz konusu. Bu sensörlere uyumlu vücutlar inşa edeceğiz ve yine bu sistemlere uyumlu insanları genetik olarak tasarlama yoluna gideceğiz; artık hangisi yaşama şansımızı arttırıyorsa. Belki de bu iki yaklaşımı birden kullanacağız. Bu sistem hukuku ve diğer politik sistemleri sorgulamamıza yol açacak. Sınırlarla belirlenmiş yapılar tam tersi bir etkiyle güvenli bir liman olarak görülecekler. Bu teknolojilere karşı olan dirençten kaynaklanan yeni politik akımların ortaya çıktığını görmekteyiz ve göreceğiz. Sonuç olarak ÖİZİST’in sessiz ama vurucu bir devrimle hayatımızın merkezine oturacağını söyleyebiliriz.

Buse DEMİRDELEN

Kaynaklar:

  1. https://www.science.org/content/article/watch-liquid-metal-robot-slink-out-jail
  2. https://www.globalsecurity.org/intell/library/policy/army/fm/2-0/chap9.htm