Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

TÜRK KARA KUVVETLERİNİN 2233. KURULUŞ YILI KUTLU OLSUN

Büyük Hun İmparatoru Mete Han’ın tahta çıkış tarihi olan M.Ö. 209 yılı esas alınarak, her yılın 28 Haziran tarihi Türk Kara Kuvvetlerimizin kuruluş tarihi olarak kabul edilir.

Göktürklerin ataları Asya Hunlarıdır. Asya Hunları da kuruluş bakımından en geliştikleri çağda, Mete’nin (M’Ot-Un) başbuğluğunda (M.Ö.209-174) yaşıyorlardı [1]. Dolayısıyla Türk Kara Kuvvetlerinin başlangıcını, örf, adet, gelenek-görenek ve örgüt bakımından olduğu kadar, soyca da Asya Hun İmparatorluğuna bağlamak gerekir.

Türk Ordusu, Türk Devletinin “Millî Gücünün” esas unsurlarından biridir ve ülkenin tekmil millî gücünün en önemli organıdır. Bağımsızlığımızın en büyük teminatıdır. Oğuz-Ata soyundan aldığı feyz ile üzerine düşen vazifeyi, şanlı tarihinin derinliklerinden ve disiplinli geleneklerinden aldığı güçle daima başarmaya muktedirdir.

Kurulduğu günden beri bağrından çıktığı Türk Milleti ve Devletinin daima hizmetinde olmuştur. Esas gücünü, nesilden nesle tevarüs eden gelenek, görenek, örf ve adetlerinden alır. Dünya harp tarihine yön veren örnek bir yapısı vardır.

Tarihsel süreç içerisinde pek çok Türk Devleti kurulmuş yıkılmış, yerine tekrar yenisi kurulmuş, coğrafyası değişmiş fakat Türk Ordusunun millî yön ve karakteri, rengi, felsefesi ve edindiği yerleşik temel değerleri hiç değişmemiştir. Türkler, yabancı kavimlerden olanları asla askere almazlardı. Bu yönüyle Türk Ordusu tamamen yerli ve millî bir ordu idi. Başbuğlarına çok değer verir ve büyük bir sadakatle itaat ederlerdi [2].

Aynı şekilde Türk Ordusunun yüzyıllara sâri olarak muharebe vasıta ve usulleri değişmiş fakat millî seciye ve ruh kıymeti çağlar boyunca kurumsal yapı olarak daima sonraki nesillere intikal etmiştir [3].

Söz konusu millî seciye, ruh kıymeti ve karakterini kendisine özgü olan “güç kaynakları” oluşturur.

Anılan kaynaklar, Türk Ordusunu her zaman ve her yerde daima başarılı kılan ve diğer dünya ordularından ayıran en önemli özelliği olmuştur. Bunlar:

-Sarsılmaz bir inançla benimsenmiş ve özümsenmiş ve Türk’ün vazgeçilmez karakteri, “Hürriyet ve istiklâline olan bağlılık” tır.

 -Mutlak itaat ve sadâkate dayalı ve kaynağını örf ve adetlerinden alan ‘’Geleneksel disiplin anlayışı’’dır.

-Silah arkadaşlığı temeline dayanan “Birlik ve beraberlik duygusu” dur.

-Yüce Türk Milletinin varlığının teminatı olduğu hissini veren Engin güven’’dir.

Türk Ordusu gerek güç kaynakları, yüksek ahlâk ve kuvvetli maneviyatıyla birlikte mütalâa edilir ve birbirini tamamlayan bir değerler manzumesidir.

Evrensel kanundur: ”Ruh ölünce beden de ölür” Ordunun ruhu ölürse, yok olursa, yurt-vatan diye bir şey kalmaz, o da ölür. Ordusu olmayan devletler fiziken ayakta duramazlar [4].

Orduların varlığı; devletlerinin bekasını, milletlerinin kendi vatanlarında, bayraklarının gölgesinde hür ve bağımsız, güven ve refah içinde, onurlu ve mutlu yaşamalarını sağlamak içindir. Bu vazifeyi başaramayan orduların vatanları işgale, bayrakları hakarete, milletleri esaret, tecavüz ve sefalete maruz kalır.

Bugün, son Türk Devletinin en büyük dayanağı Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. TSK, Türk Milletinin ordusudur, millî bir ordudur. Bütün aksine çabalara ve engellemelere rağmen öyle de kalacaktır. Türkiye’de güçlü bir ordu olmasa Ermenistan hazır, Rusya hazır, Yunanistan hazır. Suriye bile Hatay’dan vazgeçmiş değil. Dört taraftan çevrilmiş durumdayız. Güçlü ordumuz olmazsa ertesi gün parçalanırız. Güçlü ordu, Türkiye için hayati bir zarurettir [5].

Diğer taraftan şanlı Türk Ordusu, hiçbir ideolojinin, hiçbir siyasi rejimin, grubun veya zümrenin ordusu değildir.

Bu kahraman ordu, 2200 küsur yıldan beri büyük Türk Milletinin Ordusudur. Onun içinden çıkmıştır. Omurgası çok sağlamdır, kırılmaz, bozulmaz, çökertilemez. Öyle olmaya devam edecektir.

Zaman zaman karşılaşılan bazı olumsuz münferit olaylar umutsuzluğa sebebiyet vermemelidir.

Karşılarındaki ordu, Ebedi Başkomutanı ATATÜRK’ün “Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir!” sözleriyle onurlandırdığı, 2233 yıldır Türk Yurdunu koruyan, Türk Milletinin hak ve menfaatlerini savunan şanlı Türk Ordusudur.

Bu Ordu, kahraman Türk Milletinin, özündeki cevheri kuşaktan kuşağa taşıyan öz ordusudur. Mertçe savaşılsa da namertçe saldırılsa da mağlup edilemez. Hiçbir güç, Türk Ordusunun fıtratını değiştirerek, mayasını bozarak, Türk Milletini korumasız, Türk Yurdunu savunmasız bırakamaz. Hiçbir gerekçe ve sebeple tarihin tekerleği tersine döndürülemez [6].

Sonuç olarak, Türkler tarihleri boyunca özgür ve onurlu yaşamalarını “Ordularına” borçludur. Türklük, ordusuyla, milletiyle el ele özgür ve onurlu yaşamanın adıdır. Dünyanın en güzel coğrafyasında güven içinde yaşamanın ölçütü, “Türk Ordusu”dur. Bunun tersi düşünülemez.

Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK, 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM’ni açarken yaptığı konuşmada, Türk Ordusu için şunları söyler:

‘’Ordu Türk Ordusu!.. İşte bütün milletin göğsünü itimat duygularıyla kabartan şanlı ad!..’’ [7]

Türk Kara Kuvvetlerinin 2233. Yıl Dönümü Kutlu Olsun!

KAYNAKÇA:

[1]DORUK, Türk Ordusu Tarihi, İ. Kayabalı-C. Arslanoğlu

[2]a.g.e.S.371

[3] http://ankaenstitusu.com/ordunun-milli-seciye-ve-ruhu/

[4] http://ankaenstitusu.com/turk-kara-kuvvetlerinin-2229-yil-donumu

[5] Prof.Dr.H.İNALCIK

[6]E.Org.N.TAŞDELER

[7]Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C.II, sayfa 135