Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

ABD Ulaştırma Komutanlığı (TRANSCOM) komutanı General Darren McDew, ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi’ne ellerindeki gemi, nakliye ve ikmal uçakları sayısının savaş durumunda cephe hattına gerekli araç ve askeri ulaştırmak için yetersiz olduğunu açıkladı.

McDew, TRANSCOM’un elindeki hava birliklerinin örneğin Kuzey Kore’ye С-5 ve С-17 uçaklarıyla en fazla bir tugay gönderme kapasitesine sahip olduğunu aktardı. Oysa büyük bir savaş halinde bir tugay yetersiz kalabilir. ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı John McCain ise, ABD’nin askeri planlarında belirtildiği gibi her an deniz yoluyla savaşa hazır iki tugayı nakledebilmek için 10 adet geminin eksik olduğunu belirtti. ABD’nin nakliye gemilerinin ortalama yaşı 39 olup, son 5 ay içerisinde donanmaya ait gemilerin ancak yüzde 60’ı tatbikatlara katılabildi, diğerleri ise arızalı ve kullanılamaz halde. Bugün ABD’nin filosunda yalnızca 27 nakliye gemisi var ve bunların 9’u önümüzdeki 6 yıl içinde hurdaya çıkacak.

Öte yandan Breaking Defense, TRANSCOM’un nakliye gemilerinin ve uçaklarının imha edilmesi durumu için B planı olmadığını yazdı. Habere göre ulaştırma komutanlığı kısa bir süre öncesine kadar bu tür durumları değerlendirmek ve eylem senaryosu hazırlamak için tatbikat ve simülasyon da gerçekleştirmedi.

Teknolojik olarak gelişmiş ülkeler (Rusya, Çin) ile savaş senaryosu doğrultusundaki ilk tatbikatlar bu yıl yapıldı. Bu çalışmada ABD’nin elindeki nakliye araçlarının imha edilebileceği ve bunun ‘bir felakete yol açacağı’ ortaya çıktı. Büyük bir çatışma halinde tek çıkış yolunun eksik nakil araçlarının diğer ülkelerden veya sivil denizcilik şirketlerinden kiralamak olduğu görüldü.

General Darren McDew’un bahsettiği ikinci bir sorun ise siber güvenlik. TRANSCOM’un çalıştığı verilerin yüzde 90’ı ticari şirketlerin server’larında yer alıyor ve komutanlık, bu bilgilerin ne derecede korunur olduğuna dair bir bilgiye sahip değil.

RUSYA VEYA ÇİN İLE SAVAŞ DURUMU

Pentagon yetkilileri durumu anladı ve lojistik sistemindeki durumu değiştirmek istiyor.

Uzun menzilli hassas silahlara sahip olan düşmanla savaş halinde büyük depolar, nakil konvoyları ve kalabalık birlikler kolay ve cazip bir hedef haline geliyor. ABD’yi en çok rahatsız eden husus, çok fazla yakıt tüketen M1 Abrams tanklarının kullandığı yakıtın bulunduğu depolar.

Pentagon, M1 Abrams, M2 Bradley ve M109 Paladin araçlarının yerine daha az yakıt tüketen araçları kullanmak istiyor. Bu doğrultuda hibrid tanklar, hidrojen yakıt kullanımı gibi projeler ele alınıyor, fakat bu projelerle ilgili finansmanın 2030’a kadar yetişmesi zor.

ÖNERİLEN TEMEL ÇÖZÜMLER

Lojistik için küçük, mobil, düşman tarafından zor tespit edilebilen ve zor imha edilebilen robot nakil araçları kullanılmalı. Şimdiden hayata geçirilmesi mümkün en hızlı çözümlerden biriyse, cephede kullanılan elektrik tüketiminin otomasyonu. Bu durumda bilgisayar programları ve sensörler, yakıt tüketimini üstlenmeli ve bu verileri lojistik merkezlerine aktarmalı.

Ancak Amerikalıların da ifade ettiği gibi Rusya ile olası bir savaş halinde Rus elektronik savaş araçları ilkönce haberleşme kanallarına saldıracak ve bu durumda yakıt tüketimi otomasyonu işe yaramaz hale gelecek.

ABD’nin ikinci bir yaklaşımı ise tankerleri kullanan kişilerin sayısının azaltılması. ABD, Irak’ta verilen askeri kayıplardan ders almış oldu ve tek sürücülü yarı otomatik konvoylar üreterek konuyu çözmüş oldu. Yapay zekâ tarafından yönlendirilen sürücüsüz konvoylar ise daha uzak bir geleceğe bırakılmış oldu.

Üçüncü bir çözüm de yapay zekâya ihtiyaç duymayan insansız hava ikmal araçları. Bu çözüm doğrultusunda 100 kilometre mesafeye 1 ton yük taşıyabilen, 200 kilogram yük taşıyıp birkaç gün boyunca piyade birliklerine destek verebilen ve hızlı bir şekilde cephe hattına 20 kilograma kadar ilaç, yedek parça gibi acil ihtiyaç malzemelerini taşıyabilen İHA’lar düşünülüyor.

Fakat bu tür çözümlerde de Rusların ya da Çinlilerin elektronik savaş araçlarının kumanda ve iletişim kanallarına gerçekleştireceği saldırılar, Amerikalıların en büyük baş ağrısı olarak kalmaya devam ediyor.

ABD, gerekli tüm nesnelerin doğrudan cephede 3D baskısının alınmasını da alternatif olarak inceliyor, ancak böyle bir çözüm için yine cepheye gönderilmesi gereken hammadde lazım, bu nedenle böyle bir yaklaşım, lojistik sorununu çözecek türden değil.

ABD SAVAŞ STRATEJİLERİNİ GÖZDEN GEÇİRİYOR

Şöyle veya böyle, Rusya ve Çin’in askeri gücü dikkate alındığında ABD’nin çarpışma halinde teknolojik olarak ileri düzeyde gelişmiş ve erişim engelleme sistemi (A2/AD, Anti-Access, Area Denial) kullanan, çoklu alan ortamında savaşma (Multi-Domain Battle) kabiliyetine sahip olan ülkeleri karşısında bulacağının farkında olan ABD, lojistik sisteminin de dâhil olduğu stratejilerini yeniden gözden geçiriyor.

 

Kaynak: http://www.turkishny.com/headline-news/2-headline-news/243608-pentagon-rusya-ve-cin-ile-savasa-hazir-degil