Almanya Dışişleri Bakanı, İsrail ve Filistin ziyareti sırasında Netanyahu’ya iki devletli çözümün temel alınması gerektiğini söyledi. Gabriel ayrıca Kudüs’ün statüsü konusunda da Almanya’nın tavrını dile getirdi. Resmi bir ziyaret için günübirlik İsrail’e ve Batı Şeria’ya giden Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, barış süreci ve iki devletli çözüm konusunda kaygılarını dile getirdi.
Tel Aviv’de İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Ramallah’ta da Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile görüşen Gabriel, İsrail’in orta ve uzun vadeli seçenekleri konusunda endişe ettiğini söyledi. Katıldığı bir güvenlik konferansında “İsrail’in bu ihtilafta stratejisi tam olarak nedir?” sorusunu soran Alman Dışişleri Bakanı, “İsrail’in yakın bir müttefiki ve dostu olarak, bu ihtilafta artık müzakere edilmiş bir çözüm arayışını desteklemiyorsa bunu öğrenmemiz gerekiyor.” ifadesini kullandı.
İki devletli çözümün ihtilafın giderilmesi için “temel” nitelikte olduğunu hatırlatan Gabriel, Filistin’in kendi kaderini tayin etmesine izin verilmediği müddetçe İsrail’in kalıcı bir işgal ve çatışma ortamının bedelini ödemeye hazır olup olmadığını sordu.
Netanyahu Gabriel’in sözünü kesti
Gabriel, konferans öncesinde Netanyahu ile bir ortak basın toplantısı da gerçekleştirdi. Basın toplantısında Gabriel, sınır güvenliği sağlandıktan sonra iki devletli bir çözüme destek verdiği için İsrail Başbakanı’na “müteşekkir” olduğunu söylediği sırada Netanyahu araya girerek “iki devletli” tanımını “düzeltti”. Netanyahu, “Askeri kontrolümüz olduğunda (Filistin’in) bir devlet olarak tanınıp tanınmaması başka bir mesele. Ben etiketlerden çok işin özünü konuşmayı tercih ederim.” dedi. Sözlerine devam eden Almanya Dışişleri Bakanı meselenin başka bir zaman tekrar gündeme getirilebileceğini belirtti.
Gabriel ayrıca Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacaklarına dair aldığı kararı eleştirerek, Ortadoğu barış sürecinde bugüne kadar arabuluculuk rolü oynayan bu devletin “taraf tutmasına” değindi. “Amerikalılar bu kadar açık bir şekilde taraf tutarak başarılı bir diplomasi yürütebilirler mi? Diğer devletler ABD’nin yerini almaya çalışır mı?” şeklinde sorular soran Gabriel, ABD’nin aksine, Avrupa devletlerinin İsrail’in ihtilafa yaklaşımını yakından takip ettiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı ayrıca Almanya’daki yeni neslin, Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı haksız muamelelerden dolayı giderek daha bilinçli davrandığını ve İsrail’in davranışlarını kabul etmekte zorlandığını söyledi.
Kudüs meselesi
ABD’nin Kudüs kararı ile ilgili olarak ülkesinin tavrını da tekrarlayan Gabriel, “Almanya, büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağı günü iple çekiyor. Ancak şunu eklemeliyim: Bunu ancak Kudüs’ün iki devletin başkenti olduğu gün gerçekleştirecek. Burada bir kısa yol bulunmuyor.” ifadesini kullandı.
1967’de İsrail ile komşu Arap devletlerini karşı karşıya getiren ve İsrail’in mutlak galibiyeti ve Doğu Kudüs’ün kalıcı olarak işgali ile sonuçlanan Altı Gün Savaşı’ndan bu yana kentin statüsü hakkındaki ihtilaf devam ediyor.
İsrail Kudüs’ü 1980 yılında “İsrail’in ebedi başkenti” olarak ilan ederken, uluslararası toplum bu kararı tanımıyor ve büyükelçiliklerini Tel Aviv’de bulunduruyor.
Kudüs’ün nihai statüsü, 1993 yılında başladıktan sonra devamlı kesintiye uğrayan İsrail ile Filistinliler arasındaki barış görüşmelerinin dışında bırakıldı.
Fotoğraf: Imago / photothek / T. Koehler
Kaynak: http://www.dw.com/tr/gabrielden-israile-iki-devletli-%C3%A7%C3%B6z%C3%BCm-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1/a-42393552