Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Körfez ülkelerinin “teröre verdiği destek” nedeniyle diplomatik izolasyon uyguladığı Katar’a bir darbe de Fransa’dan geliyor. Paris hükümeti, Fransa’da alacağı lüks mülkler için Katar’a vergi muafiyeti getiren eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde alınan kararı iptal etmeye hazırlanıyor.

Adalet Bakanı François Bayrou, 2008 yılından bu yana Katar’a tanınan vergi ayrıcalığına son vereceklerini duyurdu. Körfez’de yaşanan diplomatik ablukaya değinmeden kararı açıklayan Bayrou, “Sarkozy döneminde Katar’a inanılmaz vergi ayrıcalıkları tanınmış. Bu durumun sürmesi mümkün değil. Vergisel dengeyi kurduğumuz bir Fransa’yı oluşturmak çok önemli” dedi.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, seçim kampanyası boyunca diğer ülkelere tanınan vergi ayrıcalıklarına son vereceklerini taahhüt etmişti.

Katar’a bu avantajın verilmesinden bu yana, Kral ailesine ait vakıf –Qatar Investment Authority (QIA) — aracılığıyla Champs Elysees üzerindeki neredeyse tüm lüks mülkler satın alındı. Katar Emirliği, Virgin Megastore, Concorde Meydanı’na bakan Coislin Hotel, Lambert Hotel, Paris’in merkezindeki Saint-Louis Adası’nda lüks ev,Raffles Hotel, Péninsula Oteli ile Cannes kentinin ünlü Martinez ve Carlton otellerini satın aldı.

Fransa’nın büyük markalarında hisse sahibi

Üstelik Katar Emirliği’nin yatırımı lüks bina ya da otellerle sınırlı değil. Emirlik, Fransız borsasında işlem gören pek çok lüks markanın hisselerini de satın almış durumda. Fransız elektrik kurumu Veolia’nın yüzde 4,6 hissesini, inşaat devi BTP Vinci’nin yüzde 4’ünü, Louis Vuiton’dan lüks alışveriş mağazalarına kadar pek çok lüks ürünü bünyesinde barındıran LVMH’ın yüzde 1’ini, ülkenin en büyük medya gruplarından Lagardere’in yüzde 13,3’ünü, AccorHotels’in yüzde 10’unu, petrol devi Total ve Vivandi’nin de bir bölümünü satın almış durumda.

En büyük futbol kulüplerinden Paris Saint Germain, Printemps mağazaları ve Beİn Spor kanalı ise tümüyle Katar Investment Authority’ye (QIA) ait.

Piyasa uzmanları Liberation gazetesine verdikleri demeçlerde, Katar’ın Avrupa’da aldığı mallarla ilgili şimdilik bir panik havası yaşanmadığını dile getiriyor. Mandarine Gestion’dan Yoan Salleron, “Problem son derece hassas. Şimdilik, köprüleri atarak aşırı bir tepki vermemeyi seçtik. Eğer problem daha da büyürse yeniden değerlendiririz” dedi.

Uzmanlar, Katar krizinin öncelikle petrol sektöründe yansımaları olacağına dikkat çekiyor ve krizin petrol varil fiyatlarını etkileyebileceğini belirtiyor. Fransa’da ilk sorunu yüzde 13 hissesini Katar’a satan Lagardere medya grubunun yaşayabileceğine işaret ediliyor.

Katar ile milyarlık silah ve uçak anlaşmaları

Ancak asıl sorun kriz büyürse dev ihalelerde çıkacak. Doha yönetimi, Fransız silah devi Dasault’ya 6,3 milyar Euro değerinde 24 Rafale savaş uçağı sipariş etti. Teslimatlar 2018 yılından itibaren başlayacak.

Merkezi Toulouse’da bulunan Airbus’ın en önemli müşterilerinden birisi de Katar Havayolları. Airbus, aralarında her biri 266 milyon Euro olan 50 adet A350 model Airbus’ın da bulunduğu 113 uçağı teslim etmek için çalışıyor. Toplam bedel 22 milyar Dolar’ı geçiyor. Eğer Katar’a uçuş yasağı uzun sürerse bu siparişlerin de iptal tehlikesi var.

Şimdilik Katar’ın 19 Haziran’da Paris’te Bourget Havaalanı’nda yapılacak olan Uluslararası Havacılık Fuarı’ndaki randevusu iptal edilmiş değil. Krize rağmen Katar da Fuar’da hazır bulunacak.

Paris’te denge diplomasisi

Körfez ülkeleri ile Katar arasındaki kriz hassas bir denge politikası uygulamaya çalışan Fransız diplomasisinde de ciddi gerginlik yarattı. Kriz karşısında 24 saat suskun kaldıktan sonra, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Katar Emiri Tamim Bin Hamad Al-Sani’yi telefonla arayarak, “Tansiyonu düşürecek her türlü girişimi destekleyeceklerini, Fransa’nın tüm tarafların ulaşımına açık olduğunu” bildirdi. Macron terörün finansmanı ile mücadele konusunun kendileri için öncelik oluşturduğunu da vurguladı.

Paris krizin çözümü için hem Riyad hem de Doha ile eş zamanlı olarak görüşüyor. Zira her iki tarafla da önemli ekonomik ve stratejik ilişkileri var. Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian ise, Salı günü Suudi meslektaşı Adil El Cubeyir ile biraraya geldi, Katar, Mısır ve Abu Dabi ile de telefonla görüştü. Görüşmelerin ardından Le Diran “Hedefimiz herkesle konuşmak” diyerek taraf tutmayacaklarını gösterdi.

 

Kaynak: https://www.amerikaninsesi.com/a/fransa-katar-in-vergi-ayricaligina-son-veriyor/3890685.html