Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

98. YILDÖNÜMÜ

Mustafa Kemal Atatürk, arkadaşlarıyla birlikte, 19 Aralık 1919 gecesi Kayseri’ye, 24 Aralık’ta Kırşehir’e gelmiş, 27 Aralık 1919 cumartesi günü saat 15:30’da Ankara’ya ulaşmıştı.

5860d5a2eb10bb0e3074a023

Ankara’da hiçbir devlet otoritesi kalmamışken Seymen alayı düzülmüş ve zamanın Ankara’sında Dikmen Kızılyokuş’a binlerce atlı ve yaya Seymen gitmiştir. Seymen düzüleceği zaman, Efeler kahvesi önüne sancak dikilmesi Seymen alayının kurulmasına işarettir. Eski Türkler de otağ önüne tuğ ve sancak dikerlerdi. Mustafa Kemal’in Ankara’ya geleceği günün sabahı da sancak dikildi. O zaman Efeler kahvesi Ulucanlar’a giden yolun üzerinde bulunan San Ahmed’in kahvesi idi.

Seymenler, zeybekler, esnaf temsilcileri, öğrenciler ve binlerce Ankara’lı, tek ses, tek yürek olmuş, Atatürk’ü karşılıyor, alkışlıyor, (yaşa, varol) diye bağırıyorlardı.

Yollarda kurbanlar kesiliyor, milli oyunlar oynanıyordu. Ankara’nın bayramıydı o gün. Bu karşılama Ata’yı çok duygulandırmış, tüm karşılayanlara teşekkür ederek içinde bulunduğumuz durumu, bundan nasıl kurtulacağımızı belirten bir konuşma yapmıştı. 

O gün Ankara’da M.Kemal’i Dikmen sırtlarında 3000 atlı 30-40.000 civarında bir seğmen alayı ile karşılayan Seğmenler büyük önderin ağlamasına sebep olmuşlardır. Çünkü Mustafa Kemal gittiği yerlerde böyle bir kalabalık görmemişti.

İşte Atatürk’ün Ankara halkı ile ilk karşılaşması böyle oldu. Dikmen’de karşılama heyetini ve devlet memurlarını bir arada görünce, otomobilden indi. Herkesin ayrı ayrı ellerini sıktı. Seymenlere hitap ederek:

“Merhaba efeler!” diye, yüksek sesle selamladı. Efeler hep bir ağızdan: “Sağ ol paşa Hazretleri!”

“Arkadaşlar, buraya niçin geldiniz?” Efeler hep bir ağızdan: “Millet yolunda kanımızı akıtmaya geldik”

Mustafa Kemal: “Fikrinizde sabit misiniz?” Tekrar bağırdılar: “And olsun!”

Mustafa Kemal’in gözleri yaşararak: “Var olun yiğitler!”

…..

“Günlerden cumartesiydi. Hazırlıklar sabahtan başlamış, karşılama için büyük bir konvoy oluşturulmuştu. En önde Seymen alayı yürüyordu. SEĞMEN kıyafeti içinde 30-40.000 yaya, 3 bin atlı Seymen yola dizilmişti. Bala’dan ve civar kasabalardan gelen 100 davulcu ile 60 zurnacı, şamanlar gibi raks ederek çalıyorlardı. Kale’yi Atpazarı’nı, Çıkrıkçılar’ı mesken tutmuş keçeciler, bakırcılar, demirciler, pırpıtçılar, semerciler, çıkrıkçılar, nalburlar, tiftikçiler, orakçılar, düvenciler, debağlar, kilciler, kabatuzcular, kasaplar, bahçıvanlar, haffaflar, urgancılar, saraçlar, kundurucular, terziler, sofcular, sokumacılar, esnaf bayrağının arkasından ilerliyorlardı.”

Enver Behnan Şapolyo, “Kemal Atatürk ve Milli Mücadele Tarihi” (1958)