Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

(Abdulselam Durdak analizi)

Bu yıl G20 Dönem Başkanlığı’nı yürüten Almanya, Afrika kıtasını G20’nin odak noktalarından biri olarak belirlerken, kıtadaki alt yapı ve enerji fırsatlarından faydalanmayı planlıyor.

Hem Almanya hem de Avrupa Birliği (AB), 2017’de rotasını Afrika’ya çevirmiş durumda. G20 Dönem Başkanlığı’nı yürüten Almanya, kara kıtayı G20 başkanlığının odak noktalarından biri yaparken, AB’de “Afrika için Marshall Planı” şeklinde anılan yeni bir Afrika stratejisi üzerinde çalışıyor.

Zengin yer altı kaynaklarına ve geniş tarım arazilerine sahip olan Afrika ile ekonomik ve siyasi iş birliklerini güçlendirmek isteyen Almanya, bu kapsamda bazı Afrika ülkeleriyle Berlin’de ve kıta ülkelerinde birçok ekonomik konferans düzenledi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel de Afrika kıtasındaki bazı ülkelere ziyaretler gerçekleştirerek özel yatırımlar konusunda destek olabilecekleri mesajını verdi.

Almanya’da Ekonomi ve Enerji Bakanlığı görevini Sigmar Gabriel’den devralan Brigitte Zypries ise ayağının tozuyla ilk heyet gezisini Afrika’ya yaptı.

Zypries, Afrika ziyaretinde Almanya’nın G20 Başkanlığı nedeniyle hükümetin, Afrika’ya ve sürdürülebilir bir büyümeye odaklandığını belirterek, “2050 yılına kadar 2 milyar nüfusa sahip olması beklenen Afrika bölgesi, potansiyeli tam anlamıyla anlaşılmaya başlanmış bir pazar.” ifadesini kullandı.

Altyapı ve enerji fırsatları ön planda

Avrupa’nın lokomotif ülkesi Almanya, Afrika’da özellikle altyapı ve enerji alanlarındaki özel yatırım fırsatlarını değerlendirmeyi planlıyor.

Ülkede önemli altyapı ve enerji firmalarının bulunması bu noktada Almanya’nın elini güçlü kılarken, kıtaya ilgi duyan diğer AB ülkelerinden de pozitif olarak ayrıştırıyor.

Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığının enerji ihracatında Afrika ve dış pazarlardaki odak noktası yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, akıllı şebekeler ve depolama olarak belirlendi.

Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Uwe Beckmeyer, Hamburg’daki enerji konferansında, Alman şirketlerinin sahip olduğu deneyimler sayesinde Afrika’da sürdürülebilir enerji arzına katkıda bulunabileceğini söyledi.

Ekonomik ilişkiler henüz istenilen seviyede değil

Afrika kıtasıyla Almanya arasındaki ekonomik ilişkilere bakıldığında henüz istenilen seviyeye ulaşılamadığı görülüyor.

Federal İstatistik Ofisinin (Destatis) geçici verilerine göre, Almanya, geçen yıl Afrika’ya 24,5 milyar avro değerinde mal ihraç etti. Bu, Almanya’nın toplam ihracatının yüzde 2’sine tekabül etti.

Afrika’nın Almanya’ya mal ithalatı 16,6 milyar avro seviyesinde gerçekleşirken, Afrika’ya ithalat, Almanya’nın toplam ithalatının yüzde 1,7’sini oluşturdu.

1990’lar ile kıyasladığında Afrika’nın Alman dış ticaretindeki önemi azalmaya devam etti. 1990’da Almanya’nın ihracatının yüzde 2,4’ü Afrika oluştururken Almanya’nın ithalatının yüzde 2,9’u da Afrika’dan yapıldı.

Almanya’nın Afrika’ya yaptığı toplam ihracat, 25 milyar avro ile Almanya’nın ihracatında 13’üncü sırada yer alan İsveç’ten daha düşük seviyede gerçekleşti. Afrika’dan yapılan ithalat da Almanya’nın ithalatındaki ülkeler arasında 21,9 milyar avroyla 15’inci sırada yer alan Japonya’nın gerisinde kaldı.

Ülkenin Afrika’ya geçen yılki en önemli ihraç kalemi 5,7 milyar avro ile motorlu taşıtlar ve motorlu taşıt parçaları oldu. Bunu, 5 milyar avro ile makine ve 2,2 milyar avro ile de kimyasallar izledi.

Almanya’nın Sahra Altı Afrika’daki doğrudan yatırımları ise yaklaşık 7 milyar avro olurken, bu Almanya’nın dünya genelindeki doğrudan yatırımının yüzde 1’inden azını oluşturdu.

Zenginliklerle dolu Afrika kıtası

Afrika, çok farklı bir tarihe ve kültüre sahip bir kıta. Yüz ölçümü olarak Avrupa’nın büyüklüğünün 3 katı ve Almanya’nın 85 katı olan Afrika kıtası, 54 ülkeden oluşuyor ve 3 bin etnik grup ve dili bünyesinde barındırıyor.

Aynı zamanda zengin bir kıta olan Afrika, küresel petrol rezervlerinin yüzde 15’ine, altın rezervlerinin yüzde 40’ına ve platinli metal rezervlerinin yüzde 80’ine ev sahipliği yaparken aynı zamanda dünyanın en geniş tarım arazilerine de sahip.

1,2 milyonluk Afrika nüfusunun yarısı 25 yaşın altında olan Afrika ayrıca genç ve dinamik nüfusuyla da öne çıkıyor. Kıta nüfusunun 2050 yılına kadar iki katına çıkması bekleniyor ancak bunun hem avantajları hem de zorlukları olacağı düşünülüyor.

Bu özellikleriyle Afrika kıtası, kıta üzerinde yaşayan tüm insanları besleme potansiyeline sahipken, bu potansiyeli kullanamaması ve bazı ülkelerdeki siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle yoksulluk, açlık, kötü beslenme ve salgın hastalıklar gibi büyük zorluklar çekiyor.

 

Kaynak: http://www.turkishny.com/economy-news/7-economy-news/245643-almanyanin-gozu-yukselen-afrikada