Bir kendilik yazısı Sırtını yasladığı büyük siyah deri koltuğunda, verdiği her nefesle biraz daha derine gömülüyor, heybetli gövdesi adeta küçülüyor, omuzları çöküyordu. “Sen kendini hiç tanımıyorsun!..” diye haykırmıştı kadın. Birlikte geçirilen yirmi beş yılın ardından, o her şeyi kabullenici, zarif ...
Devamı