Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Almanya’da koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Genel Başkanı ve Federal Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’in, 24 Eylül’de yapılacak parlamento seçimlerinde partisinin başbakan adayı olmayacağını açıklaması Berlin’deki siyasi arenada deprem etkisi yarattı.

Parti genel başkanlığını da bırakacağını duyuran Gabriel, SPD kurullarına Avrupa Parlamentosu eski başkanı Martin Schulz’u, her iki görev için aday olarak önereceğini açıkladı. Schulz’un başbakan adayı olmayı çok istediği, ancak Gabriel’e rakip olmaktan çekindiği biliniyordu.

Sosyal Demokratlar, Başbakan Angela Merkel’in yine CDU’nun başbakan adayı olarak ilan edilmesinden sonra, kimin aday olacağı sorusunu uzun bir süre gizli tuttu ve adaylarını 29 Ocak’ta açıklayacağını duyurdu. SPD’nin önde gelen politikacıları uluslararası arenada tanınan Schulz’un Merkel’i yenebilmek için en uygun aday olduğunu uzun bir süredir dillendirmeye başladı. SPD içinde Avrupa Parlamentosu eski başkanı Schulz’un adının kamuoyuna sızdırılmasından sonra, SPD liderine yakın çevreler, Gabriel’in kararını verdiğini ve kendisinin SPD lideri olarak başbakan adayı olmak istediği haberini yaydı.

Konuşulan senaryolarda Schulz’un gelecek ay Cumhurbaşkanı seçildikten sonra görevini bırakacak olan Frank Walter Steinmeier’in yerine Dışişleri Bakanlığı’na geleceği ve Gabriel’in ise başbakan adayı olacağı dillendirildi. Ancak bugün Gabriel partisini bilgilendirmeden Der Stern dergisine verdiği sürpriz bir demeçte, başbakan adayı olmaktan vazgeçtiğini duyururken, “Ben aday olursam, benimle birlikte SPD de kaybeder” dedi. İktidar ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin 2009 ve 2013 seçimlerinde aldığı ağır yenilgilerden sonra son anketlerdeki oy oranı yüzde 19 ile 23 arasında değişiyor.

Kamuoyu araştırmalarında Martin Schulz’a destek veren ve onun Gabriel’in yerine başbakanlık adaylığı isteyenlerin oranının çok daha yüksek olduğu biliniyordu. Konuyla ilgili demecinde partisi SPD’nin kendi adaylığını yeteri kadar desteklemediğine inandığını da belirten 57 yaşındaki Gabriel, Dışişleri Bakanı Steinmeier’in cumhurbaşkanı seçilmesiyle Ekonomi Bakanlığı koltuğunu bırakıp, şu andaki hükümetin geri kalan yedi aylık döneminde Dışişleri Bakanı olmak istediğini de bildirdi. Sosyal Demokrat Parti ile Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) Cumhurbaşkanı adayı olan Steinmeier’in 12 Şubat’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Martin Schulz ise SPD’nin başbakan adayı olup olmayacağı konusunda şimdilik bir açıklama yapmadı. Almanya’da bu yıl süper seçim yılı olarak adlandırılıyor. Nisan ve Mayıs aylarında yapılacak yerel seçimlerle, 24 Eylül’deki genel seçimlerde yabancı karşıtı sağ popülist parti Almanya için Alternetif’in (AfD) parlamentoya çok güçlü girmesinden korkuluyor. Son kamuoyu yoklamalarında Birlik Partileri yüzde 33, SPD ise yüzde 21’de gözükürken, Yeşiller yüzde 8, Sol Parti’de yüzde 9 oy alıyor. Tüm kamuoyu araştırmalarında oyları artan AfD’nin yüzde 15’i geçeceği tahmin ediliyor.

 

Kaynak: http://www.amerikaninsesi.com/a/almanyada-gabriel-soku/3690142.html