Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

elvin-bugra-arslan-1-jpg

KIVIRCIĞIMIZ, GELECEĞİMİZ, ELVİN BUĞRA’MIZ… NE SENİ, NE KADER ARKADAŞLARINI UNUTACAĞIZ. UNUTURSAK KANIMIZ KURUSUN!..

 

13 Mart 2016 tarihinde Başkent Ankara’mızın merkezinde, burada, Kızılay-Güvenpark’ta şımartılmış bir terör örgütünün bombalı saldırısında annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi ve evlatlarımızı yitirdik. Üzerinden bir yıl geçti…

Ne acı azaldı, ne özlem, ne yalnızlık…

Sadece bizim değil, onlar hepimizin annesiydi, babasıydı, kardeşiydi… Gencecik, geleceğimizin teminatı pırıl pırıl evlatlarımızdı…

İlk günden itibaren unutulmuşluğun, dışlanmışlığın, ayrıştırılmanın acısı eklendi üzerine. Sanki yoktular, sanki onlar Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları değildi.

Oysa burada ölen bizdik;

Ziyaretten dönen bir anne, maaşıyla geçinmeye çalışan emekli, evine gitmeye çalışan memur, asgari ücretli bir işçi ya da anne babasını onurlandırmak için ders çalışan bir öğrenci, bir çocuk…

KPSS’ye hazırlanan bir genç kız, tesadüfen oradan geçen biri, otobüs bekleyen bir diğeriydik. Ekmek parası peşinde bir taksici ya da bir çaycıydık.

Hatta doğmamış bir bebektik biz…

Ama…

Beyaz brandalarla sakladılar bizi…

Saatlerce ulaşamadık ailelerimize, onlar da bize. Oysa biz ölmüştük. Türk Halkının silueti olan bizler koca bir ışık topunun içinde hepimiz, elele tutuşup Yaradan’a kanat çırpmıştık…

Konuşulmadık, söylenmedik, yazılmadık, çizilmedik…

Unutulduk biz…

Göz göre göre gelen bir eylemin rakamlara sıkıştırılan kayıpları olduk…

Sorumluların, ihmal ve kusuru bulunanların tespit edilip, adaletin terazisine konulmasını bırakın, duyarlı birkaç kurum, kişi haricinde vatandaşı olduğumuz devlet bize elini bile uzatmadı. Haklarımızı öğrenmek ve alabilmek için bile aylarca uğraştık. Hatta birçoğumuzun haberi bile olmadı.

Biz acımızla kavrulurken, sonra gördük ki ölümde bile ayrıştırılmışız biz.

Bizi, şımartılmış bir terör örgütünün katlettiği bizi unutan, görmezden gelen devletin, bir başka terör örgütünün katlettiklerine olanca imkânıyla seferber olduğunu da gördük. İçimiz bir kez daha yandı.

Onlar için yüzlerce isimler verilir, anıtlar yapılırken, isimlerimizi hatırlatacak bir tabela bile dikilmedi şuracığa.

Konuşulmadık, söylenmedik, yazılmadık, çizilmedik…

Unutulduk biz…

 

Oysa biz de anneydik, babaydık, kardeştik, evlattık… İnancımızla, kimliğimizle, kıyafetimizle, yaşımızla bir farkımız yoktuki bizim…

Biz hep sizdik ey Türk Halkı,

Biz hep sizdik ey Türk Gençliği…

 

Ama unutulduk…

Yaşananları bilin ey Türk Halkı!..

Çok şey istemiyoruz… Yeter ki ayrıştırmayın bizi artık…

Konuşun, sorgulayın, yazın, çizin…

Ama n’olur UNUTMAYIN!..