…
NAMIK KEMAL VE HÜRRİYET KASİDESİ
‘’Felek her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın gelsin,
Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azîmetten’’ (*)
Yukarıdaki beyit, ‘’Vatan Şairi’’ unvanına sahip Namık KEMAL (1840-1888)’in ‘’Hürriyet Kasidesi’’nin en çarpıcı dizelerindendir.
Namık KEMAL’in hem karakterini hem de yaşadığı dönemin ruhunu yansıtır. O’nun vatan ve millet sevgisini işleyen şiirlerinin temel taşıdır.
Bahse konu kaside vatan şairinin, yaşadığı dönemin etkisi altında, ‘’hürriyet, adalet, zulme karşı mücadele ve vatan sevgisi’’ üzerine yazılan şiir olarak bilinir.
Özgürlük, adalet ve eşitlik ideallerini dile getirmek; halkı uyanışa çağırmak amacıyla yazılmıştır. Halkı bilinçlendirmeyi hedefler.
Mustafa Kemal’in üzerindeki etkisi
Mustafa Kemal’in ‘’Vatan’’ ve ‘’Hürriyet’’ kavramları ile karşılaşması, Manastır Askeri İdadisi’ne girmesi ile birlikte başlar.
Mustafa Kemal idadide aynı fikir ve idealleri taşıyan yakın arkadaşlarıyla beraber, Namık KEMAL’i tanımak, duymak, onun gizlice elden ele dolaşan vatan şiirlerini bulmak, okumak gayreti içindedirler.
Namık KEMAL sayesinde daha 18/19 yaşlarında köklü birer vatansever ve hürriyetçi olmuşlardır. Okul idaresinin aldığı tüm tedbirlere rağmen Namık KEMAL’i yatakhanelerinde gizli gizli okuyorlardı.
Yakın arkadaşlarından Ali Fuat CEBESOY bu konuda şunları anlatır:
’’Mustafa Kemal bir gece vakti yanıma gelerek hürriyet kasidesinin teksir edilmiş bir nüshasını bana verdi ve Fuat kardeşim bunu ezberledim diye yavaş bir sesle fakat büyük bir heyecanla okudu.
-Felek her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın gelsin / Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azîmetten!- mısralarını unutmam mümkün değil.’’
Görülüyor ki, 19 yaşındaki genç Mustafa Kemal’de ‘’Vatan’’ ve ‘’Hürriyet’’ fikirleri attık tamamen yerleşmiştir.
Nitekim Prof. Afet İNAN ‘’Mustafa Kemal Atatürk’ten Yazdıklarım’’ adlı eserinde, 1905 yılında Mustafa Kemal tarafından, yeni bir devlet kurma fikrine esas teşkil edecek olan ‘’Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’’ni kurduğunu yazar. Bu da Namık KEMAL’in Mustafa Kemal’in fikri yapısı üzerinde ne denli etkili olduğunun kanıtıdır.
Özellikle Mustafa Kemal’in şu sözü, Namık KEMAL’in beyitindeki ruhun millî mücadeleye yansıdığı bir irade beyanıdır.
“Biz ölürsek vatan sağ olsun. Ben milletin istiklâli uğruna ölümü göze aldım.”
Diğer yandan Namık KEMAL’in ‘’Hürriyet Kasidesi’’, 19. yüzyılda bir ideal olarak dile getirilen özgürlük ve fedakârlık düşüncesine vurgu yaparken; Mustafa Kemal bu ideali, 20. yüzyılda hayata geçirip millî mücadelede fiili bir aksiyon hâline getirmiştir.
Mustafa Kemal’in Namık KEMAL hakkındaki görüşleri
Mustafa Kemal, Namık KEMAL’i sık sık anmış, onun fikirlerinden etkilendiğini ifade etmiştir.
Onun hürriyet mücadelesini “Türk milletine yol gösteren bir ışık” olarak değerlendirmiştir. Söylev ve demeçlerinde zaman zaman Namık KEMAL’in fikirlerine göndermeler yaptığı bilinmektedir.
Millî mücadeleye etkisi
Türk Milletinin özü, varlığı ve tarihi bağımsızlıkla tanımlanır.
Özgürlükten taviz vermek milletin karakteri ile bağdaşmamaktadır.
Millî mücadelenin temelinde “millet için ölümü göze almak” anlayışı vardır. Yukardaki beyitteki kararlılık, aynı zamanda Sakarya’da, Dumlupınar’da ve Anadolu’nun her köşesinde Kuvayı Millîye ruhunu temsil eder.
Bu kapsamda, 21-22 Haziran 1919 da Amasya’da yayınlanan, bir ihtilâl bildirisi niteliğindeki ‘’Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır!’’ sözü bu ruhu teyit eder.
Aynı ruh bilahare millî egemenliğe dayanan ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan Erzurum ve Sivas Kongrelerinde de etkisini sürdürür ve direnişin şanlı başlangıcını teşkil eder.
Değerlendirme
Bu yazının ana temasını oluşturan Namık KEMAL’in bu beyitinin, yalnızca bir şiir dizesi değil; Türk Milletinin bağımsızlık ve özgürlük davasının simgesi haline geldiğini söylemek yanlış olmaz.
Bir bakıma, Namık KEMAL’in “azimden dönmek kahpeliktir” ifadesinin, Mustafa Kemal’in “istiklâl karakterimizdir” anlayışına yansıdığını görmek ve böyle değerlendirmek mümkündür.
Adeta millî bir yemin havası yansıtan, toplumsal mesaj niteliğindeki bu beyit, “millet için mücadele etmekten vazgeçmek onursuzluktur” mesajı vererek ülkenin içine düştüğü karanlığın aydınlatılmasını amaçlayan kişisel bir duruş sergiliyor. Millet uğruna her türlü fedakârlığa hazır olduğunu ilân ediyor. Zira Namık KEMAL’e göre, vatan ve millet davasında geri dönmek onun gözünde en büyük onursuzluk olarak değerlendiriliyor.
Sonuç
Mustafa Kemal’in “Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir” sözü ile Namık KEMAL’in söz konusu beyiti arasında doğrudan bir paralellik kurmak mümkündür. Her ikisi de bireysel çıkarı değil, milletin istiklâlini ve özgürlüğünü merkeze alır. Millet odaklı bir düşünce tarzını benimser.
Türk Milletinin özü, varlığı ve tarihi bağımsızlıkla tanımlanır. Türkler özgürlüğüne çok düşkün bir millettir. Mustafa Kemal’in bu konudaki şu sözü çok anlamlıdır:
‘’Türk’ün haysiyeti, izzet-i nefsi ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evladır! Binaenaleyh, ya istiklâl ya ölüm!’’
Namık KEMAL’in yaşadığı dönemde, ülkenin içinde bulunduğu olumsuz koşulların etkisinde kalarak yazdığı, “Felek her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın gelsin / Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azîmetten” beyiti, sonraki kuşakları da derinden etkilemiştir. Bugün de etkilemeye devam etmekte ve günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
(*) Beyitin Anlamı:
Felek: Kader, talih, zamanın zorlukları anlamında kullanılır.
Esbâb-ı cefâ: Çile, sıkıntı, eziyet vesileleri.
Azîmet: Kararlı tutum, doğru yol, büyük amaç.
Kahpe: Namussuz, onursuz, sözünden dönen.
Şair burada, “Kader bana ne kadar eziyet ve sıkıntı gönderirse göndersin, ben milletim için doğru bildiğim yoldan dönmeyecek kadar kararlıyım. Eğer bu davadan vazgeçersem en aşağılık insan olayım” diyor.
- ANADOLU ÖZ BE ÖZ TÜRK YURDUDUR - 2 Ekim 2025
- NAMIK KEMAL VE HÜRRİYET KASİDESİ - 17 Eylül 2025
- MİLLÎ BİRLİK ANCAK ‘’DİL BİRLİĞİ’’ İLE SAĞLANIR - 28 Ağustos 2025
- HAİNSİZ TÜRKİYE - 22 Ağustos 2025
- SİYASETİN BELİRLEDİĞİ PROJELER MİLLÎ OLMALIDIR - 25 Temmuz 2025
- BÖL VE YUT - 16 Temmuz 2025
- DURUM ÜSTÜNLÜĞÜ İSRAİL’DE - 26 Haziran 2025
- TERÖRLE MÜCADELEDE KIRILMA ANLARI - 20 Mayıs 2025
- BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ KONGRESİ TOPLANACAK MI? - 5 Mayıs 2025
- ATATÜRK’ÜN JEOPOLİTİK BAKIŞI - 1 Mayıs 2025