…
DURUM ÜSTÜNLÜĞÜ İSRAİL’DE
İsrail’in İran’a vaki saldırısının 12. gününde ‘’Durum Üstünlüğü’’ İsrail’e geçti.
Bununla birlikte, kısa süreli yaşanan ateşkes kaosunun ardından taraflar birinci raundu tamamladı.
İsrail birinci raundun sonunda durum üstünlüğünü sağladı.
Durum üstünlüğü nedir? Nasıl sağlanır?
Askeri terim olarak “durum”; bir askeri teşkilin veya gücün, vazifesini olumlu ya da olumsuz etkileyen faktörler veya haller ile ilgili bir kavramdır.
Askeri Literatürde “durum üstünlüğü” terimi, hasım tarafa karşı “bariz üstünlüğe sahip olmak’’ ve/veya “bariz üstünlük sağlamak” şeklinde açıklanır.
İsrail genel durumla ilgili, harekâtın başladığı 13 Haziran’dan itibaren İran’a karşı hava üstünlüğü sağladığı, harekâtın ilk gününden itibaren hava etkinliği bakımından daha avantajlı duruma geçtiği, bu suretle inisiyatifi ele geçirdiği, 12. gün sonunda çıkarılan bilançoda üstün taraf olduğu açıkça görülüyor.
İsrail’in durum üstünlüğünü oluşturan ve etkileyen faktörlerden, kuvvet, zaman ve mekân gibi stratejinin temel faktörlerini yerinde ve zamanında lehine kullandığı, harekâtın 12. gününde elde ettiği neticeden anlaşılıyor.
Açık kaynaklardan elde edilen verilere göre, İran misillemelerinde İsrail’de ölenlerin sayısı 35’e, yaralıların sayısı 2600’a yükseldi. Ayrıca İran, İsrail’in 5 adet F-35 uçağını düşürdü. Bunun yanında, 61 İHA ve seyir füzesi imha edildi. 150 askeri ve istihbarat tesisi hasar gördü veya imha edildi.
İran Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında ölenlerin sayısının 639’a, yaralıların sayısının da 5 bin 332’ye yükseldiğini açıkladı.
Ayrıca İsrail’e göre, İran’ın 480’den fazla İHA’sı düşürüldü. 200’den fazla balistik füze fırlatıcısı ve 120’den fazla SAM fırlatıcısı imha edildi.
8 AH-1 helikopteri imha edildi.
1 KC-707 imha edildi.
2 uçamayan F-14A Tomcat imha edildi.
Saldırının stratejik ve politik hedefleri
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’nin bir parçası olarak, İsrail’in İran’a saldıracağı en az 20 yıldır konuşuluyor. Bu kadar dillendirilen bir saldırının elbette stratejik ve buna bağlı politik hedefleri de var.
Bu stratejik hedefler; İran’daki halihazır rejim değişikliği başta olmak üzere, nükleer kabiliyetinin yok edilmesi, daha ileriki safhalarda İran’ın bölünüp parçalanması, Çin ve Rusya’ya karşı tek kutuplu dünya düzeninde ABD’nin süper güç imajını idame ettirmesi olarak sayılabilir.
ABD’nin İsrail’i Çin ve Rusya’ya karşı bir ileri karakolu gibi kullanmakta olduğunu söylemek pek yanlış olmaz. Zira ABD’nin mevcut siyasi ve askeri doktrinini buna göre şekillendirdiği biliniyor. Hatta BOP bile bu doktrine göre uygulanıyor.
Müteakip rauntlarda ne olur? Nasıl sonuçlanır?
Gelinen noktada yani birinci raundun sonunda ortaya çıkan tablo ne İsrail’i ne de ABD’yi tatmin edecek düzeyde değil.
Her ne kadar İsrail durum üstünlüğünü ve inisiyatifi ele geçirse de mevcut harekât ortamının, saldırgan tarafın siyasi emellerine hizmet etmekten uzak olduğu bilhassa Başkan Trump’ın yaptığı açıklamalardan anlaşılıyor. Zira başlangıçta tespit ettikleri stratejik hedeflere ulaşamadıkları çok açık olarak görülüyor.
Saldıran taraf henüz kesin sonuç almadığı için bu savaşın bir süre daha devam edeceği ve müteakip rauntlarının da olacağı kaçınılmaz olarak görülüyor.
Peki müteakip rauntlarda ne olur?
ABD ve İsrail ringe 1-0 galip çıkacağı için, bunun avantajı ile diğer rauntlarda daha rahat hareket edeceği söylenebilir.
Ne var ki, hasım taraf İran’ın da boş durmayacağı, kendine özgü savunma refleksleri göstererek, saldırgan tarafın işini zorlaştıracağı aşikâr.
Değerlendirme
ABD ve İsrail’in, giriştikleri bu savaşta müteakip rauntlarda veya safhalarda üstün muharebe gücüyle İran’a saldırmaya devam edeceği, bu kapsamda kısa ve orta vadede kesin sonuç almalarının pek mümkün olamayacağı, ancak İran’ın askeri gücüne büyük ölçüde zarar verileceği, savaşma azim ve iradesine darbe vurulacağı, rejimin tehlikeye gireceği, toprak bütünlüğünün tehdit edileceği ve BOP’nin gerçekleştirilmesi için var olan güçle saldırıların devam edeceği değerlendirilmektedir.
Buna mukabil, İran çok büyük ve köklü bir devlettir. Gelenek ve göreneklerine sıkı sıkıya bağlıdır. Arap ülkelerine benzemez. Arap kültürüyle uzaktan yakından ilgileri yoktur. Bu nedenle, ABD ve İsrail saldırılarına karşı tarihi ve kültürüyle büyük bir direniş gösterebileceği ve kolay teslim olmayacağını da burada ifade etmek gerekir.
Sonuç
Her ne olursa olsun, Türkiye’nin bölgesinde cereyan eden bu savaştan her halükârda olumsuz yönde etkilendiği ve ileride de etkileneceği kaçınılmazdır. BOP devam ettiğine göre, İran’dan sonra sıranın Türkiye’ye gelmesi ihtimali göz önünde bulundurularak, bundan sonra Türkiye’nin içerde ve dışarda atacağı adımlar daha da önem kazanmıştır.
- BÖL VE YUT - 16 Temmuz 2025
- DURUM ÜSTÜNLÜĞÜ İSRAİL’DE - 26 Haziran 2025
- TERÖRLE MÜCADELEDE KIRILMA ANLARI - 20 Mayıs 2025
- BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ KONGRESİ TOPLANACAK MI? - 5 Mayıs 2025
- ATATÜRK’ÜN JEOPOLİTİK BAKIŞI - 1 Mayıs 2025
- JEOPOLİTİK VE ÖNEMİ - 17 Nisan 2025
- BİTMEYEN PARÇALAMA VE BÖLME ÇABALARI - 22 Şubat 2025
- TÜRKİYE’NİN ÜNİTER YAPISINA KURULAN TUZAKLAR - 8 Ocak 2025
- ESAD REJİMİ SONRASI SURİYE ÇIKMAZI - 9 Aralık 2024
- SORUNUN ADI - 6 Kasım 2024