Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

Türk tarih kitaplarında 9 Aralık 1917’nin önemi konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Gregoryen takvime göre 26 Kasım 1917’de (9 Aralık 1917) Kırım Tatar Milli Kurultayı ilk defa Bahçesaray’da Numan Çelebi Cihan önderliğinde düzenlenmiş ve ardından Kırım Halk Cumhuriyeti kurulmuştur. Cumhuriyet, Türk tarihindeki ilk demokratik cumhuriyettir.

Ukrayna Başbakanı Vladimir Groysman’ın bu konudaki değerlendirmesi şöyledir: Bu, dünyada Müslüman bir topluluğun demokratik sisteme yönelik ilk projelerinden biri ve dünyanın ilk Müslüman cumhuriyetiydi.” Türk dünyasında Kırım Halk Cumhuriyeti’nin ardından 28 Mayıs 1918 tarihinde de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kurulmuştur.

Kırım Tatar Türklerinin ilk kurultayına katılım çok yüksek oranda gerçekleşmiştir. 26 Aralık 1917 tarihinde Kurultay tarafından Kırım Anayasası kabul edilerek Kurultay Hükümeti oluşturulmuş ve cumhuriyet ilan edilmiştir. İkinci Kurultay Kırım Tatarlarının sürgün yerlerinden toplu olarak Kırım’a dönmeye başlamasından sonra 1991 yılında yapılmıştır.

Kurultay’ın yıldönümü kapsamında Ukrayna’da, Romanya’da ve de Türkiye’de bir etkinlik takvimi belirlenmiştir. 100’üncü yıl dönümünü anmak için Kırım Haber Ajansı (QHA) bir film hazırlamıştır. Film, Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın kuruluş tarihinin yanı sıra Kırım Tatar tarihi de kısaca anlatmaktadır. (https://youtu.be/Ir59i3tX31A)

Üniversite öğrencileri arasında bir yarışma düzenlenmiştir. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı ve Ukrayna Milletvekili Refat Çubarov, Birinci Kırım Tatar Milli Kurultayını konu alan çalışmaların 1 Aralık’tan sonra kabul edilmeye başlandığını 30 Kasım’da düzenlenen basın toplantısında açıklamıştır: “Yarışmanın konusu Kurultay ile ilgili. Bunlar arasında Birinci Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın kurulmasının şartları, Kurultay kararları, Kırım Halk Cumhuriyeti ve Kırım Tatar milli hükümet, esas yasalar, Noman Celebicihan’ın kişiliği, Birinci Kurultayın çağdaş bağlamı ve benzer konular yer alıyor.”  

Yarışmaya katılacak eserler 25 Mart 2018 tarihine kadar kabul edilecek, sonuçları Kırım Tatar Gazetecilik Günü olan 10 Nisan’da açıklanacaktır. Çubarov basın toplantısında bir gerçeğin altını da çizmiştir: “Bu gerçekten yeni Kırım Tatar tarihi açısından çok önemli bir materyal sunumudur. Yüzyıl önce Kırım Tatar halkının ilk Kurultayı toplandı ve sonra Kırım Halk Cumhuriyeti ilan edildi. Ama (bu adım maalesef) duyulmadı. Zamanımızla pek çok benzerlik var. İşgalci Rusya yine geldi.”

Basın toplantısına katılan Ukrayna Enformasyon Politika Bakan Yardımcısı Emine Ceppar da hazırlıkları şöyle açıklamıştır: “Kiev’in genelindeki reklam panolarına, Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın ne olduğu hakkında bilgi veren, tanıtım amaçlı ve Ukraynalılara bu tarih hakkında bilgi veren afişler yerleştireceğiz. Bunun dışında, Kurultayın 100’üncü yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen tüm etkinliklerde dağıtılacak bir broşür hazırladık. Broşür Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın kurulma tarihi ve gelişme aşamaları hakkında bilgi içeriyor. Ayrıca, bir sosyal reklam (kamu spotu) hazırladık, yayınlanması için televizyon kanallarına dağıtacağız.”

Ukrayna Milli Bankası Para Müzesinde 22 Kasım’da Milli Kurultay’ın düzenlenmesinin 100’üncü yıldönümü anısına basılan hatıra parası tanıtılmıştır. Çubarov, bunun Ukrayna’nın yerli halklarından biri olan Kırım Tatarlarına duyulan saygının bir göstergesi olduğunu belirtmiştir. Jeostrateji Enstitüsü Genel Müdürü hatıra parası fikrinin 2016 yılında ortaya çıktığını şöyle açıklamıştır: “Bu fikir 2016 yılında doğdu. Sonra Merkez Bankası ile birlikte Kırım Tatar halkının soykırımı hakkındaki hatıra parası üzerine beraber çalıştık. O esnada Kurultayın 100. yılını hatırladık. Ardından hemen sanatçılara ve Merkez Bankası’na döndük. Çok hızlı bir şekilde çalışmaya başladılar, para hemen hazırlandı. Hatıra parası üzerinde her şeyi tasvir etmeye çalıştık: Anayasa, Milli Bayrak ve milli marş.”

Para; gücün, bağımsızlığın ve egemenliğin en büyük göstergesidir. Bu bakımdan Kırım’ı uluslararası hukuku yok sayarak işgal eden Rusya’ya önemli bir mesajdır.

Hatıra paranın ön yüzünde Ukrayna’nın devlet amblemi, sağında 5 grivnanın yazılı değeri görülmektedir. Kırım yarımadasının haritası üzerinde mavi arka plana Kırım Tatar halkının milli marşından alınan “Ant etkenmen, söz bergenmen millet içün ölmege” sözlerinin altında Tarak Tamga, sağ alt köşede Ukrayna Merkez Bankası’nın logosu bulunmaktadır.

Hatıra paranın arkasında ise tasarımcılar tarafından tasvir edilen 1917’deki Kırım Tatar Milli Meclisi delegeleri ve arka planında Hansaray vardır. Hatıra paranın çevresinde Kırım Tatarca ve Ukraince olarak Kırım Tatar Halkının Birinci Kurultayı yazılıdır. Paralar nikel gümüş metalden yapılmıştır. Çapları 35 mm’dir. 35 bin adet basılan hatıra parası 43 grivnaya satılmaktadır. Hatıra parası için sanatçı Taran Vladimir, Haruk Alexander ve Haruk Sergey ile heykeltraşlar Demyanenko Vladimir ve Demyanenko Anatoly çalışmıştır.

Ukrayna hatıra parayı basarak Rusya’ya bir mesaj vermiştir. Türkiye bu mesajı iyi okumalıdır. Unutmamak gerekir ki 2 Mayıs 2017’de Rus askerlerin görüldüğü Suriye’nin Afrin kentindeki bazı binalarda terör örgütü PKK’nın uzantısı PYD’nin silahlı kanadı YPG’nin flaması ile Rusya bayrakları birlikte dalgalanmıştır. 5 Aralık 2017 tarihli Türk basınında yer alan haber de çok önemlidir: “PKK’nın Suriye uzantısı YPG, bir Rus general ile basın toplantısı yaptı. Fırat Nehri çevresini DEAŞ’tan Rus ve ABD yardımıyla arındırdıklarını ilan etti. İki ülkeyle ortak karargâh kurmak istediklerini söyledi.”

Bu konuda Türkiye’den önemli bir çıkış gelmemesi acaba Rusya ile ilişkilerin gerilmemesine mi bağlanmaktadır? Batı dünyasını terör örgütü olarak tanımladığı PKK ve PYD (Demokratik Birlik Partisi) 10 Şubat 2016 tarihinde sınır ihlali yapan uçaklarının düşürülmesinin ardından Moskova‘da temsilcilik açmıştır.

Türkiye’de kasıtlı bir Batı düşmanlığı belli çevrelerce empoze edilerek Rusya’nın egemen olduğu kuruluşlara girilmesi yönünde bir hava yaratılmaya çalışılmaktadır. Bazı kesimler açıkça Avrasyacılık propagandası yapmaktadır. Batı dünyası sudan çıkmış ak kaşık değildir.

Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı uyguladığı çifte standartları ben “Bobon kriterleri” olarak tanımlıyorum. Anlamı şudur:  Bo Bizden olanlar, Bon: Bizden olmayanlar. Bu kriterleri kabul etmemiz mümkün değildir. Fakat bu kriterler; Batı’dan kopalım, Rusya ile daha sıkı fıkı olalım, NATO’dan çıkalım, Ermenistan’ın da üye olduğu Avrasya Gümrük Birliğine ya da Şanghay İşbirliği Kuruluşuna girmek için gerekçe olmamalıdır.

Türkiye, 1856 Paris Anlaşması’ndan sonra Batı’ya yönelmiş, laik ve demokratik ilkeleri benimsemiş, Batı dünyası ile ortak sınıra sahip ve ona komşu, AB ülkeleri ile tarihi ilişkileri bulunan, dünya üzerinde mevcut 57 İslam ülkesi arasında ekonomik, politik, sosyal, kültürel ve sportif alanlarda en gelişmişler arasında yer alan, hayat tarzı olarak kendi kültürel değerlerini koruyarak Batı’yı seçmiş, dünyadaki tek Müslüman ülkedir.

Mustafa Kemal Atatürk 29 Ekim 1923 tarihinde Fransız yazar Maurice Pernot’ya verdiği demeçte tercihini yapmıştır: “Memleketimizi asrileştirmek istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye’de asri binaenaleyh batılı bir hükümet vücuda getirmektir. Medeniyete girmek arzu edipte Batıya yönelmemiş millet hangisidir?”

Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın 100’üncü Yıl Kutlamaları kapsamında 6 Aralık 2017’de Ukrayna Parlamentosu’nda bir toplantı düzenlenecektir. Toplantıya Kırım Tatar diasporası temsilcileri, Polonya ve Litvanya Müftüleri de davet edilmiştir. 7 Aralık tarihinde Kiev-Mohıla Akademisi’nde Kurultay’ın 100’üncü Yılı: Geçmiş, Bugün, Gelecek konulu konferans, 12-13 Aralık tarihlerinde de Romanya’da etkinlikler düzenlenecektir.

Ukrayna Başbakanı Vladimir Groysman Milli Kurultayı’nın düzenlenmesinin 100’üncü yıldönümü için yayınladığı kutlama mesajı şöyledir: “Kırım Tatar halkının saygıdeğer liderleri ve rehberleri, Kırım Tatar Milli Meclisi üyeleri, Kırım ve Ukrayna anakarasındaki Kırım Tatarları, kardeşlerim. Hükümetim ve kendim adıma sizi, Kırım Tatar halkının Birinci Kurultayı’nın 100’üncü yıldönümü münasebetiyle kutluyorum.

Yüz yıl önce Kırım Tatarlarının ilk ulusal toplantısında Kırım Halk Cumhuriyeti ilan edilmişti. Bolşeviklerin saldırısından dolayı ilan edilen Cumhuriyet sadece birkaç ay ayakta kalabilse de, ilan edilmesi sadece Kırım Tatarları ve Ukrayna için değil tüm dünya için büyük önem taşıyordu. Bu, dünyada Müslüman bir topluluğun demokratik sisteme yönelik ilk projelerinden biri ve dünyanın ilk Müslüman cumhuriyetiydi.

Bu sebeple Birinci Kurultay, Ukrayna ve Kırım’da demokratik geleneklerin ne kadar eski olduğunu gösteriyor. Bugün 100 yıl önce olduğu gibi, düşman yine Kırım topraklarına geldi. İşgal altındaki Kırım’da, Kırım Tatarları sert baskı ve takibata maruz kalıyor. İşgal yönetimi onları takip ediyor, hapse atıyor, sahte davalar açıyor ve namertçe öldürüyor. On binlerce Kırım Tatarı, ana topraklarından ayrılarak Ukrayna’nın ana kısmına taşınmak zorunda kaldı.

Kırım’ı işgalden kurtarma ve Kırım Tatarlarını koruma konusu ortak çalışmamızın önceliklerinden biridir. Hükümet, vatandaşlarımızı işgalcilerden korumak için, Kırım Tatarlarının tekrar özgürce kendi topraklarında yaşaması için mümkün olan her şeyi yapıyor. Ukrainler ve Kırım Tatarları defalarca sınavları ve zorlukları birlikte aştılar, birlik ve dayanışma sergilediler, makul yaşam koşulları yaratmaya çalıştılar. Bir sonraki Kurultay’ın işgalcilerden kurtarılan Kırım topraklarında toplanacağına inanıyorum.”

Kurultayın yıldönümü kapsamında Türkiye’de de etkinlikler gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda Birinci Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın ve Kırım Ahali (Demokratik) Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yıldönümü sebebiyle Kırım Derneği Genel Merkezi 15 Aralık 2017 tarihinde 19.00-21.00 saatleri arasında Grand Ankara Hotel ve Convention Center’da bir resepsiyon düzenlemiştir. Arzu edenler bu resepsiyona katılabilirler. Davetiyeler konusunda 9.0533.472 50 20 numaralı telefondan bilgi alınabilir.