Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

2022’NİN CASUSLUK OLAYLARI

21. Yüzyıl istihbaratı uzun zamandır devam eden tarihsel unutkanlıktan mustarip olacak. İstihbaratın geçmişi hakkında çok az bilgi var ve bunlar olmadan alanla ilgili tarihi dersler çıkarmak, geleceğe bakmak mümkün değil. Hâlbuki din kitaplarının anlattığı efsanelerde bile binlerce yıl öncesinin casuslarından bahsedilir. Kadim Yunan ve Roma’dan Çin ve Hindistan’a pek çok kitapta istihbarat bilimi ile ilgili altın değerinde bilgiler var. Çinli General Sun TZU’nun (M.Ö. 554-496) “Savaş Sanatı” ve Kuzey Hindistan’da Mauryan Hanedanı döneminde Kautilya’nın (M.Ö. 350-283) “Arthashastra” adlı eserleri en önde kaynaklar arasında. Avrupa’da modern anlamda casusluk ve istihbarat operasyonları Rönesans İtalyası’nda başlamıştı. Bir yandan Venedikliler ticaret için elçilerle, diğer yandan Vatikan din için misyonerler ile küresel bir ağ kurmuşlardı. Daha sonra İspanya, İngiltere, Fransa gibi merkezi monarşilerin yanında Rusya, Almanya ve İtalya’nın ortaya çıkması ile espiyonaj ağının boşlukları doldu.

Ülkelerin başarısının arkasında büyük ölçüde ajanlarını daha iyi yerleştirmesi ve istihbaratçıların değerlendirmelerinin kalitesi var. Ama bunlar ajan odaklı eski tip istihbarat yöntemleri için geçerli. Daha önceki makalelerimizde anlattığımız gibi istihbarat artık “veri” esaslı hatta “veri performansı” esaslı hale geldi. İstihbarat artık daha çok açık kaynaklar, sosyal medya, küresel gözetleme ve izleme, siber kaynaklar gibi insan istihbaratı dışında kaynaklardan elde ediliyor. Ama modern istihbaratın tarihsel geçmişinden günümüze gelen derin bir sorunu var. Soğuk Savaş’ın başlangıcında, ABD istihbarat analizinin babası olan tarihçi Sherman KENT şöyle demişti;

“İstihbarat, ciddi bir literatürü olmayan tek profesyonel disiplindir. Literatür, metot, jargon, doktrin ve hatta temel bir teorisi olmadan bu disiplin asla olgunlaşamaz.”

Bu sorun, hala ciddi bir şekilde önümüzde duruyor. İstihbaratı hala gündemde kılan romanlar ve filmler olmaya devam ediyor. Ciddi akademik boşluk var. Üstelik ne istihbarat servisinin buna zamanı var ne de bu alanda bizim gibi akademik çalışma yapanlara ihtiyaç duyuluyor. İlginç olan literatür boşluğunun farkına varan modern istihbarat toplumu, şimdilerde istihbarata gelişmiş bir yaklaşım için, karanlık çağlardan ipucu bulmaya çalışıyor. 21. Yüzyılda istihbaratın yeniden keşfinin merkezinde Çin ve Hindistan’da yapılan çalışmalar var. Arthashastra ve Savaş Sanatı gibi kadim eserler yeniden inceleniyor ve tıpkı Aristoteles ya da Plato’nun kitapları gibi okutuluyor. ABD’de bile 20. Yüzyıl öncesi kaynaklar yeniden araştırılıyor. Günümüzün Türkiye’sinde yayınlanan istihbarat çalışmalarının çoğu bu gerçeğin farkında değil. İki tane casusluk romanı okumuş kişi, üçüncüsünü kendisi yazmaya çalışıyor. Bu makalede, 2022’nin istihbarat savaşları ve casusluk olayları ile ilgili bir özet yapacak, özellikle Avrupa’daki istihbarat savaşlarına ve Çin istihbaratının marifetlerine odaklanacağız. Sonuç bölümünde akademik çalışmalar ve teorik boşluklar ile ilgili söyleyeceklerimiz olacak.

2022’de neler olduğunu anlatmaya başlamadan önce Ocak 2023 itibarı ile istihbarat teşkilatlarının durumu ile ilgili bir özet yapalım. Küresel olarak istihbarat, jeopolitik gelişmelere adapte olmaya çalışıyor.

– ABD ve Avrupa’da istihbarat teşkilleri Ukrayna’daki çatışmalara, Rusların zayıf noktalarını bulmaya ve imha etmeye odaklanmış iken bir yandan Rus diplomasisi Avrupa’dan kovuluyor. ABD ve Fransa, Rus özel askeri şirketi Wagner’i dünyanın her yerinde ve özellikle Afrika’da takip ediyor. NGO’lara bile görev verildi. Ruslar ise dezenformasyona odaklanmış durumda.

– ABD istihbaratı Uzak Doğu’ya angaje olurken, bürokrasi en büyük zorluk olarak ortaya çıkıyor. İstihbarat toplumunda on yıldır devam eden dönüşüm iyi gitmiyor. CIA, analitik istihbarata odaklanmak istenirken, operasyon başkanlığı dışlandığını düşünüyor. Dışişleri Bakanlığı açık istihbarata daha çok odaklanıyor.

– Avrupa istihbaratı yetersiz ve hala ülkelerin paylaşımına tabi. Paylaşım konusunda her zaman olduğu gibi sıkıntılar devam ediyor. Avrupa Birliği içinde bağımsız istihbarat kabiliyetleri geliştirilmesi için çalışmalar var. İsrail, Avrupalı ajanlara açık kaynak vasıtaları kullanma eğitimi veriyor.

– Uzak Doğu’da önceki Başkan Abe tarafından kurulan Japon istihbaratı, saldırgan yöntemlere başlıyor. Çin istihbaratı ise Tayvan’ın işgaline odaklanmış durumda. Şi CİNPİNG, son hamleleri ile askeri istihbarat (PLA) üzerinde kontrolü yeniden ele geçirdi.

– Akademik alanda yapay zekanın özellikle açık istihbarat toplama, derin sahtelikler ve istihbarat analizinde kullanılması ile ilgili önemli istihbarat projeleri üzerinde çalışılıyor. Uzay kabiliyetlerine entegre, sosyal medya uygulamaları üzerinden gerçek zamanlı hedef istihbaratı ve izleme yöntemlerindeki gelişmeler dikkat çekiyor.

Ukrayna’daki istihbarat savaşları

Bütün savaşlarda olduğu gibi Ukrayna’da da harekât alanındaki askerlerin savaşına paralel olarak büyük bir saklı savaş yürütülüyor. Bu savaşta, Ukrayna, Polonya ve Baltık ülkelerine yayılmış, çeşitli örtüler altındaki Batılı casusları izliyoruz. Rusların da Ukrayna hükümeti içinde önemli casusları var. Kiev ise Moskova’da Darya DUGİN’e suikast düzenleyerek, örtülü operasyon gücünü gösterdi. CIA ve MI-6 sürekli olarak sahada Rus taarruz kabiliyetlerinin zayıf ve hassas taraflarını tespit ederken, Donbass’ın Rus bölgesinde potansiyel eleman arıyorlar. İki taraf için de casusların ve ajanların faaliyetleri savaşın ana faaliyet alanlarından biri.

Olup-bitenin %50’sini biliyoruz diğer yarısı manipülasyon. İki taraf ta kendi gerçekliğini yarattığı bir hikâye içinde size açıklamalar yapıyor. Örneğin bu hikâye, Suriye’de IŞİD ile savaş, Ukrayna’da ise sözde Ruslarla doğrudan çatışmadan kaçınarak Ukrayna’ya yardım ediyorlar. Ordusunun yarısı bitmiş Rusya, Ukrayna’daki savaş özel bir operasyonmuş gibi gösterirken, Batı da sanki sadece Ukrayna’ya silah gönderiyormuş gibi yapıyor. Daha fazla Batı silahı daha fazla Rus askeri ve ordusunun yok edilmesi demek.

Ukrayna ordusu Almanya’da eğitiliyor, Ukrayna’ya ABD ve Alman tankları, patriot füzeleri gidiyor; Finlandiya-Baltık Ülkeleri-Almanya- Fransa-Sırbistan ekseninde Ukrayna’ya gidecek silah depoları çalışıyor. Bu savaş, barış için muhtemel bir orta yol bulmanın ötesine geçti ve Rusya’yı tamamen saf dışı etmeyi amaçlıyor.

Sahadaki CIA askeri stratejisinin iki önemli ayağında birisi Putin’e suikast, diğeri ise savaşı uzun zamana yayacak bir gerilla savaşı hazırlığı. Kırım ve Donbass için sürgün hükümetleri kurulacak. Savaş, Ukrayna için tüm Rus Kuvvetleri ülkeyi terk edene kadar devam edecek. CIA için ise Putin rejimi bittiğinde savaş bitecek ve yeni planlar devreye girecek.

Örtülü operasyonlarda (sabotaj, suikast vs.) Amerikalılar doğrudan yer almıyor, sahada edinilmiş hücreler kullanılıyor. İşin başında CIA’nın Özel Faaliyetler Merkezi ile CIA’nın Avrupa Görev Merkezi var. Son onay Biden’den geliyor. 2014 yılındaki Maidan olaylarının arkasında oluşturulan kurgu şimdi gerilla savaşlarını da hazırlıyor.

Avrupa’da Rus istihbaratı ne durumda?

Savaş öncesinde Rusya için en stratejik hamle casuslarının Avrupa içindeki faaliyetleri idi ama artık Rus diplomatlara vize verilmiyor. Sadece 2022 yılı içinde Avrupa’da 600 Rus resmi yetkili sınır dışı edildi ve bunların 400 kadarının istihbaratçı olduğu tahmin ediliyor. İngiltere, 23 Rus casusu ülkesinden çıkardı ve 100’den fazla Rus diplomatik vize başvurusunu reddetti. Bu gelişmeler, Avrupa’daki Rus casusluk ağı için kapatılması zor ve büyük bir delik. Aslında Rus diplomat ve casusların Avrupa’dan temizlenmesine Ukrayna Savaşı’ndan çok önce başlanılmıştı. Bu da Ukrayna hikâyesinin önceden yazıldığının diğer bir emaresi.

Rusya içinde casus bulmak için verimli alanlar var. Para karşılığı bilgi verecek çok kişi var ve bunlara FBI ya da CIA ile nasıl irtibata geçebilecekleri konusunda yollar açılıyor. Bazı askerler, oligarklar, iş insanları da yaptırımlar nedeni ile ülkeden kaçıyor. Özetle, CIA ve MI-5 bir yandan Rus casusları Avrupa’dan kovarken Rusya içinde daha çok eleman temin ediyorlar. Özetle, istihbarat savaşlarını saha dışında da Batı kazanıyor. CIA’nın yeni sloganı; “sizinle iş yapmaya hazırız” oldu.

MI5’in direktörü Ken MCCALLUM, Rus istihbaratının Avrupa’daki yapılanmasında büyük bir delik açtıklarını, Rusya’nın bu iyi yetişmiş elemanlarının yenisi eğitmelerinin uzun zaman alacağını söyledi. Ayrıca, casuslar ile ilgili bilgileri Avrupa içinde paylaşarak, kovulan bir casusun başka bir ülkede faaliyete geçmesini önleyeceklerini açıkladı. McCallum, İran’ın ülkesi içinde muhalif tanımladığı İngiliz vatandaşlarına yönelik tehditkâr tutumunun izlendiğini de ekledi.

Ukrayna’da Şubat 2022’de başlayan savaşın başlangıcından beri Rusların Avrupa’daki espiyonaj işlerinin takibi daha önemli hale geldi. Ancak Batılılar hala buzdağının görünen ucunda olduklarını düşünüyorlar. Avrupa’da Rusları takip etmekte zorluklar var. Genel resmi özetleyelim;

– Avrupa’da bazı ülkeler kaynak sıkıntısı nedeni ile ABD ve İngiliz istihbaratına bağımlı.

– Rusları casusları geri göndermekte ölçek problemi var. Slovaklara ilave olarak, üç Baltık ülkesi ve Bulgaristan toplam 20 Rus ajanını ülkelerinden çıkardı.

– 23 Mart 2022’de Polonya, 45 Rus diplomatını (Rus büyükelçisi Sergey ANDREYEV dâhil) diplomatik görüntü altında istihbarat yaptıkları gerekçesi ile istenmeyen kişi ilan etti.

– İngiltere’de Rus casus miktarının tekli rakamlara düştüğü düşünülse de Almanya, Fransa ve Belçika’da hala aktif düzinelerce Rus casusu olduğu tahmin ediliyor.

– Avusturya, Rus örtülü istihbarat faaliyetlerinin uçak gemisidir. Ülkenin savunma bakanlığı GRU dairesi gibidir. Avrupa istihbaratının çoğu Avusturya ile istihbarat paylaşımını kesmiştir.

Slovakya’ya avcı olarak gönderilen Rus askeri istihbaratı (GRU) ajanı Sergey SOLOMASOV, avlandı. Bratislava’ya sözde askeri ataşe yardımcısı olarak atanan Solomasov’un bağlantıları Slovak ajanlar tarafından filme alındı. Mart 2022’de Solomasov, Slovakya’dan kovulan üç diplomattan biri oldu. Solomasov’a verilen şebeke içinde bir Slovak albay ve karşı istihbarattan bir üst düzey yetkili vardı.

2022 yılında Çinli casusların karnesi

Mayıs 2022’de dört Çinli ve bir Amerikan vatandaşı casuslukla suçlandı. New York Doğu Bölgesi’nde dört Çinli erkek (Feng HE, Jie Jİ, Ming Lİ ve Keqing LU), bir Amerikan vatandaşına (Shujun WANG), Çinli muhalifler hakkında casusluk yapmakta yardım etmişti. Bu dört Çinli MSS üyesi ve hayatlarının çoğu Çin’de geçmiş. Wang’ın hedef listesinde Hong-Kong’daki demokrasi yanlısı protestocular, Tayvan’ın bağımsızlığını destekleyenler, Tibet ve Doğu Türkistan’ın bağımsızlığını isteyen aktivistler var. Wang, bilgi toplamak için bu dört kişi ile hem şifreli mesaj ile hem de yüz yüze görüşmüş. Wang, 22 yıla kadar hapis cezası alabilir. Wang, ABD içinde daha büyük bir espiyonaj ağının parçası.

Aynı günlerde gene New York’ta iki ayrı dava ile suçlamalar geldi. Bunlardan ilki MSS ajanı Lin QİMİNG’in adı açıklanmayan bir Kongre adayı ile iletişimi konusundaydı.  İkincisi Fan “Frank” LİU, Qiang “Jason” SUN ve Matthew ZİBURİS ile ilgili espiyonaj davasıydı.

Ekim 2022’de ABD savcıları 13 Çinli ajanı yasal olmayan faaliyetlerle suçladı. Ajanların sadece ikisi şu an hapiste. Yani 11 tanesi espiyonaj ve sindirme operasyonlarına devam ediyorlar. Ekim ayındaki suçlamalar üç ayrı vaka sonucu oldu.

Birbiri ile irtibatlı yedi tanesi, ABD’de oturan bir Çinliyi Çin’e döndürmeye zorlamakla suçlandı.

İkinci vakada iki Çinli istihbaratçı Huawei’ye aktarmak üzere bir ABD resmi yetkilisinden bilgi almakla suçlandı.

Üçüncü vakada ise dört Çinli, uzun süredir Amerikalıları Çin ajanı yapma (ajan temini) çalışması ile suçlandı. Amerikalılar yakaladıklarını bir daha dönmemek üzere Çin’e geri gönderseler de casusluk faaliyetleri durmuyor çünkü Çin’den yani uzaktan kontrolle kaldıkları yerden diğerleri ile devam ediyorlar.

Ekim ayındaki vakalar uzak kontrol ile gerçekleştirilmiş. Yani Çin’de bir bilgisayar başında oturan ajanlar, sanki Amerikan sokaklarında geziyor gibi olaylara müdahil olmuşlar. Bunları tutuklamak çok zor.

Çinli bir üst düzey ajan ABD’ye seyahat ettiğinde izleniyor ve suçlama yapılmadan ülkesine dönmesine izin veriliyor. Örneğin, Ekim suçlamalarının birinin öncesi 2016 yılına gidiyor. FBI, Çinlilerin konuşmasını kaydetmişti. Ama kimseyi tutuklamadı ve istihbarat memurunun Çin’e dönüşü izlendi. Tutuklama için gerekli kanıtların oluşması beklendi. Beş şüphelinin tutuklandığı davanın öncesi 2020 yılında FBI’ın izlemeye başlamasına kadar gidiyor. Çinli operasyon yöneticisinin üç yıl erken Çin’e dönmesine izin verildi. Hatta havaalanında yapılan kontrolde bagajında gece görüş cihazları ve diğer izleme cihazları bulunmuştu. Bu kişilerin tutuklanması için daha uygun bir zaman beklendi.

FBI ve MI5, Çin espiyonaj faaliyetleri hakkında birlikte uyarıda bulundu. Çin, devlet destekli küresel çapta bir istihbarat ağı ile teknoloji çalmaya devam ediyor. Öte yandan, Batının Ukrayna’da Rusya’ya verdiği karşılıktan Çinliler dersler çıkarıyorlar.

Çin’de yaşayan casuslar sosyal medya üzerinden kendilerine sürekli bazı Amerikalıları hedef olarak seçiyorlar. Seçtiklerine e-posta göndererek yasal bir iş sözleşmesi görüntüsü altında öneriler gönderiyorlar. Bazen onları Çin’e bütün masrafları karşılanmak üzere davet ediyorlar. Zengin akşam yemeği ve içkilerin anlamı Pekin’in işine yarayacak bilgi toplama faaliyeti.

Çinli casusların diğer bir ana faaliyet alanı ülkeden kaçmış veya muhaliflerin Çin’e geri gönderilmesi. Bu kişileri zorlamak için ailelerini cezalandırıyorlar. Ayrıca sosyal medya mesajları ile tehdit ediyor ya da yerelden buldukları birileri ile korkutuyorlar.

Çin’in dünya genelinde 100’ün üzerinde yasa dışı ve gizli merkez kurduğu medyada yakın zamanda yer aldı. Gizli merkezlerin amacı, Çin’in denizaşırı muhalifleri takip etmek ve baskı altında tutmak. İspanya merkezli sivil toplum kuruluşu Safeguard Defenders’in yayınladığı, “Devriye ve İkna-110 Denizaşırı Faaliyet” adlı raporda detaylar yayımlandı. Raporda, Eylül ayında bildirilen 54 adet “Çin Denizaşırı Polis Merkezi”ne ek olarak, 48 karakol daha işletildiği, böylelikle bu rakamın 102’ye çıktığı öne sürüldü. İddia edilen yeni polis merkezlerinin 11’inin İtalya’da, bazılarının Hırvatistan, Sırbistan ve Romanya’da ve diğer ülkelerde olduğu aktarılan raporda, istasyonların yurt dışında yaşayan 230 bin Çinliyi ülkeye dönmeye ikna ettiği ileri sürüldü.

Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;

https://www.academia.edu/95467205/2022nin_Casusluk_Olayları