…
RUSYA’YI KAÇ PARÇAYA BÖLMELİ? RUSYA VE ÇİN ÜZERİNE PLANLAR
Putin, Ukrayna’da çok ileri gittiğinin farkında ama yanlış hesaplardan dönmek için artık geç. Şimdi Batıda Putin neyin devireceğinden çok mevcut rejimin yerine ne geleceği, Rusya’nın dağılması sonrası konuşuluyor. Rusya Federasyonu haritası üzerinde bu milletler hapishanesi ülkenin kaç parçaya ayrılabileceği tartışılıyor. Avrasya’nın diğer emperyal gücü Çin’de ise Şi Cinping, 20. Komünist Parti Kongresi’nde üçüncü kez başkan seçildi ve Politbüro’daki muhaliflerini tamamen temizledi. Batının Çin etrafındaki savaş hazırlıkları ise yavaş da olsa ilerliyor. Takvimler Tayvan’daki gelişmelere ayarlı olsa da, saat çalışıyor. Soğuk Savaş’ın sona ermesinden beri yeniden doğmaya çalışan Türk Dünyası halen Rusya ve Çin’in kendilerine göre emperyal dünya düzeni kurma heveslerinin arasında kaldı. Geldiğimiz aşamada kısa vadede yeni Rusya coğrafyası ve mollaların İran’ın sonrası dönemi için hazırlıklara başlamalıyız. Çin etrafındaki senaryolar için kendi vizyonumuzu ve rolümüze çalışmalıyız. Bu makalede, Rusya ile ilgili bölünme çalışmaları ve Çin’in Batı sınırlarındaki savaş hazırlıklarından bahsedeceğiz.
Rusya nasıl bölünür?
Washington’un Rusya’ya olan ilgisi uzun bir geçmişe sahip. Woodrow Wilson, 1918 yılında Bolşeviklere karşı müttefikleri yanında yer almak üzere Sibirya’ya 7 bin kişilik bir Amerikan askeri birliği göndermişti. Amerikan sefer kuvveti 18 ay kadar Rusya’da kaldı. Amerikan elitleri Rusya’nın küçük parçalara bölünmesini istiyor ve bölgedeki ulusların da bunu istediğini düşünüyordu. Tabii ki bu Rusya’yı yöneten oligarşi için ABD’nin dev petrol ve diğer şirketlerinin Rus halklarının topraklarına ve kaynaklarına el koyması gibi küresel bir komplonun parçasıydı. Zbigniew Brzezinski ise şu önermeyi yapıyordu;
“Rusya’nın büyüklüğünü ve çeşitliliğini göz önüne alırsak, merkezi olmayan bir siyasi sistem ve serbest Pazar ekonomisi büyük olasılıklar Rus halklarının ve devasa doğal kaynaklarının yaratıcı potansiyelini açığa çıkaracaktır. Avrupa Rusyası, Sibirya Cumhuriyeti ve Uzak Doğu Cumhuriyeti’nden oluşacak gevşek bir Rus konfederasyonu komşuları ile daha kolay ekonomik ilişki kuracaktır. Yüzyıllardır Moskova’daki ağır bir bürokrasinin kontrolünde olan Konfederal yapının her parçası kendi yerel potansiyelini ortaya çıkaracaktır. Böylece, merkezi olmayan Rusya, daha az emperyal hedefler peşinde koşacaktır.”
Tabii ki böyle bir Rus coğrafyasında Batılıların işi daha kolay olacaktır. Brzezinski, “Büyük Satranç Tahtası” isimli kitabında bunu itiraf ediyor;
“Amerika için en büyük jeopolitik ödül, Avrasya’dır.. ve Amerika’nın küresel üstünlüğü doğrudan ne kadar süre ve ne kadar etkili şekilde Avrasya kıtasında hakimiyetini sürdürdüğüne bağlıdır..”
Brzezinski, böylece ABD için bir emperyal vizyon ortaya koyuyor. Avrasya’da ki liderler değiştirilmeli, kaynakları Batıya aktarılmalı ve Moskova ABD’nin bu “de facto” gaz ve madencilik kıtasında mütevazı bir rol oynamalıydı.
Şimdi Rusya’nın dağılması üzerine düşünme zamanı. Sovyetler Birliği dağılmadan önce dünya karasının %15’ine sahipti şimdi bu %11’e indi. Dağılma ile birlikte 15 yeni devlet ortaya çıktı ama gene de pek çok etnik cumhuriyet, özerk bölge Rusya Federasyonu’nun milletler hapishanesi içinde yaşamaya çalışıyor. Kafkasya ve Orta Asya’ya yönelik çekişme Rusya, Çin, Türkiye, İran ve Batılı devletler arasında devam ediyor. Özellikle Orta Asya, Rusya ve Çin etki bölgelerinin üst üste geldiği bir coğrafya. Rusların gözü hala Baltık, Ukrayna, Moldova ve Kazak topraklarında ve Rus azınlığı bahane ederek, işgale gerekçe hazırlıyorlar.
Rusya nasıl bölünmelidir?
Sovyetler Birliği dağılmış olsa da bağımsızlığını kazanmış Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ya da Orta Asya ülkeleri hala Rusya’nın baskısı ve kontrolünden kurtulabilmiş değiller. Öte yandan, Rusya Federasyonu’nun içi ise hala milletler hapishanesi. Çeçenistan’dan başlayarak, yeni bir devlet olmak isteyen Karelya (Fin), Komi (Şaman), Saka (Türk-Yakut-Şaman), Başkurdistan (Türk), Çuvaş (Türk), Tataristan (Türk), Kalmıkya (Türk), Udmurtya ve diğerleri bağımsızlık için sırada bekliyorlar (Harita 1). Bu coğrafyada emperyal olan devlet, yüzyıllardır topraklarını işgal ettiği milletleri baskı altında tutan Rusya’dır. Aynı emperyalizmi Çin, 1945 yılından sonra işgal ettiği Mançurya, İç Moğolistan, Doğu Türkistan ve Tibet’te uygulamaktadır. Cheney’in önerdiği Rusya’nın bölünmesi, bütün esir milletlerin kendi liderlerini seçerek, kendi istedikleri demokratik devlet içinde yaşamaları içindi. Şimdi sırası gelmedi mi? Rusya Federasyonu’nun bölünmesi projesi artık tamamlanmalıdır.
2022 yılında Putin’in Ukrayna’yı işgali açıkça Rus askeri ve ekonomik gücünün boşa harcanması ve bundan ABD’den çok Çin yararlanıyor. Rus gücünün azalması ve Avrasya’da yarattığı ortamın kimin tarafından yönetileceği belirsiz. Kafkasya’da (özellikle Çeçenistan ve Dağıstan) çıkacak sivil savaşlar ve Orta Asya’daki istikrarsızlıklar karşısında Çin’in avantaj kazanmasına karşı Rusya’nın toprak bütünlüğünün korunmasının daha önemli olduğunu düşünen Batılı yorumcular var. Bölgedeki enerji rezervleri, mineraller ve stratejik koridorlarının Çin’in eline geçebileceğini düşünüyorlar.
Şimdi Batıda Putin neyin devireceğinden çok Putin sonrası konuşuluyor. Savaş stresinin ortasında Putin eş zamanlı olarak savaş zayiatları, elit çatışmaları, kötü ekonomi, azalan bütçe gelirleri, seferberliğin yol açtığı istikrarsızlıklar ve işçi protestoları ile uğraşıyor. Savaşın yükü arttıkça, kontrolü kaybetme riski de artıyor. Savaş, Rusların içerdeki zayıflığını belirgin hale getirdi ve çökme yönünde ilerliyorlar. Avrupa ve Kafkasya’dan Orta Asya’ya herkes büyük hesaplar için Ukrayna Savaşı’nın sonucundan çok Putin’in kaderini bekliyor.
Putin, ABD destekli bir renkli devrim ile tarihe karışma korkusunda haklı. Çünkü ülkede kurduğu otoriter sistem bir yeni devrimi kaçınılmaz kılıyor. Üstelik ekonomik ve sosyal programı başarısız oldu, Ukrayna’da hesap hatası yaptı ve ülkede işler iyi gitmiyor. Bunların Rusya’nın çeşitli etnik ve azınlık bölgeleri üzerinde sonuçları olacak.
Harita: Yedi Parçaya Bölünmüş Rusya Planı
Rusya Federasyonu nüfusu arasında Ruslar, Türk kökenliler (Tatar, Başkurt, Çuvaş vd.) ve diğer gruplar var. Rusya’yı bölme senaryolarına göre; ilk plan yedi ayrı devletin ortaya çıkması (Harita).
Türk topluluklar daha çok Ural Dağları’nın güneyinde Avrupa Rusyasının iç kısmında bulunuyorlar. Yani kolayca ayrılabilir bir bölgede değiller. Kafkasya ise Rusya’da ayrılmak için daha uygun bir coğrafyaya sahip. Burada 1.5 milyon Çeçen, bir milyon Avar ve bir milyon Mordvin yanında diğer dört toplumun toplamı ise yarım milyon kadar. Kafkas cumhuriyetleri içindeki bir bağımsızlık komşu cumhuriyetlerle etnik sorunları tetikleyebilir çünkü Ruslar yüzyıldır bunların tohumlarını ektiler. Örneğin Dağıstan’ın içinde önemli bir Azerbaycan nüfusu var. Dağıstan’ın bağımsızlığı çok sıkıntılı olabilir.
Uzak Doğu’da ise Rus nüfus çokluğu herhangi bir bağımsızlık hareketini önleyecek düzeyde. Dünya karasının %2’sini oluşturan Saka (Yakutistan) bölgesi bir milyon Rus ve Yakut arasında bölünmüş durumda. Buryat bölgesi de benzer bir nüfus dağılım gösteriyor. Rusya’nın Uzak Doğu topraklarında nüfus oldukça seyrek, sadece 6 milyon kişi yaşıyor. Rusya’nın zayıflığını Çin, Moğolistan, Buryat ve Yakut bölgelerine sızarak değerlendirmek peşinde. Rusya’nın bölünmesinden en çok faydalanacak olan Çin olabilir. Rusya sonrası Kuzey Kafkasya ülkeleri bölük pörçük yaşamaktansa Yugoslavya modeli bir konfederasyon oluşturabilir. En büyük tehlike Çin’in pusuda beklediği Uzak Doğu’da Rusya’dan kopacak parçalar üzerinde olacaktır.
ABD’nin şu anda endişe ettiği, Rusya’nın bölünmesinden en çok Çin’in yararlanacak olmasıdır. Bu yüzden, Rusya’nın bölünmesini değil, rejiminin değişmesini, liberal ve konfederal bir Rusya’yı daha ideal görmektedir. Ama böyle bir Rusya, kaçınılmaz bölünme yolunda daha fazla istikrarsızlık ve acılara neden olacaktır. Diğer yandan, ABD, Avrasya’da bölünmelerin içinden kendisine meydan okuyabilecek yeni bir bölgesel gücün ortaya çıkmasını istememektedir. Rusya ve Çin’i hedef alan ABD, Türk Dünyası birliğine hoş bakmayacak, bunu biz başarmalıyız.
Azerbaycan Türklerinden sonra Kafkasya’daki en kalabalık Türk grubu, Kumuklardır. Kumuklar, Nogaylar, Karakalpaklar ve Kırgızlar genellikle Dağıstan’da yaşamaktadırlar. Kundurlar; Hazar, Terekemeler ise yoğun olarak Dağıstan’ın Derbend çevresinde yaşamaktadırlar. Stavropol Türkleri, Türkmen göçleriyle Stavropol’e gelip yerleşen Türklerdendir. Karaçay Türkleri, Karaçay-Çerkez Özerk Bölgesinde, Balkarlar ise Kabardey-Balkar (Kabardino-Balkar) Özerk Bölgesinde yaşarlar[1]. Kıpçak aşiretleri bugünkü Azerbaycan Türklerinin atalarıdır. Türk boyları özellikle Güney Kafkasya’nın doğusuna yerleşmiştir[2]. Gerek Asya’da gerek Avrupa’da yaşayan Türklerin büyük çoğunluğu bugün de Rusya’nın sınırları içindedir.
Bunun yanında, “Tek Halk-Tek İsim-Tek Gelecek” sloganı ile bütün etnik grupların bağımsız bir Kafkasya Devleti içinde toplanması düşüncesi de vardır.
Özetle, Rusya Federasyonu’nun içinden çıkabilecek Türk devletleri şunlar olacaktır;
(1) Tataristan,
(2) Tuva,
(3) Başkurdistan,
(4) Altay,
(5) Saka (Yakut),
(6) Balkar,
(7) Karaçay,
(8) Kumuklar,
(9) Nogaylar,
(10) Adige.
Çin’in Batısında devam eden savaş hazırlıkları
Bu savaş hazırlıklarının temelinde; bir yandan Güney Çin Denizi etrafında başlayacak Üçüncü Dünya Savaşı, diğer yandan Batıda Çin’in 1945 yılındaki devrim sonrasında işgal ettiği ya da fiilen kontrol ettiği ülkelerden uzaklaştırılması var.
Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi, diğer ülkeleri de Güney Çin Denizi etrafında büyük bir savaşa çekecektir. Öncelikle Japonya ve Filipinler bu savaşta ABD’nin yanında yer alacaktır. Ancak, Çin’in Batı sınırları da güvene olmayacak. Tayvan’da savaşın başlaması ile birlikte Doğu Türkistan’ı kaybetme ve Türk Dünyası ile savaşa girme riski Çinli liderleri iki kez düşünmeye itiyor. Güçlü bir Türk ittifakı, Altay ekseninde Çin’e karşı Moğolistan’ı Japonya ve Güney Kore’yi de içine alan büyük bir çemberin merkezinde olabilir.
Çin, milli sınırları içinde kabul ettiği ülkeleri içine alacak bir işgal planı hazırladı. Bu milli sınırlar içinde Japonya, Tayvan, Kamboçya, Endonezya gibi ülkeler var. Kore’yi zaten Çin ülkesi olarak görüyor. Japonya’da %15, Çin yanlısı bir kamuoyu var.
Batının Çin ile savaş planı ise iki cepheli;
(1) Güney Çin Denizi merkezli asıl büyük savaş; ABD Koalisyonun Çin’in etrafından derinliğine üç kuşak oluşturarak, füze savaşı ile boyun eğdirmeyi planlıyor. Önce Japon Hava Kuvvetleri Çin’i vuracak, sonra denizlerde ABD savaş gemileri devreye girecek.
(2) Çin’in Batı sınırlarında işgal ettiği ülkelerde başlatılacak ayaklanma hareketleri; Bu hazırlıkları önceki makalelerimizde anlatmıştık. Son gelişmeler şu şekilde;
– Çin ise Doğu Türkistan’daki ayrılıkçı hareketi “insan hakları” boyutunda çözmek için bir inisiyatif başlattı. Ancak, iki örgütü ikna edemedi; Doğu Türkistan Komünistleri, Doğu Türkistan İslam Cemiyeti (Suriye’deki ABD bölgesinde eğitim aldılar). Ayrılıkçı unsurlar Afganistan-Pakistan üzerinden üsleniyorlar.
– ABD, Tibet dışındaki Dalai Lama gruplarını eğitmeye başladı. Çin burası içinde insan hakları temelinde sorunu çözme stratejisi izliyor. Tibet gizlice silahlandırılıyor.
– İç Moğolistan’da Türk Dünyası ve Moğolistan ile birleşme yönünde bir siyasi hareket başlatıldı. Çin Ordusunu şaşırtacak silahlanma faaliyetleri ve yeraltı faaliyetleri devam ediyor.
– Mançurya için Tokyo’da Amerikalılar siyasi ve askeri eğitim veriyorlar.
– Hong-Kong’da ayaklanma potansiyeli korunsa da Çin’in büyük baskısı var.
Halen Uygurlar kendi aralarında üçe-dörde bölündüğü için hükümet kuramadılar. Bölünmenin nedeni arkasındaki güçler; ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği. ABD, hükümetin tamamen kendi kontrolünde olmasını istiyor. Avrupa Birliği, 50 milyon Avroluk bir bütçe ayırdı ama paranın adresi belirlenemediği için Uygur Kongresi yapılamadı. Fransa ve Macaristan’da iki Uygur Kurulu toplandı ama henüz Parlamento oluşturulamadı.
Çin’in Aralık ayında Tayvan konusunda ilhak kararı alma olasılığı var. Bunu yaparsa ABD de Doğu Türkistan’ı “devlet” olarak tanıma hamlesi yapacak.
Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;
https://www.academia.edu/91195211/Rusyayı_kaç_parçaya_bölmeli_Rusya_ve_Çin_üzerine_planlar
[1] Muharrem Yıldız, Dünden Bugüne Kafkasya, Yitik Hazine Yayınları, (İstanbul, 2006), 24
[2] Abdullah Saydam, Kırım ve Kafkas Göçleri (1856-1876), Türk Tarih Kurumu, (Ankara, 1997), 18.
- YENİ TEKNOLOJİLER VE SAVUNMA SANAYİİ - 25 Eylül 2024
- ORTADOĞU’DA BÖLGESEL SAVAŞ “İRAN SENARYOSU” - 8 Eylül 2024
- ABD SİLAHLI KUVVETLERİ’NİN MODERNİZASYONU VE DÖNÜŞÜMÜ - 19 Ağustos 2024
- ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI’NA DOĞRU HİNT-PASİFİK GELİŞMELERİ - 31 Temmuz 2024
- UKRAYNA VE GAZZE SAVAŞLARI SAVUNMA ANLAYIŞLARINDA RADİKAL DEĞİŞİMLERİN HABERCİSİ - 26 Temmuz 2024
- ABD’NİN KÜRT PROJESİ - 16 Temmuz 2024
- ABD & TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ DOĞRU OKUMAK - 21 Mayıs 2024
- İNGİLİZ İSTİHBARATI, TEŞKİLAT-I MAHSUSA VE MUSTAFA KEMAL - 1 Mart 2024
- RUS İSTİHBARATI ÖLDÜRMEYE DEVAM EDİYOR - 25 Şubat 2024
- TÜRKİYE-IRAK İLİŞKİLERİNDE ARAYIŞLAR - 20 Şubat 2024