En büyük bilgelik neyi değiştirmeye çalışacağımızı neyi kabul edeceğimizi bilmektir herhalde. Değiştirebileceğimiz şeylere odaklanmak zaman içinde sonuçlar almamızı sağlar ve özgüvenimizi geliştirir, değiştiremeyeceğimiz şeylere odaklanmak ise enerjimizi boş yere tüketmektir aslında.
Değiştirebileceğimiz şeylere odaklanarak yaşamak mutluluğu besleyen önemli bir faktördür. Bunun için kişinin önceliklerini iyi saptamayı öğrenmesi gerekir, peki bu nasıl yapılabilir?
Nelere ne kadar zaman harcadığınızı yazın, hatta en iyisi bir süre için bir günlük tutup neler yaptığınızı not edin ya da bir excel tablosu oluşturun; burada bir süre veri topladıktan sonra (bir hafta, bir ay) harcadığınız enerji karşılığında elde ettiğiniz şeyleri düşünün ve yazın. Ayrıca nelere zaman ayırmak istediğinizi ama bunu bir türlü başaramadığınızı da bulup yazın lütfen. Artık elde ettiğiniz farkındalık ile zamanınızı daha iyi yönetebilir, önceliklerinize göre yaşayabilir ve değiştirebileceğiniz şeylere odaklanabilirsiniz. Benim yaşamdaki en büyük önceliklerim sağlık ve ailemden sonra değiştirebileceğim şeylere enerjimi vermektir, özellikle de iş hayatında bunun büyük yararını görürüm.
Değiştirebileceğim şeyler derken yaptığım şeylerin bana belli ölçülerde kontrol imkânı sunduğu aktivitelerden bahsediyorum. Örneğin ekonominin durumunu değiştiremem, insanların nasıl düşündüğünü değiştiremem ama örneğin kaç tane yazı yazacağımı, hangi konuları seçeceğimi, nasıl yayınlayacağımı seçebilirim. Bir başkasının kendini iyi hissetmesini de sağlayamam belki ama onu ziyaret etmeyi ya da etmemeyi seçebilirim.
Elimden geleni yapar, elimden gelmeyen, kontrol edemeyeceğim kısım için ise dua ederim.
Stephen Covey’in meşhur kitabıdır, etkili insanların yedi alışkanlığını anlatır. Bunlar arasında en önemlisi ilgi alanımızdan ziyade etki alanımızdaki olaylara odaklanmaktır.
Bir konu söz konusu olduğunda; kendimize şu soruları sorabiliriz, bu konuda ne yapabilirim, yapmak istiyor muyum (anlamlı ya da keyifli buluyor muyum), eğer bu sorulara olumlu bir yanıt veriyorsanız o zaman emek sarf etmeye değebilir, bir süre sonra bir değerlendirme yapmalısınız elbette giriş kısmında belirtmiş olduğum gibi, ne kadar enerji harcıyorsunuz ve karşılığında neler oluyor?
Eğer yapabileceğimiz bir şey yoksa o zaman sürekli olarak bu konuya odaklanmak bir tür zaman kaybı olabilecektir.
Üstelik odaklandığımız konular bize endişe veren, kaygı veren konularsa ve bu konularda yapabileceğimiz bir şey de olmadığını düşünüyorsak bir süre sonra endişe ve kaygı seviyesi giderek artmaya başlayacaktır.
Yazımdan duyarsız bir insan olmak gibi bir sonuç çıkmasın lütfen, elbette içinde yaşadığımız ülkenin ve toplumun sorunlarını bileceğiz, tartışacağız, benim arzum bunun yapıcı bir şekilde yapılması ve araya bir sınır çizebilmek. Kendi dünyamız ile dış dünya arasında bir sınır olmalı ve bu bizim açımızdan yönetilebilir bir durum olmalı.
Hep söylerim bireylerin mutluluğu toplumun mutluluğuna belli ölçülerde bağlıdır, toplumun mutluluğu ise bireylerin mutluluğundan bağımsız olarak düşünülemez.
Hepimiz daha çok değiştirebileceğimiz şeylere odaklanırsak görmek istediğimiz değişimi yaratabiliriz.
Sevgi ile kalın.
- 2018 DEĞERLENDİRMESİ VE 2019 PROJEKSİYONU–BİREYSEL DEĞERLENDİRME - 11 Ocak 2019
- BİR KİŞİSEL GELİŞİM ÖRNEĞİ OLARAK ATATÜRK - 12 Kasım 2018
- HAYATIMIZDAKİ KRİZLERİ YÖNETMEK - 5 Eylül 2018
- SABIRLI OLMAK - 5 Temmuz 2018
- HAYATTA İŞARETLERE DİKKAT ETMEK - 28 Ağustos 2017
- ÇÖZÜME FARKLI BİR YOLDAN ULAŞMAK - 27 Ağustos 2017
- HAYATIN ANLAMI - 26 Ağustos 2017
- UMUTSUZLUKTAN UMUDA GEÇİŞ - 25 Ağustos 2017
- TEK BİR HAYATIMIZ VAR – MACERA BAŞLASIN - 22 Ağustos 2017
- NE YAPTIĞINIZDAN ÇOK NASIL HİSSETTİĞİNİZ ÖNEMLİDİR - 20 Ağustos 2017