ANALİZİN ANALİZİ
İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar demişler. Fantastik edebiyat da belki realiteden uzaklaştırmasıyla insana soluk aldırmasından belki de başka dünyaların mümkün olduğunu düşündürmesinden okuması en keyifli türlerden biridir.
Fantastizm insanın hayal gücüyle sınırlıdır. İster fütürist bir mekan ister mitos vari büyücüler, ejderhalar, üstün özellikleri olan ırklar ya da insanlarla dolu bir mekan bunların hepsi fantastik kurgudur. Bu edebiyatın başlangıcı dediğim gibi insanlıkla beraber yol alsa da roman bazında J.R.R Tolkien tacı kapmıştır.
Orklar, elfler, büyücüler, cüceler… bu kelimeleri duyduğumuz anda aklımıza ilk gelen kişi Tolkien’dir. Peki, kimdir Tolkien? Yüzüklerin Efendisi adlı romanı ile 20. yüzyılın belki de en etkili yazarı olan İngiliz Dilbilimi profesörü ve edebiyatçı / yazardır. Yaşantısındaki bir çok olay ve mekan yarattığı ‘’Middle Earth’’ evreninde izlerini bırakacaktır. Hatta Birinci Dünya Savaşı sırasında tamamen kendine ait sözcükleri olan, başka bir dilin bir şekilde kodlanması ile yapılmayan elflerin meşhur dili olan ‘’Quenya’’yı yaratır. Ve bununla birlikte çok öncelerin dünyasını oluşturma fikri de başlar. 1937 de ilk eseri ‘’The Hobbit’’ ile fantastik eserlerde gördüğümüz bir çok karakter özellikleri de ilk kez ortaya çıkıyor. Hemen arkasından da orta dünya evreni keşfetmeye devam edip hepimizin bildiği orijinal adıyla ‘’The Lord Of The Rings’’ yani Yüzüklerin Efendisi’ni yayımlar.
Fantastik edebiyat ve Türk Edebiyatı’ndaki yerini başka bir yazıda ele alacağım. 2 hafta önce bir arkadaşım benim bu türe ve LOTR’ye olan ilgimi bildiğinden bana bir kitap yolladı. İlkay Aydın’ın kaleminden çıkan Orta Dünyanın Analizi adlı kitapta Tolkien’in esin kaynaklarını ve karakterleri, mekanları tek tek ele alarak bunun içinde Türk Mitolojisi’nin izleri bulunmuş. Kaynaklarla da sabitlenmiş. Kitabı bir solukta bitirdim haliyle. Bayıla bayıla okuduğum/izlediğim karakterlerin hikayeleri ve özellikleri karşılaştırmalı olarak bizim mitlerle ve karakterlerle kıyaslanmış. Benzerlikleri gerçekten hayret verici! Elbette ki aynı zamanda dilbilimci olan Tolkien yalnızca Türk mitolojisinden değil; bir çok milletin unsurlarından yararlandı. Bunlardan biri neden Türk kültürü ve mitolojisi olmasın? Kitabın önsözünde söyle bir ifade var:
‘’ Bu çalışmamda mitolojilere, tarihi olaylara yolculuk yapacağız. Mümkün olduğunca her bilginin kaynağını vermeye özen gösterdim. Kitaptaki benzetmeler arasında ‘acaba olabilir mi?’ sorusunu soracağımız kısımlar da bulunmakta, ‘evet gerçekten bu kadar benzerlik olmaz’ diyeceğimiz kısımlar da olacaktır. Temel olarak en önemli karakterleri deşifre ettiğimi düşünüyorum.’’ Burada amacını ve içeriğini gayet net açıkladığını düşünüyorum.
Kitap Tolkien Kimdir sorusuyla başlıyor. Sonrasında fantastizme esin kaynağı oluşturan mitler, destanlar ve efsanelerin genel çerçevesi çiziliyor ve LOTR mitolojisine giriş yapıyorsunuz. Tolkien evreninin başlangıcıyla büyük macera içine alıyor insanı. Bu kitap aslında bir kılavuz niteliğinde diyebiliriz. ….’nın şifreleri tarzı bir kitap değil; gayet titizlikle incelenmiş hurafelerden uzak bir çalışma. Karakterler ele alınırken etimolojisi, hangi mite ait olduğu ya da benzerliği eğer varsa Türk mitolojisindeki benzer karakter/hikaye ve karşılaştırılması yapılmış. Bunlar kaynaklarla da sabitlenmiş.
KİTAPTAN ÇIKARDIĞIM NOTLAR (KONU BAŞLIKLARINA GÖRE SIRALADIM)
-ELFLER
’Elf’’ kelimesi eski İngilizcede ‘’aelf, elf, ylve’’, eski İskandinavya dillerinde ‘’alfr’’, eski Almancada ‘’alp’’ çoğulu ‘’alpi,elpi’’dir.
Sonrasında İskandinav mitlerindeki ve LOTR’deki elflerin karakteristik özellikleri sıralanmış. Ve geliyoruz bizim ‘’alplerimize’’ yine karakteristiği çizilerek destanlarımızdan örnekler sunulmuş.
–ARAGORN
ARAGORN VE ANDURİL KRAL ARTHUR VE EKSKALİBUR
Meşhur kılıcı Anduril ile Ekskalibur benzerliği su götürmez.
Ekskalibur: efsanevi Britanya Kralı Arthur’un taşıdığı, Glaston Gölü ve Avalon Adası’nın Leydi’si Vivien tarafından kendine verilmiş olan kılıcın ismidir.
Prof. Dr. Osman Karatay’a göre Kafkaslardaki demirci bir Sarmat kabilesi olarak kaydedilen Kalyb’ların adıyla bağlantılıdır. Bunu şimdiki Türkçe klavuz kelimemizin eski Türkçe biçimi kolavur/kalavur ile ilişkilendirmek yerinde olabilir. Klavuz biçimi kayıtlarda hep rehber anlamında çıksa da Bulgar ve Avar dönemi kayıtlarında rastladığımız eski biçim olan kolavur karşımıza yönetici unvanı olarak beliriyor.(burada ‘’Eks’’ ön ektir.)(Türklerin Kökeni, Osman Karatay-s169-170)
GEZER HAN
Yazar Kral Arthur ile benzerliklerini sıralamış. Gezer Han ile benzerliklerini de sıralamış elbette:
1)ikisi de bir dizi kahramanlıktan sonra evlenir.
2)Gezer Han yeraltına iner ve dönmeyi başarır, Aragorn ise ‘’Ölülerin Yolu’’na gider ve dönmeyi başarır.
3) ikisi de halkını kurtarmak için gizli bir aleme yolculuk yaparlar(ölülerin yolu)
4)Gezer Han hor görülen bir çocukluk döneminden sonra hükümdar olur. Aragorn ise kayıp bir soyun belirsiz varisi olarak yine hor görülür. Sonrasında kral olur.
5)Gezer Han’ı yeraltında koruyucu ruh korur. Aragorn’u ise yeraltındaki yeminini bozanlar korur.
6)Gezer Han kavmini iyileştirecek otu elde etmek için cennete yolculuk yapar. Aragorn ise benzer bir yolculuk sonrasında Eowyn ve Faramir’i iyileştirir.
Kral Arthur’un Kökeni ile devam edilmiş. Bu kısımda dikkatimi çeken Arthur ve Keltler bağını kurarken çalışmayı disiplinler arası bir zenginliğe dönüştürmüş. Keltlerin ana DNA kaynağının Bask bölgesi olduğunu ortaya koyan çalışmalara vurgu yapmış. Bununla birlikte Etrüsk ve Bask bağını irdelemiş.
Bu DNA analizi Basklar, Etrüskler ve Türkler arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Burada kimin hangi soydan geldiğinden ziyade DNA kökeninde bu kadar yakınlık olması kültürel bağın kuvvetliliğini ortaya koymaktadır.
-GANDALF
GANDALF
Gandalf’ın bir Kelt rahibi olduğunu vurgularken Kelt rahiplerinin Türk kültüründe yer alan öğelerle olan benzerliklerini de ortaya koyuyor. Kısacası bakın burada kültürel etkileşim var diyor.
-MELKOR
MELKOR SAURON ERLİK HAN
Melkor-Sauron-Erlik Han karşılaştırması kitabın en çarpıcı bölümlerinden biri. Melkor Orta Dünya’nın kötülük efendisi. Ve ilk yaratılanlardan. İyiliğe(Manwë) karşı kötü… Tıpkı Ülgen ile Erlik Han gibi… 17 madde sıralayarak Melkor ve Erlik Han’ın ortak özelliklerini çıkarmış:
–Erlik Han’ın çekici vardır. Melkor’un ‘’Grond’’ isimli çekici vardır. Anlamı ise Alt Dünya’nın çekicidir. Erlik Han Altay Yaratılış Destanı’nda Alt Dünya’da yaşar.
– İkisinin de adı ‘’Karanlıkların Efendisi’’dir.
-Hüküm Kürsüsü ve Hüküm Dağı da ortak özellikleri arasındadır.
Coğrafyacı olarak elbette ki kitaptaki HARİTALAR ve MEKÂNLAR bölümleri benim favorimdi. Harita ilk bakışta fark edilmese de yazarın verdiği noktaları tek tek incelediğinizde haklı olduğunu anlıyorsunuz. Birebir çakıştırma yapamıyorsunuz Orta Dünya haritasıyla fakat yazar 16 referans noktası tespit ederek (tek tek açıklamış) ve projeksiyona ufak bir dokunuş yaparak müthiş bir benzerlik ortaya çıkarmış. Sonrasında Google Maps görüntüsü üzerine yer adlarını çakıştırmış.
(Bunlar benim seçtiğim görsellerdir.)
Gelelim MEKÂNLAR kısmına. Gondor’daki meşhur Minas Tirith kale kenti ile İsrail’deki Masada Antik Kenti’nin mimari bakımından benzerliği ele alınmış. Ayrıca Masada, İbranicede kale anlamına gelen ‘’metzuda’’ sözcüğünün Romalılarca söylenişiymiş! Ayrıntılı açıklaması kitapta mevcut.
MİNAS TİRİTH MASADA ANTİK KENTİ
Mekânların Orta Dünya haritası ile bağlantılı seçilmediğini düşündüğünden de genişçe bahsetmiş. Ufak bir araştırmayla Minas Tirith şehir planına ulaştım, Masada Antik Kentini oldukça andırıyor.
EDORAS VAN KALESİ
Bizden de benzer bir mekân bulunmuş: Rohan’ın başkenti Edoras’ı Van Kalesi’ne benzetmiş yazar. İki kalenin de yapılış amaçları benzer olsa da ancak tesadüfi benzerlik olduğunu da vurguluyor.
Benim de en çok sevdiğim mekânlardan biri olan Orthanc Kulesi’ni de ele almış elbette ki! Görselden de anlaşılacağı üzere Birmingham üniversitesindeki kule Tolkien’e esin kaynağı olmuş olabilir. Ayrıca Tolkien’in çocukluğunun geçtiği Birmingham’da başka bir yapı olan ‘’Perrott’s Folly’’ de benzerliği bulunmakta. İlkay Aydın şöyle bir ifadeyi koyu koyu yazmış: ‘’Kitabın amacı Tolkien’in hayal dünyasında neler olduğunu ortaya koymaktan ziyade mitolojik benzerlikleri göstermekti. Eğer Orta Dünya haritası ile esinlenilmiş olan yapılar çakışmış olsaydı tüm mekanları incelemek şarttı. Ancak görüldüğü üzere mekanlar çakışmıyor. Yeryüzünde Tolkien’in tariflerine uyabilecek yüzlerce yapı bulunmaktadır. Bu konudaki teorilere ve araştırmalara internet üzerinden basit bir araştırmayla ulaşabilirsiniz.’’
ORTHANC BİRMİNGHAM ÜNİVERSİTESİ PERROT’S FOLLY
Rohanlılar ve Gondorluların Türklerle benzerliğine dair de muhteşem bir analiz yapılmış. Notlarıma devam ediyorum:
-‘’Eoh’’ eski İngilizcede ‘’At’’ demektir. Eomer, Eowyn vb. isimler at anlamı sebebiyle üretilmiştir. Eomer aynı zamanda Beowulf destanında ‘’Offa’nın oğlu, Angles kralı’’ olarak geçmektedir.
Türklerin atı ilk evcilleştiren millet olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Rohanlılar için de at önem taşıyor. Öyle ki bayraklarında dahi var. Yazar bütün benzeşim detaylarını ince ince anlatmış. Benim amacım merakınızı sevk etmek.
Entler, Galadriel- Gollum-Goblinler, Orklar ve Uruklar (Uruk Türkçe’de soy, aile, aşiret, oba demektir.) –Hobbitler-Leprikon bu başlıklar çok da vakıf olmadığım dolayısıyla yorum yapma haddini kendimde bulamadığım noktalar. İçlerinde yine bizden izler aranmış, Kuzey Avrupa mitolojisi İngiliz destanlarının izlerini ağırlıklı olarak taşıyan karakterler bunlar.
Genel notlar kısmında küçük küçük özet ve anekdotlarla kitap bitiyor.
Kitabın içeriği inanılmaz derecede zengin. Ama bu gözünüzü korkutmasın dili gayet açık. Ön-Türkler üzerine çalışmalar yapan yazar ortak kültür anlayışının üzerinden Turan kavimlerinin Avrupa’daki esintilerini de tattırıyor bize. ‘’Rehber kitap olacak kanaatindeyim’’ ifadesi geçiyor arka kapakta. Tam da öyle! Türk mitolojisi meraklılarına da farklı bir kaynak olacak bu kitap Tolkien ve LOTR hayranlarına da yeni bakış açıları kazandıracaktır. Ben kitaba BA-YIL-DIM! Okuyucularımın da bayılacağına kefilim. İlkay Aydın’a böyle nadide bir yazarın ve eserin nadide mitolojimizdeki izlerini keşfettirdiği için sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Betül LOSTRİS
- ATATÜRK VE BİLİM - 5 Temmuz 2018
- DİVANÜ LÜGATİ’T TÜRK VE PİRİ REİS’İN HARİTASI - 2 Kasım 2017
- ANALİZİN ANALİZİ - 11 Ekim 2017
- KAYDEDİLMİŞ İSTANBUL DEPREMLERİ (MS. 29 – 1999) VE BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ - 9 Şubat 2017
- CELAL ŞENGÖR GÖRÜŞMESİ-BETÜL LOSTRİS VE OSMAN YILDIZ - 16 Kasım 2016
- Piri Reis 1 - 7 Nisan 2016