Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

YENİ BİR İNSAN IRKI MI DOĞUYOR?

Bugün yaşayan tüm insanlar Homo Sapiens Sapiens Irkındandır. Daha önce bu gezegende yaşamış Homo Erectus, Homo Antecessor  Homo Neanderthalensis, Homo Rudolfensis, Homo Ergaster, Homo Heidelbergensis gibi insan ırkları zaman içinde o ya da bu sebepten yok olup gitmiştir.

İlk insanın ortaya çıkışından bugüne kadar insan türü biyolojik evrimin doğal süreçleri ile yapılanmıştır. Bugüne kadar doğal seçilim süreçleri ile yapılanan insan biyolojisi şimdi ise toplumsal evrim sayesinde yapay bir seçilime ve hatta sadece seçilime de değil yeniden yapılandırılmaya doğru gitmektedir.

Yeni bilimsel keşifler ve genetik mühendisliği insana artık kendi biyolojisini seçme ve hatta yapılandırma seçeneği sunmaktadır. Genetik bilimindeki bu yeni teknolojiler sayesinde ölümcül hastalıklardan ve genetik kusurlardan ari, daha güçlü, daha sağlıklı, daha zeki ve çok daha uzun ömürlü yeni bir insan ırkının ortaya çıkması artık bir bilim kurgu yahut da fantastik öykü konusu olmaktan çıkmıştır.

İnsan biyolojisine müdahale edip yeniden yapılandırabilecek teknolojiye sahip olan insanlar aynı zamanda yapay zeka, nanoteknoloji, nükleer teknoloji ve benzeri yüksek teknolojilere de sahiptir.

Yapay zeka ve nükleer güç ile desteklenmiş, üstün biyolojik özelliklere sahip bu yeni insan ırkı muhakkaktır ki gezegenimizin yeni hakimi olacaktır.

Bu teknolojilere sahip olamayan, bir eski model insan ırkından olan geniş ve ihtiyaç duyulmayan kalabalıklar bu yeni ırk hakimiyetinde olacak bir gezegende kendilerine ne kadar yaşam alanı, kaynak ve hak bulabileceklerdir artık bunu tartışmak gerekmektedir, geleceğin siyaseti, ahlakı ve hukuku işte bu tartışma etrafında şekillenecektir.

Gezegenin, hatta güneş sisteminin ve belki de galaksinin mutlak hakimi olacak bu yeni ve üstün özelliklere sahip insan ırkı karşısında diğer insanların akvaryum balıkları yahut da teraryum sürüngenleri konumuna düşmelerini nasıl engelleyebiliriz?

Bana göre gelecek hakkında konuşması, düşünmesi ve strateji oluşturması gereken tüm aydınlar, siyasetçiler ve bilim insanları acil olarak böyle bir gelecek hakkında kafa yormalıdır.

Böyle bir geleceğin çok uzak olduğunu, düşünmek ve plan yapmak için önümüzde daha çok zaman olduğunu düşünüyorsanız baştan söyleyeyim çok vahim bir yanılgı içindesiniz.

Bugün bile bir eşik geçildi, ya da geçilmek üzere, inanın ki önümüzde çok fazla bir zaman yok!

İnsanlık tarihine baktığımız zaman gücü elinde bulunduran insan topluluklarının diğer insanlara karşı hiç de merhametli ve adil davranmadığını gözlemleriz. Afrika’daki zencilerin köleleştirilmesi ve topraklarının gasp edilmesinden, Amerika’da ki yerlilerin soykırıma uğratılmasına kadar birçok vahim ve olumsuz örnek insanlık tarihine birer utanç lekesi olarak kazınmış değil midir?

İnsanlar arasındaki güç farkı gelecekte bu tarif ettiğimiz ölçüde açılırsa egemenlerden merhamet, adalet ve paylaşım beklememiz ne kadar rasyonel bir davranış olur?

Teknolojik gelişmeleri kontrol edemediğimize göre nasıl bir tedbir almalıyız ki insanlar ve insan toplulukları arasındaki uygarlık ve güç uçurumu vahim boyutta açılmasın düşünülmesi gereken asli sorun bence budur.

Her şey olup bittikten, aradaki uçurum insanlar ve tanrılar arasındaki kadar derinleştikten sonra tedbir düşünmek için emin olun çok geç olacaktır.

Gözlemim odur ki Türk aydınları olarak bizler de böyle riskli bir geleceğe yönelik bırak eyleme geçmeyi en ufak bir düşünsel gayret dahi sarf etmemekteyiz, adam sende elle gelen düğün bayram havasında geçmişin kavgalarını körükleme ve sürdürme derdindeyiz.

Bu umursamazlık son derecede aymaz, yanlış ve tehlikelidir far görmüş tavşan gibi akıbeti beklersek kamyonun üzerimizden geçmesi muhakkaktır, demedi demeyin.