Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

ENFLÂSYONUN İKİ KALESİ: ARJANTİN VE TÜRKİYE

“Piyasacı ekonomi yorumcuları” son 2 yıldır büyük bir övgüyle Arjantin ekonomi programından söz etmekte ve onu Türkiye için örnek göstermektedir. Bizim de bazı yazılarımızda bu konuyu ele almamız ve son olarak Ege CANSEN hocamızın de Temmuz sonundaki yazısında aynı karşılaştırmayı irdelemesi, bize de iki ülkenin ekonomisini, güncellemeli bir ekonomi – politik bağlamında konu alan bir yazı ödevi verdi.[1]

Halbuki Arjantin, iki ülke arasında sınır anlaşmazlığına izin vermeyecek şekilde (!) Türkiye’den 12 bin km uzaklıktadır. İki ülke, yazımızın devamında görüleceği gibi her yönüyle birbirinden farklı olmakla birlikte, konu ekonomi olunca, dalgalanan ama kalıcı olarak indirilemeyen yüksek enflâsyon bakımından “yakın bir benzerlik” olduğunu görmekteyiz. 

G-20 ülkeleri arasında en yüksek enflâsyon oranına sahip iki ülke, önceden olduğu gibi günümüzde de Arjantin ve Türkiye. 2025 Temmuz sonu itibariyle G20 ülkeleri arasında en yüksek “yıllıklandırılmış manşet enflâsyon oranları” sıralamasında, birinci Arjantin’in ardından Türkiye, sırasıyla yüzde 36,6 ve 33,52 oranlarıyla gelmektedir.

Arjantin, 2023 sonunda yüzde 211 olan enflâsyon oranını 2025’te 36,6’ya düşürmeyi başarmıştır. Diğer yandan Türkiye, 2023 yılsonunda TÜİK’e göre yüzde 64,77, ENAG’a göre 127,21 olan yüksek enflâsyonla mücadele etmeye devam etmektedir.(!)

Her iki ülkede de 2023’te bir “kemer sıkma programı” başlatıldı. 2023 Aralık’ta Arjantin’de, elinde testeresiyle kamunun ekonomideki ağırlığını azaltmaya, pesoyu atıp ABD dolarına geçmeye söz veren “fanatik piyasacı” Javier MİLEİ cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu.

Ankara’da ise, 2023 Mayıs “genel seçimleri” sonrası Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanan Mehmet ŞİMŞEK, enflâsyonu düşürme vaadiyle bir “ekonomik istikrar önlemleri” uygulamaya koydu. Ancak, yaklaşan 31 Mart 2024 “yerel seçimleri” nedeniyle Şimşek’in programının en “can acıtıcı” ögeleri seçim sonrasına bırakıldı. Seçim sonrasında da toplumun, kamu ve varsıl bölümünü dışarıda bırakan, sadece emekçi, memur, emekli, küçük esnaf gibi “dar gelirli” kesimini hedef alan “para ve maliye sıkılaştırma politikaları” önlemleriyle “enflâsyon düşürme çalışmaları”(!) sürdürülmektedir. Toplumdaki genel “yoksullaşma” ve ”gelir dağılımı bozulması” olgularına karşın, 2023 yılsonunda yüzde 64,77 olan enflâsyon oranı, TÜİK’in toplumda pek kabul görmeyen sayılarına göre ancak 33,52’ye inmiştir.

ÇEŞİTLİ YÖNLERİYLE KISACA ARJANTİN

  • Günümüzde Arjantin

Arjantin, Mercosur üyesi olarak Güney Amerika ortak pazarında önemli bir oyuncu.[2] Aynı zamanda Çin ve AB ile stratejik ticaret ilişkilerini derinleştirmektedir. 2025’te 684 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe (GSYH) ulaşması bekleniyor. IMF ile yeniden yapılandırma anlaşmaları ve enerji-tarım odaklı ihracat stratejileri, ülkenin dış ticaret politikasını şekillendirmektedir. Kolombiya ile birlikte Latin Amerika’da ABD, Çin ve AB arasındaki ticari denge politikalarında önemli manevra alanına sahip olduğu görülmektedir.

Yaklaşık 48 milyon nüfuslu ve dünyanın sekizinci büyük toprağına sahip Arjantin, kişi başına düşen 14.362 dolarlık milli gelirle dünyada 70. sırada yer alıyor. 2024’te 80 milyar dolarlık ihracat ve 61 milyar dolarlık ithalât gerçekleştiren ülke, mısır, soya yağı, ham petrol ve sığır eti gibi tarımsal ve hammadde ağırlıklı ürünlerde küresel ölçekte söz sahibi konumundadır.

Arjantin, köklü Avrupa göçmen mirasıyla Latin Amerika’nın kültürel açıdan en Avrupai ülkelerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Tango, futbol ve edebiyat toplumsal yaşamda önemli bir yer tutuyor. İş yapma kültürü, yüksek düzeyde yüz yüze iletişim, güven tesisine dayalı uzun vadeli ilişkiler ve pazarlık süreçlerinde ayrıntılı müzakere önemsenmektedir.

Ülkelerdeki yatırım kararları ile çok yakından ilgili olan üç sosyal göstergeye baktığımızda: Yolsuzluk Endeksi (180 ülke); Hukukun Üstünlüğü Endeksi (142 ülke), Demokrasi Endeksi (167 ülke) sırasının, sıra ile 98, 62, 54 olduğunu; ilk iki endeksin, ülkenin 2023 yılı sonunda göreve başlayan yeni Cumhurbaşkanı Javier Gerardo MİLEİ’ndan önceki döneme göre “çok yükseldiğini”; son endeksin ise aynı kaldığını; her üç endeksin ve enflâsyonun, birlikte “kale ikizi” olan “Türkiye’den çok iyi” durumda olduğunu görmekteyiz.

  • 20 nci Yüzyılda Arjantin

1900’lerin erken yıllarında Arjantin, dünyanın en zengin 10 ülkesinden birisiydi. Bu olguyu da sığır yetiştiriciliği ve buğday üretimi ile ihracata borçluydu. “Bir Arjantinli gibi zengin” o zamanlar yaygın bir deyimdi.[3]Bir diğer anlatımla 20. yüzyılın başında Arjantin, sığır eti, buğday ve diğer çiftlik ürünleri üretiminin yanı sıra, çoğunlukla “Avrupalı göçmenler” ve onların soyundan gelen “eğitimli işgücü” sayesinde küresel ölçekte en zengin 10 ekonomi arasında yer almaktaydı.

Bu dönemde Arjantin ekonomisi her yıl yaklaşık “yüzde 5” oranında “istikrarlı” bir şekilde büyüyordu. Dünyanın en yüksek kişi başına düşen gelirine sahip olmasının yanı sıra, ülke aynı zamanda su, gaz ve petrol gibi görünüşte sonsuz bir hammadde ve doğal kaynak kaynağına da sahipti. Arjantin ayrıca savaştan zarar görmüş Avrupa’ya et, tahıl ve deri ihraç ederek de büyük bir servet kazanmıştı. Bugün dünyanın en büyük sekizinci toprağı olan ve tüm iklim bölgelerini kapsayan ülke, bir zamanlar tarım için ideal koşullara sahip bir tahıl ambarıydı.[4]

1. Dünya Savaşı’nın sonunda, Arjantin pesosu, İngiliz sterlini ve ABD dolarıyla birlikte dünyanın en istikrarlı para birimlerinden biri olarak kabul ediliyordu. O dönemde Arjantin, Brezilya’nın çok ötesinde, bölgenin en zengin ve en etkili ülkesiydi.

Ancak 1929 ekonomik kriziyle birlikte ihraç ürünlerine olan talebin önemli ölçüde düşmesi ve krizin arkasından başlayan II. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan darbeler ve popülist uygulamalar, ekonomiyi kırılgan hale getirdi. Bunun sonucu olarak Arjantin önce 1982 yılında, daha sonra da 1988-1989 döneminde borçlarını ödeyemez duruma düştü. 1930 yılından sonraki en büyük bunalımın yaşandığı 1998-2002 ekonomik krizi sırasında Arjantin yeniden “temerrüt durumu” ile karşı karşıya kaldı. Sokak gösterileri ve yağmaların yaşandığı bu dönemde, siyasi istikrarsızlık zirveye ulaştı ve bir haftada beş cumhurbaşkanının görev yaptığı görüldü. Kriz sona erdiğinde ekonomi beşte bir oranında küçülmüş, on binler ülkeden ayrılmış ve 100 milyar doların üzerinde dış borç ödenememişti.

-Düşüşün başlaması

Parlak günlerdeki sönüşün başlangıcı, 1946 cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan ve sonraki on yıllarda liberal, muhafazakâr veya ılımlı birçok halefi tarafından ekolü sürdürülen Juan Domingo PERON ile oldu. Eski general Arjantin’e, kapitalizm ve sosyalizm arasında “üçüncü bir yol” vaat ederek, önümüzdeki on yılların sefaletinin ekonomik temelini attı.

Peron ve onu izleyen Peronistlerin yol gösterici ilkesi savurganlıktı”. Bu politikanın etkin bir sonucu görülmeyince, “borca ​​girmek, para basmak ve enflâsyonun hızla artmasına izin vermek yeni politika oldu. 1949‘a gelindiğinde Peron devlet harcamalarını üç katına çıkarmış, 1955’te iktidardan indirildiğinde ise devlet çalışanlarının sayısını iki katına çıkarmıştı.

Önce Arjantin” isimli ülke politikasının bir parçası olarak, ülkenin zayıf sanayi altyapısını korumak için gümrük engelleri getirildi. Amaç, Arjantin’in mümkün olduğunca kendi kendine yetebilmesi ve işçilerin yüksek ücretler ve sosyal haklar alabilmesiydi. Gaz santrallerinin yanı sıra elektrik şirketleri ve telefon şebekesi satın alındı ​​ve çok sayıda verimsiz devlet şirketi kuruldu.

Bugün yaygın kabul gören “popülizmin erken uygulaması” olarak Peron’un Büyük Britanya’nın sorunlu demiryolu sistemini satın alması buna en iyi örnek oldu. Pahalı hurda ekipmanlar için 150 milyon GBP (yaklaşık 420 milyar avro / bugünün parasıyla 487 milyar dolar) ve bakımsız ve harap durumdaki raylar. Zaten birkaç yıl sonra, Arjantin ilk derin ekonomik krizine sürüklenmişti. 

1967’de yalnızca 8 milyon dolar olan dış borçlanma büyük çaplı bir ivme ile artmaya başladı. Bu olgudaki başlıca itici güçler, Arjantin’deki askeri diktatörlük (1976-1983) ve anlamsız 1982 Falkland Savaşı‘ydı. Bu savaş sadece ağır bir şekilde kaybedilmekle kalmadı, aynı zamanda askeri hükümetin iktidarını da kaybetmesine ve ülkenin hiperenflâsyonla tanışmasına yol açtı.

Ancak işler bundan sonra daha da kötüye gitti: Bir sonraki başkan, neoliberal Peronist Carlos MENEM, kârların karanlık kanallara aktığı bir “özelleştirme dalgası” olan “pizza ve şampanya” dönemini başlattı. Hiperenflasyonun yerini pesonun dolara 1’e 1 sabitlenmesi alırken Arjantinliler birden bire, Miami’de tatil yapmalarını ve Alman yapımı arabalara sahip olmalarını sağlayan daha “şeklen değerli” bir para birimine kavuştular.

Bu dönemde Menem, pesonun sabit değerini kademeli olarak düşürmek yerine, aşırı değerlenmiş para birimini elinde tuttu. 1992 ile 1999 yılları arasında devlet harcamaları tam yüzde 50 oranında arttı. 2001 yılına gelindiğinde, Arjantin’in borç stoku akıl almaz bir şekilde 160 milyar dolara ulaştı ve o yılın Aralık ayında ülke iflasını ilân etti.[5]

  • 2000’lerde Arjantin Ekonomisi

Arjantin, 1999’larda yaşanan yukardaki gelişmelerden beri toparlanamadı: Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) hazırladığı planlar çoğu zaman faydadan çok zarar getirdi ve Buenos Aires, yasal güvence eksikliğinden korkan yatırımcılar tarafından terk edildi.

Arjantin 2000’li yıllara, yok olmaya yüz tutmuş tarım, çökmüş bir sanayi, yüzde 20 ile 40 gezinen işsizlik ve yüzde 50’si yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfus ile girmişti. 2008 ekonomik kriziyle birlikte, sıcak para ülkeyi hızla terk etmeye başlarken, ekonomik büyüme yerini önceki dönemlere oranla çok daha büyük bir durgunluğa bırakmıştı.

Sürece daha yakından baktığımızda, kriz sırasında, IMF yerine uluslararası kreditörlerle doğrudan masaya oturduğunu görmekteyiz. Ancak daha sonra, düşük-orta gelirli halk kesimleri lehine uyguladığı politikaların küresel fon yatırımcılarını rahatsız etmesiyle birlikte, Arjantin’in bu kez IMF’e yöneldiğini izlemekteyiz.

2014 yılında, dış borçlarının bir an önce faizi ile birlikte ödenmesinin talep edilmesi, Arjantin’in ikinci kez moratoryum ilân etmesine yol açtı. Bu gelişme, Devlet Başkanı Kirchner döneminin sona ermesi ve IMF politikalarının tavizsiz uygulanmasını sağlayacak sağ görüşlü Mauricio MACRİ döneminin başlamasıyla sonuçlanmıştır.

2015 sonunda göreve gelen Macri, önceki Kirchner döneminden gerçek bir “ekonomik enkaz” devralmıştı. Popülist uygulamalarla teşvik ve sübvansiyonlara boğulmuş, alacaklıları ile kavgalı, ekonomik verilerin tahrif edildiği, kambiyo denetimleri uygulayan, kamu açıklarının yüzde 5’leri aştığı bir ekonomi! IMF tarafından “sahtekârlıkla” suçlanan bir ülke olmuştu.

IMF analistleri, ülkenin açıkladığı enflâsyon oranı 11 civarında olmasına karşın, bunun gerçekte yüzde 25 olduğunu; aynı yalanın “büyüme” sayıları için de varit olduğunu söylüyorlardı. (!)

Göreve geldikten sonra Macri ilk olarak kambiyo denetimlerini kaldırmış, ihracattaki vergileri düşürmüş, alacaklılar ile anlaşma yoluna gitmiş ve piyasa dostu reformist bir yaklaşım sergilemiştir.

2016 yılından yakın zamana kadar yaşanan ekonomik sorunların temelinde ise, Arjantin’i “popülizm illetinden kurtarıp normal bir ülke” haline getireceğini vadederek 2015 sonunda yönetimi devralan Devlet Başkanı Mauricio MACRİ’nin, iddialı reform programını zamana yayarak, durumu idare etmeye çalışması, piyasaları oyalaması ve “yapısal reformları savsaklaması” yatmaktadır.

2017’de bir kez daha IMF’nin kapısını çalan Arjantin, “kemer sıkma politikalarını” daha sertleştirmiştir. 8 Haziran 2018’de IMF, Arjantin’in talebiyle ülkeye 57.1 milyar dolar borç verilmesini öngören (IMF tarihinin en yüklü kredi anlaşması) 3 yıllık stand-by anlaşmasını onaylamıştır. IMF ile Arjantin arasında varılan anlaşma çerçevesinde hükümete, ilk aşamada yarısı bütçe desteği için kullanılmak üzere, 15 milyar dolar finansman sağlanmıştır. Kalan 35 milyarlık kredi ise, 3 yıl içerisinde, IMF Yönetim Kurulu’nun her çeyrekte yapacağı değerlendirmelere tabi olmak kaydıyla serbest bırakılmaktaydı.

  • 2018’den Günümüze Arjantin Siyasi, Ekonomik ve Sosyal Durumu

Arjantin’e dair 2018’den bu yana siyasi, ekonomik, sosyal ve ekonomi-politik eğilimleri, kronolojik ve tematik olarak aşağıda özetlenmiştir:

  1. 2018–2019: Makroekonomik Başlangıç ve IMF Müdahaleleri

– Ekonomik kriz ve IMF: 2018’de Arjantin, ciddî bir ekonomik kriz yaşadı. Bu süreçte, yukarda da belirttiğimiz gibi, IMF’den 57 milyar dolar tutarında en büyük paketinden birini aldı.[6]

Bu toparlanma geçici oldu; kısa süre sonra kamu mali dengeleri bozuldu, ardından Peronist hükümetin geri dönüşü yaşandı

  1. 2019–2023: Enflasyon ve Sosyal Gerilimler

Alberto FERNÁNDEZ dönemi: 2019 sonrası, enflâsyon çok yükseldi—2023’te yüzde 100’ü aştı, 2024 başlarında yüzde 211 civarındaydı.[7]

– Yoksulluk: 2023 itibariyle yoksulluk oranı yüzde 40’ın üzerine çıktı. Bu oran, 2017’deki yüzde 25 sayısından ciddi bir artışı ifade ediyordu.

– Küresel ekonomik zorluklar: Enflâsyon ve ekonomik koşullar toplumda huzursuzluklara, protestolara yol açtı.[8]

  1. Aralık 2023–2025: Milei Dönemi – Enflasyon, Reform ve Sosyal Kırılmalar

Ekonomi Politikası ve Maliye

-“Megadekret” (Decreto 70/2023): Aralık 2023’te yayımlanan bu geniş kapsamlı kararname ile düzenlemeler kaldırıldı; kamu şirketleri anonim şirketlere dönüştürüldü, işçi haklarında zayıflamalar oldu, kira kontrolleri kaldırıldı.

– Aşırı sert “şok terapi” reformları: Kamu sektöründe büyük işten çıkarmalar, sosyal yardımlarda ciddi azaltışlar yaşandı; maaş ve emekliliklerde reel düşüşler gözlendi.[9]

Ekonomik Veriler ve Göstergeler

– Enflâsyonun dramatik düşüşü: Yıllık enflâsyon, 2023 sonunda yüzde 211’iken, 2024 sonunda çok sert düşerek, “tek haneli aylık seviyelere” geriledi. Örneğin: Kasım 2024’de aylık enflâsyon yüzde 2,4 civarındaydı; Mart 2025 itibariyle yıllık enflâsyon yüzde 55, .9 olarak ölçüldü.

– Bütçe dengesine kavuşma: 2024 yılında, ilk kez on yıl sonra bütçe fazlası elde edildi (GSYİH’nın yaklaşık binde 3–4 oranında).

– Cari ve dış göstergeler: 2024 yılında cari açık pozitif hale geldi, dış ticaret fazlası oluştu. Dış borç ve rezervler hâlâ kırılgan. Rezervler negatif kalmaya devam etti; uluslararası piyasalarda borçlanma yine zor ve pahalı.[10]

– Büyüme perspektifi: Q3 2024’te yüzde 3,9 büyüme kaydedildi; 2025 için GSYİH büyümesi yüzde 3.5–5.5 civarında tahmin edilmektedir.[11]

Sosyal Etkiler: Yoksulluk, İşsizlik, Eşitsizlik

Yoksulluk oranları: Ocak 2024’te yoksulluk oranı yüzde 57,4 ile 20 yılın zirvesine ulaşmıştı. 2024’ün ikinci yarısında ise yüzde 38’e düşüşler gözlendi. [12]

– İşsizlik ve iş piyasası: 2024–2025’te işsizlik yüzde 6,4’ten yüzde 7,9’a yükseldi. Kamu sektöründeki istihdam azaldı, gayri resmi (kayıt dışı) iş gücü arttı.

– Sosyal koruma programlarının azaltılması: Monotributo sistemine zorunlu katkı getirildi; binlerce kayıt dışı çalışan sosyal haklarını kaybetti. Potenciar Trabajo programı sonlandırıldı; yenileri yetersiz kaldı.[13]

Hak ve Toplumsal Alanlarda Geri Adımlar

– LGBTQ+ haklarında geriye gidiş: Kadın ve çeşitlilik bakanlığı kapatıldı, cinsiyet kapsayıcı dil yasaklandı; transgender toplum işten çıkarmalarda ciddi şekilde etkilendi.

– Kürtaj haklarında kısıtlamalar: 2020’de yasal olan kürtaj hakkı fiilen engellendi. Bu bağlamda merkezî dağıtım ve finansman kesildi, sağlık hizmetlerine erişim azaldı.[14]

Siyasi Dinamikler

– Parlamento ve muhalefet: Milei’nin radikal reformları, Parlamento’da güçlü muhalefetle karşılaştı. Özellikle engellilere yönelik harcama ve malî fon dağılımında yasama engelleri oluşturuldu.[15]

– Muhalefetin zayıflığı: Peronist hareket iç bölünmeler yaşıyor ve liderlik sorunu bulunmaktadır. Muhalefet önemli ölçüde dağınık bir durum sergilemektedir. Eski Peronist Devlet Başkanlarından (2007-2015) olan Cristina KİRCHNER, resmî görevde olmamasına karşın Peronist hareket ve geniş muhalefet için hâlâ en tanınan ve etkili lider konumundadır.

Özetle Cristina KİRCHNER, Milei döneminde resmî makamda olmasa da muhalefetin en güçlü ve en sembolik lideri. Hem Peronist hareketi bir arada tutuyor, hem de Milei’ye karşı toplumsal ve parlamenter direncin merkezinde duruyor. Ancak davaları, iç bölünmeler ve yıpranmış imajı nedeniyle yeni bir siyasi figürü öne çıkarmak zorunda olduğu da bir gerçek.[16]

  1. Dönemin Tematik Bir Özeti

Arjantin’in siyasi, ekonomik ve sosyal durumunun 2018’den günümüze tematik bir özeti aşağıda tablolaştırılmıştır:

Dönem Ekonomi Sosyal Siyasi Durum
2018–2019 IMF paketleri, kriz Yoksulluk ve enflâsyon yükselişi Peronist politikaların dönüşü, istikrarsızlık
2020–2023 Enflâsyon ve mali bozulma Yoksulluk, protestolar Toplumsal gerginlik, demokrasi sınamaları
2023–2025 Enflâsyon düşüyor, reformalar, bütçe pozitif Yoksulluk azalsa da işsizlik, sosyal hak kaybı Siyasi kutuplaşma, muhalefet zayıf ama dirençli
  • Arjantin’in Tüm Dönemleri İçin Ortak, Şimdi Hakkında Özel Birer Çıkarım

Ülke, mali politikalar söz konusu olduğunda, seleflerinin yaptıklarının tam tersini yapan başkanlar tarafından yönetilmektedir. Yurttaşlar ise devleti, genellikle sağılması gereken ve hiçbir borcu olmayan bir “sağmal inek” olarak görüyor.

Üzerinde yaşayanların “refah içinde” olduğu bir ülke olmak için gereken bütün unsurlara sahip olan ve bundan bir asır önce ABD ile aynı sınıfta görülen Arjantin, bugün tam 323 milyar dolar gibi çok yüksek bir borcun altında bulunmaktadır.

ARJANTİN ve TÜRKİYE’NİN ÇEŞİTLİ YÖNLERDEN KARŞILAŞTIRILMASI

Birbirinden 12 bin km uzaklıkta olan İki ülkenin, görünürdeki “dalgalanan ama kalıcı olarak indirilemeyen yüksek enflâsyon” benzerliğinin dışında, aklımıza gelen diğer ekonomi, sosyal, politik, yönetim, hukuk ve kurumlar başlıklarında kısa ve net karşılaştırmalar yapmaya çalışarak aşağıda özetledik.

* Yönetim Şekli ve Anayasal Kurumlar

Arjantin: Federal bir başkanlık sistemi; çift meclisli Kongre, bağımsız Yüksek Mahkeme. Geniş özerkliğe sahip eyaletler.

Türkiye: Üniter başkanlık sistemi (2018’den beri); tek meclisli TBMM, Anayasa Mahkemesi mevcut.

* Demokratik Özgürlükler ve Hukukun Üstünlüğü

– Freedom House 2025’te Arjantin “Özgür”, Türkiye “Özgür değil” kategorisinde raporladı (puan farkı belirgin).[17]

– Hukukun üstünlüğü (kurumsal kalite), World Justice Project 2024’te Türkiye 142 ülke arasında alt sıralarda; Arjantin ise orta-alt grupta ama Türkiye’nin üzerinde.[18]

* İnsan Hakları ve Özgürlükler

Arjantin: Protesto kısıtları ve güvenlik güçleriyle ilgili kaygılar sürse de sivil özgürlükler genel olarak korunuyor. [19]

Türkiye: İfade ve toplanma özgürlüğü, adil yargılanma alanlarında yapısal sorunlar öne çıkmaktadır.[20]  

* Ekonomik Durum (makro resim)

Enflâsyon (en son açıklama)

Arjantin: Temmuz 2025’te TÜFE aylık yüzde 1,9; yıllık 36,6 (INDEC).[21]

Türkiye: Temmuz 2025 TÜFE aylık yüzde 2,06, yıllık yüzde 33,52 (TÜİK); 3,75 (aylık), 65,15 (yıllık) (ENAG). Bu arada TCMB Ağustos ayında açıkladığı son Enflâsyon Raporunda, 2025 sonu için yüzde 25–29 enflâsyon aralığı açıkladı. Yeni uygulamayla TCMB “enflâsyon hedeflemesi” uygulamasına geçti. “Sıkı duruşu” vurgulayan bu uygulamaya göre TCMB, piyasanın beklentisi kendi enflâsyon hedefinden yüksekse, faiz indiremeyecek.

Ancak baskılanan kurlara karşın TÜİK rakamlarına göre bile bu hedefin gerçekleşmesi ve yılsonuna kadar 8 puan daha faiz indirimi zor durmaktadır.

Yoksulluk

Arjantin: 2024 II. yarı resmi yoksulluk oranı yüzde 38,1 (INDEC).[22]

Türkiye: Mutlak yoksulluk yayımlanmıyor; göreli yoksulluk (SILC temelli) 2024 sonu itibariyle ve medyan gelirin yüzde 50’sine göre yüzde 13,6 (TÜİK).[23]

– Borç/IMF ilişkileri

Arjantin: IMF ile genişletilmiş fon programı kapsamında periyodik gözden geçirmeleri sürmektedir.

Türkiye: IMF programı yok; düzenli Madde IV istişareleri yapılmaktadır.

Bütçe Dengesi

Arjantin:

Jorge MİLEİ yönetiminde 2025’te bütçe fazlası sağlandı; IMF kaynaklı bir sözleşmeyle, son 20 yılda ilk kez pozitif bütçeye dönüldü. 2022’den itibaren de Extended Fund Facility (EFF) kapsamında yeni bir IMF programı devreye girdi (Faiz dışı bütçenin ‘fazla’ vermesini öngören). Bu anlaşmada Arjantin, IMF’den kredi desteği almak karşılığında, mali disiplin (bütçe açığını kapatma), enflasyonu düşürme ve yapısal reform taahhütlerinde bulundu. 2024 sonunda Arjantin ekonomisi gerçekten de yüzde 1,8 oranında (GSYH’ya) faiz dışı fazla verdi. Bu, yaklaşık 20 yıl aradan sonra ilk kez bütçenin (faiz ödemeleri hariç) fazla vermesi anlamına gelmektedir.

Arjantin’de 2025 yılı için faiz dışı bütçede verilen hedef yüzde 1,3–1,6 aralığında. Bu bağlamda OECD ve IMF bu oranın yüzde 1,6 oranında gerçekleşeceği beklemektedir. (ilk 7 ayda gerçekleşme yüzde 1,1)

2024’te meydana gelen yüzde 5 oranındaki bütçe açığından, reformlarla sağlanan hızlı dönüşümle fazlaya geçildi; IMF gözlemcileri bu gelişmeyi “dönüştürücü” olarak tanımlıyor.[24]

Türkiye:

2025 için bütçe açığı öngörüsü yaklaşık 1,9 trilyon TL. Bu da GSYH’nin yaklaşık yüzde 3,1 düzeyine karşılık geliyor.

2025’in ilk yarısında (Ocak–Haziran) bütçe açığı 980,5 milyar TL (yaklaşık $24 milyar); artan faiz yükü (6 ay için yaklaşık yüzde 93 oranında) bütçe içi ödeme tarafında önemli baskı oluşturdu. Bir başka anlatımla Türkiye’nin faiz ödemeleri neredeyse iki katına çıkmış oldu.

Faiz ödemeleri hariç, faiz dışı harcamalar yılın ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 36,5 artarak 5,47 trilyon TL olarak gerçekleşti. Bu rakam, 2025 bütçesinde belirlenen yıllık ödeneğin yüzde 42,8’ini temsil etmektedir.[25] Bütçe açıklarının ve “faiz dışı açığın” GSYH’ye oranına baktığımızda da 2023 ve 2024 yıllarında sırasıyla yüzde –5,2 ve -4,8; -2,6 ve -1,9 olduğunu görmekteyiz.

2025 yılında faiz dışı denge konusunda daha iyi sonuçlar çıkmaktadır. Bu bağlamda söz konusu parametredeki denge Ocak-Haziran döneminde ve Temmuz ayında sırasıyla 131 ve 110 milyar “fazla” olarak sonuçlanmıştır.

Dış ticaret ve Entegrasyon

Arjantin: MERCOSUR tam üyesi (Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay; 2024’ten beri Bolivya da katıldı/süreç sonuçlandı).

Türkiye: AB ile Gümrük Birliği (1995, Karar 1/95) — sanayi mallarında tarifeler kaldırıldı, teknik mevzuat uyumu yükümlülükleri var. Tam üyelik umutlu bir olgu olarak durmuyor.

Ana pazarlar (özet): Arjantin için Brezilya/Çin/ABD; Türkiye için AB (özellikle Almanya/İtalya), ardından Rusya/Çin.

* Eğitim ve İnsan Kaynağı

– PISA 2022

Arjantin: PISA 2022 profili düşük-orta performans; okullaşma ve öğrenme kayıpları belirgin. (OECD ülke notu).

Türkiye: Matematikte Seviye 2 ve üzeri oranı yüzde 61 (OECD ort. Yüzde 69’un altında).

Okuryazarlık/okullaşma: Her iki ülkede de okuryazarlık yüksek; fakat öğrenci başarıları ve öğrenme çıktıları Türkiye’de OECD altı ama Arjantin’den genelde daha iyi; Arjantin’de bölgesel eşitsizlikler ve kesintiler etkili (OECD).      

* Sosyal Yapı & Kültür

Arjantin: İspanyolca; Katolik miras güçlü; sendikal hareket ve toplumsal protesto kültürü tarihsel olarak etkin.

Türkiye: Türkçe; laik anayasal yapı içinde Müslüman çoğunluk; genç nüfus payı daha yüksek; iç göç ve kentleşme dinamikleri belirgin.

* Eşitlik, Yolsuzluk ve Kurumlar

Yolsuzluk algısı (CPI 2024): Puanlar düşük; Türkiye, Arjantin’den daha geride (Şeffaflık raporları).[26]

Hukukun üstünlüğü: WJP 2024’te Türkiye daha düşük sırada; yargı bağımsızlığı ve temel haklar alt bileşenlerinde fark açılmaktadır.

* İki Ülkenin Güncel Güçlü / Zayıf Yönleri

Arjantin

Güçlü Yanlar: Enflasyonda hızlı dezenflasyon momentumu; emtia tabanlı ihracat; federal denge ve kuvvetli yerel yönetimler.

Zayıf Yanlar: Yoksulluk hâlâ çok yüksek; veri güvenilirliği tartışmaları; kur/borç kırılganlıkları; politik kutuplaşma.[27]

Türkiye

 – Güçlü: AB Gümrük Birliği sayesinde büyük pazar entegrasyonu; çok çeşitli sanayi tabanı; son bir yılda belirgin dezenflasyon ve sıkı para politikası çerçevesi.

Zayıf: Hukuk devleti ve özgürlükler göstergelerinde zayıflık; bütçe açığı, büyük oranda artan merkezi yönetim faiz giderleri, kalıcı enflâsyon ataleti, kurumlara güven sorunu, sosyal yapıda ve siyasette kutuplaşma ve dezenflasyon yükünün sadece dar gelirli kesimin sırtına yüklenmesinin getirdiği bıkkınlık.[28]

TÜRKİYE ve ARJANTİN’İN SON DURUM TEMATİK KARŞILAŞTIRMA KARTI

Ağırlıklı olarak Ağustos 2025 itibariyle Arjantin ve Türkiye karşılaştırmalı ülke kartının aşağıdaki başlıklarda toplayabiliriz:

Genel Bilgiler

  • Yüzölçümü: Arjantin 2.780.400 km², Türkiye: 785.350 km². Türkiye, Arjantin’in yaklaşık yüzde 28’i büyüklüğünde.
  • Resmî Diller ve Yönetim Biçimi
  • Arjantin: İspanyolca, Başkanlık sistemi; Türkiye: Türkçe, Başkanlık sistemi.
  • Nüfus ve Demografi
  • Nüfus: Arjantin 45,7 milyon, Türkiye: 85,5 milyon.
  • Nüfus Yoğunluğu (kişi/km²): Arjantin: 16,4, Türkiye: 108,9

Ortalama Yaşam Süresi

  • Her iki ülkede de erkekler 75 yıl, kadınlar 80 yıl.

Yaş Ortalaması

  • Arjantin: 33,3 yıl, Türkiye: 34,0 yıl.

Doğum ve Ölüm Oranları (%0)

  • Doğum: Arjantin 11,06, Türkiye 11,20; Ölüm: Arjantin 7,67, Türkiye 6,20

Göç Hızı (%0):

  • Arjantin: +0,08, Türkiye: –3,23

Yaşam Kalitesi (Sıfır: Kötü – Yüz: Çok iyi)

  • Siyasi İstikrar: Arjantin 41 – Türkiye 37
  • Sivil Haklar: Arjantin 43 – Türkiye 33
  • Sağlık: Arjantin 74 – Türkiye 63
  • İklim: Arjantin 80 – Türkiye 69
  • Yaşam Maliyeti: Arjantin 40 – Türkiye 57
  • Popülerlik (turizm vs.): Arjantin 41 – Türkiye 61

Ekonomi

  • İşsizlik Oranı: Arjantin yüzde 7,9 – Türkiye yüzde 8,4
  • Enflâsyon Oranı: Arjantin yüzde 36,3 – Türkiye yüzde 33,52 (TÜİK), 65,15 (ENAG)
  • Bütçe dengesi/GSYH oran: Türkiye yüzde (-)4,8 ; faiz dışı açık yüzde (-)1,9  – Arjantin’in faiz dışı dengesi yüzde 1,8 pozitif (2023 deki (-)2,9’dan güçlü bir dönüş
  • Ortalama Gelir (USD): Arjantin 13.440 – Türkiye 13.150
  • Merkezî Yönetim Borcu (yüzde GSYH): Arjantin yüzde 155,41 – Türkiye yüzde 25,64
  • Yolsuzluk Endeksi: Arjantin 63 – Türkiye 66 (“kötü” kategorisi)

Ticaret (Haziran 2025)

  • Türkiye → Arjantin İhracatı: 16,1 milyon, Türkiye ← Arjantin İthalatı: $8,75 milyon, Denge: Türkiye lehine $7,32 milyon dolar.

Eğitim

  • Eğitim Harcamaları: GSYH içindeki pay Arjantin: yüzde 5,0, Türkiye: yüzde 3,4

Sağlık ve Sosyal Giderler

  • Sağlık Harcamalarının GSYH içindeki payı Arjantin: yüzde 10,0, Türkiye: yüzde 4,6
  • Sağlık Sistemi Krizi (Arjantin, 2025): Arjantin’deki kamu hastanelerinde çalışan sayısı yaklaşık yüzde 10 azaldı, düşük maaşlar nedeniyle özel sektöre geçiş arttı. Hükûmetin sağlık harcamalarını kısma plânı, halkın yaklaşık yüzde 40’ını olumsuz etkiledi. Enerji & Altyapı

Enerji

  • Arjantin – Enerji Üretim Profili: Elektriğin yüzde 60’ından fazlası fosil yakıtlardan (doğal gaz, petrol, kömür) sağlanmaktadır. Hidroelektrik: yüzde 27; Rüzgâr ve Güneş: yüzde 7,3; Nükleer: yüzde 4,4.
  • Türkiye-Enerji Üretim Profili: Yenilenebilir enerji üretimi son 10 yılda üç kat arttı. 2019’da elektrik üretiminin yüzde 43,8’i yenilenebilir kaynaklardan sağlandı. Jeotermalde dünyanın 4. büyük üreticisidir.

SONUÇ YERİNE

Çalışmamızda, Türkiye ile ilgili gerçekler hayatımızın içinde olduğundan Arjantin’e ağırlık vererek, iki ülkenin benzer ve ayrışan yönlerini ele alıp, onları sistematik bir şekilde sunmaya gayret ettik. Amacımız, didişken bir enflâsyonu yıllardır deneyimleyen, bir türlü kalıcı bir şekilde üstesinden gelemeyen ve ekonomi bağlamında çeşitli krizler ile yüz yüze kalan iki ülkenin birbirine örnek olma durumunu işlemekti.

İki ülkenin başat nitelikli mevcut ve ileriye dönük risklerini çok kısaca aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

Arjantin: Rezerv yetersizliği/kur şoku; IMF koşulları ve politik istikrar; reformların meşruiyet kaybı.

Türkiye: Dezenflasyonun korunamaması; kısa vadeli dış borç çevrim gerekliliği; jeopolitik ve iç siyasi riskler.

İki ülkenin karşı karşıya olduğu kısa ve uzun erimli risklerin; keza enflâsyon kalesi olan bu ülkelerin güçlü ve zayıf tarafları, onların birbirinden çok farklı olmadığını göstermektedir. 

Bu arada Türkiye’nin 2001 krizinde yaşadıkları ve “güçlü Türkiye’ye geçiş” programı uygulaması deneyimine sahip olması onun, Arjantin’in bugün uyguladığı ekonomik programa yabancı olmadığını bize hatırlatmaktadır. Ayrıca, IMF ile çalışmaktan ve bir stand-by anlaşması yaparak düşük faiz ve uzun vadeli kredi almaktan kaçınan, bu yolla fonlama maliyetini çok yükselten Ankara ekonomi yönetiminin, kurumsal ve hukuki tarafları dışında aynı IMF programı gibi sıkı para ve noksan da olsa maliye politikası önlemleri uyguladığı herkesçe bilinmektedir.

Arjantin’de aylık enflâsyon aylık yüzde 1,5’a inmiş durumdadır. Üstelik UNICEF’in saptamalarına göre Milei’den önce nüfusun yüzde 53’ü “yoksulluk sınırı” altında yaşarken, şimdi bu oran yüzde 38’e düşmüş ve 1.7 milyon çocuk da yoksulluktan kurtulmuştur. Bu özellikleriyle tabii ki örnek alınacak bir ekonomi programıdır. Ama unutulmamalıdır ki, hiçbir program halk desteği ve kabulü olmadan başarılı olamaz. Bu desteği aramayan, göz önüne almayan rejimlere de “otokrasi” diyoruz. Arjantin örneklerinde olduğu gibi bu tür rejimlerin, bir süre popülizmi kullanarak oy desteği alsalar da, uzun ömürlü olmadıkları bilinmektedir.

Kaldı ki Türkiye’nin en önemli ekonomik sıkıntısı, şimdilerde 528 milyar dolar civarında olan ve çoğu kısa vadeli “dış kredi” boyutudur. Bunların bir kısmı özel sektöre ait olsa da KÖİ sistemi ile özel sektöre yaptırılan büyük yol, köprü, tünel, hastane yatırımlarında verilen gelir garantileri (bunların kreditörlere terhin edilmiş olması güçlü bir olasılıktır) bu rakamın içinde yoktur. Bu bağlamda taşınan bir diğer risk de, Haziran 2025 ayına kadar “faiz dışı fazla” yaratılmadığından, bırakın anaparayı, borç faizleri de yeni borçlanma ile ödenmiştir. Umarız Haziran ve Temmuz aylarında bu konuda sağlanan “pozitif denge” sürdürülebilir.

Ersin Dedekoca                                                                                                                     30 Ağustos 2025

Kaynakça: 

[1] Ege Cansen, “Arjantin ve Türkiye”, Sözcü, 31.07.2025, https://www.sozcu.com.tr/arjantin-ve-turkiye-p201196; Ersin Dedekoca, “Ekonomik krizlerin çevrelediği iki ülke: Arjantin ve Türkiye”, Aydınlık, 14.09.2018, https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/ekonomik-krizlerin-cevreledigi-iki-ulke-arjantin-ve-turkiye-102942; Ersin Dedekoca, “Arjantin İle Sınırlı Kalmayacak Bir Kriz”, Aydınlık,10.09.2019, https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/arjantin-ile-sinirli-kalmayacak-bir-kriz-133767

[2] Latin Amerikan entegrasyon çabalarının en başarılılarından biridir. Üye ülkeler Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay ve Venezuela’dır. Şu an geldiği nokta itibarıyla MERCOSUR ortak pazarı 1 trilyon doları aşan pazar derinliği ve 200 milyonluk nüfusuyla entegrasyon girişimleri içinde tüm dünyada üçüncü sırada yer almaktadır (İlk ikide NAFTA ve AB bulunmaktadır). Ayrıca Güney Amerika’da en etkili ortak pazar girişimi olarak anılmaktadır.

[3] Oliver Pieper , “Argentina’s unprecedented economic boom-to-bust history”, DW, 8.04.2020, https://www.dw.com/en/https-enwikipediaorg-wiki-economichistoryofargentina/a-54310145

[4][4][4] Arjantin’de kişi başına düşen araba sayısı Fransa’dakinden, telefon hattı sayısı Japonya’dakinden fazlaydı ve Buenos Aires Metrosu sokakların altından hızla akıyordu. 1950’lerde bile, kişi başına düşen ortalama gelir, savaş sonrası ekonomisi de hızla büyüyen Almanya’dakinden önemli ölçüde yüksekti.                                                                                                            

[5] “Argentina: The superpower that never was”, FT, 22.05.2009, https://www.ft.com/content/778193e4-44d8-11de-82d6-00144feabdc0

[6] Lucinda Elliott, “Argentina and the IMF: a troubled history”, Reuters, 12.04.2025, https://www.reuters.com/world/americas/argentina-imf-troubled-history-2025-04-12/?utm_source

[7] Anant Jain, “Hyperinflation In Argentina Since 2018: A Deep Dive Into The Economic Crisis”, Sim Trade, 2.02.2025, https://www.simtrade.fr/blog_simtrade/hyperinflation-in-argentina-since-2018-a-deep-dive-into-the-economic-crisis/?utm_source

[8] “Argentina – Political and Economic Overview”, Infortal Worldwide, 14.06.2024, https://infortal.com/argentina-political-and-economic-overview/?utm_source

[9] Cem Oyvat, T Sabri Öncü ve Joel Rabinovich, “Argentina’s Economic Shock Therapy: Assessing the Impact of Milei’s Austerity Policies and the Road Ahead”, Heterodox Economic Blog., 13.03.2025, https://heterodox.economicblogs.org/prime-policy-research-macroeconomics/2025/sabri-%C3%B6nc%C3%BC-argentina-economic-shock-therapy-assessing-milei-austerity-policies?utm_source

[10] “Milei struggles to unlock global capital markets for Argentina”, FT, 5.08.2025, https://www.ft.com/content/3805d265-752a-4f8a-b25c-dde34d8b3eb0?utm_source; “Argentina Economic-Overview”, Crédit Agricole Group, https://international.groupecreditagricole.com/en/international-support/argentina/economic-overview?utm_source   

[11] Juan Martinez, “Argentina’s Meteoric Economic Upswing: From Crisis to Comeback and Beyond”, The Rio Times, 5.01.2025, https://www.riotimesonline.com/argentinas-meteoric-economic-upswing-from-crisis-to-comeback-and-beyond/?utm_source

[12] “Argentina’s poverty levels hit 57% of population, a 20-year high in January, study finds”, AP, 20.02.2024, https://apnews.com/article/argentina-poverty-levels-uca-study-milei-devaluation-d5cb0a20b1e768efdeafbad5bf05eded

[13] “The Destruction of Social Protection and Inclusive Labour Policies in Argentina”, WIEGO, 6.05.2025, https://www.wiego.org/blog/the-destruction-of-social-protection-and-inclusive-labour-policies-in-argentina/?utm_source

[14] “In progressive Argentina, the LGBTQ+ community says president has turned back the clock”, Politico, 5.12.2024, https://www.politico.com/news/2024/05/12/in-progressive-argentina-the-lgbtq-community-says-president-phas-turned-back-the-clock-00157486?utm_source; “Argentina used as a ‘testing ground’ for eroding abortion rights, warns Amnesty”, The Guardian, 28.05.2025,  

https://www.theguardian.com/global-development/2025/may/28/argentina-womens-rights-javier-milei-testing-ground-eroding-abortion-rights-seek-reverse-landmark-legalisation-warning-amnesty?utm_source     

[15] Javier Lorca, “The Chamber of Deputies sets limits on Javier Milei’s adjustments in Argentina”, El Pais, 21.08.2025, https://elpais.com/argentina/2025-08-21/la-camara-de-diputados-pone-limites-al-ajuste-de-javier-milei-en-argentina.html?utm_source

[16] “Javier Milei faces headless opposition in Argentina”, FT, 18.08.2025, https://www.ft.com/content/e6fa296e-fe44-4084-ad27-05808c62524c?utm_source

[17] “Countries and Territories”, Freedom House, https://freedomhouse.org/country/scores  

[18] “Türkiye Overall Score, 2024”, World Justice Project, https://worldjusticeproject.org/rule-of-law-index/country/2024/T%C3%BCrkiye ; “Argentina Overall Score, 2024”, World Justice Project, https://worldjusticeproject.org/rule-of-law-index/country/2024/Argentina/ 

[19] Traparency International, https://www.transparency.org/en/countries/argentina?utm_source

[20] Traparency International, https://www.transparency.org/en/cpi/2024?utm_source

[21] “Consumer prices in Argentina rose 1.9% in July, reports INDEC”, Buenos Aires Times, https://www.batimes.com.ar/news/economy/consumer-prices-in-argentina-rose-19-last-month-reports-indec.phtml

[22] “How has poverty in Argentina evolved with each president?”, Chequeado, 31.03.2025, https://chequeado.com/el-explicador/como-evoluciono-la-pobreza-con-cada-presidente/?utm_source; “Argentina reports a drop in poverty under President Milei, but many say life is harder”, AP, 1.04.2025, https://apnews.com/article/argentina-economy-poverty-milei-austerity-inflation-061bbba174706475a255c6b871953009  

[23] “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri, 2024”, TÜİK, https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Yoksulluk-ve-Yasam-Kosullari-Istatistikleri-2024-53714

[24] “In key milestones for President Milei, Argentina secures IMF deal and ends most capital controls”, AP, 12.04.2025, https://apnews.com/article/argentina-economy-inflation-milei-imf-consumer-prices-currency-8ca2cc2b1a2b025e8913f8ae85cd7170 ; “Transcript: Has Argentina’s Milei proved his critics wrong?” With Alejandro Werner Michael Stott talks to Alejandro Werner, FT, 28.07.2025, https://www.ft.com/content/6a227842-1e45-4f16-b4a2-142a11ea559a?utm_source 

[25] “Türkiye’s budget deficit widens to $25B in 1st half 2025 as interest payments surge 93%”, Türkiye Today, 16.07.2025, https://www.turkiyetoday.com/business/turkiyes-budget-deficit-widens-to-26b-in-h1-2025-as-interest-payments-surge-93-3204329?utm_source

[26] “Türkiye 2024”, Amnesty International, https://www.amnesty.org/en/location/europe-and-central-asia/western-central-and-south-eastern-europe/turkiye/report-turkiye/?utm_source

[27] “Consumer prices in Argentina rose 1.9% in July, reports INDEC”, Buenos Aires Times, 8.08.2025, https://www.batimes.com.ar/news/economy/consumer-prices-in-argentina-rose-19-last-month-reports-indec.phtml 

[28] “Trade and Economic Security”, European Commission, https://policy.trade.ec.europa.eu/eu-trade-relationships-country-and-region/countries-and-regions/turkiye_en?utm_source