Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

BİTMEYEN PARÇALAMA VE BÖLME ÇABALARI

Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) isimli sözde bir parti tarafından Diyarbakır’da, 15-16 Şubat 2025 tarihlerinde “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” düzenlendi.

Çalıştayın ardından sözde 15 maddelik, “Çalıştay Sonuç Bildirgesi” yayımlandı. [1]

Tıpkı on yıl önce 2015 yılı Aralık ayı sonunda sonunda Diyarbakır’da toplanan sözde “Demokratik Toplum Kongresi (DTK)” tarafından, demokratik özerk bölgelerin oluşturulması amacıyla yayımlanan 14 maddelik bildirge gibi. [2]

Aralarında hiçbir fark yok. Her ikisini de “Türkiye’yi Bölme ve Parçalama Bildirgesi veya Manifestosu” olarak nitelendirmek mümkün.

Demokratik Özerklik

O zamanki adıyla HDP isimli bir partinin yine Diyarbakır’da düzenlediği “Demokratik Toplum Kongresi” sonrası 14 maddelik bir bildirge yayımlandı. Söz konusu bildirgenin ilk iki maddesi şunları kapsıyordu:

-Ülke genelinde kültürel, ekonomik, coğrafi yakınlıkları dikkate alınarak bir veya birkaç komşu şehri kapsayacak biçimde demokratik özerk bölgelerin oluşturulması,

-Tüm bu özerk bölgelerin ve kentlerin demokratik esaslarla seçilmiş meclisler ve meclisler içinden seçilmiş özyönetim organları tarafından Türkiye’nin yeni demokratik Anayasasının temel prensipleri çerçevesinde yönetilmesi. Özerk Bölgelerin halk iradesinin ayrıca TBMM ve merkezi yönetimde de demokratik esaslar temelinde temsil edilmesi.

DTK Bildirgesinde ilan edilen “Demokratik Özerklik” kavramı, esas itibariyle KCK Sözleşmesinde öngörülen totaliter yapıya dayanmaktaydı. KCK Sözleşmesi, bölgede uygulanmaya başlanmış bir Anayasa taslağıydı ve sürecin sonunda “Demokratik Özerklik” bu metne göre inşa edilecekti. Sınırları değiştirmeden dört ülkede yaşayan Kürtleri kapsayan bir “Pan-Kürdizm” projesiydi. [3]

HÜDA-PAR’ın Bildirgesi

On yıl sonra bu kez HÜDA-PAR isimli bir partinin 15-16 Şubat 2025 de düzenlediği sözde çalıştayda, millî sınırlarımız içinde “Kürdistan” diye bir bölgeden bahsedildi.

Peki, “Kürdistan” dedikleri bölge neresidir?

1919’da İngiliz İstihbarat Binbaşı Noel’in çizdiği, “Hatay dahil olmak üzere, Kahramanmaraş, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars ve güneyi” bölgesidir.

Yani PKK terör örgütünün, sözde Kürdistan haritasıdır.

Kuzey Irak yönetiminin kullandığı haritadır.

ABD’nin, ünlü Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) haritasıdır. [4]

HÜDA-PAR isimli parti bununla da yetinmiyor.

“Kürtlerin büyük bir saygıyla andığı Şeyh Said’e ve Kürt alimlerine yapılan zulümlerden dolayı, devlet adına özür dilenmeli…” diyor.

Bu da yetmiyor, Anayasanın 42. ve 66. Maddeleri hilâfına, “Kürtçe, anayasal güvenceye kavuşturulmalı, anadilde eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalı, Türkiye Cumhuriyeti devletine, vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk olduğu tanımlamasından vazgeçilmelidir.” [5] gibi maddeler sıralayarak, Türkiye’nin hassas olduğu konuları gündeme getirmek suretiyle, bölünme ve parçalanmanın başlangıcı sayılabilecek taleplerde bulunuyor.

HÜDA-PAR tarafını, sözde çalıştay sonundaki 15 maddelik bildirgeye iten nedenlerin başında, ülkede halen yaşanan Anayasa tartışmalarının katkısı büyüktür. Zira Türkiye’de yeni bir Anayasa değişikliğine gidilerek bunun gerçekleştirilmesi durumunda, özerk bir bölgenin tesis edilmesi ve eyalet yapısına benzer bir yapıya geçişte sakınca olmayacağı düşünülmektedir. “Kürdistan” söylemlemlerinin arkasındaki etkenlerden biri de ABD menşeli BOP’tur. Bölgede çok ciddi sonuçlar doğuran ve köklü değişim ve dönüşümlere neden olan BOP’un bölgeye demokrasi getirme kandırmacasının bir neticesidir. [6]

Sonuç

HÜDA-PAR tarafından, sözde “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” ile ortaya çıkan bildirge, Kürt tarafının mesele ile ilgili ne derece uzlaşmaz, çelişkili ve samimiyetsiz olduğunun bariz göstergesidir ve Türkiye’nin üniter yapısına kurulan bir tuzaktır. Ne var ki, bugüne kadar kurulan bu tür tuzakların tamamının Türk Milletinin engeline takıldığını hatırlatmak zorundayız.

Diğer yandan, Suriye’de yönetimin değişmesi, Türkiye’deki mevcut Kürt siyasal oluşumu hareketlendirmiş ve elini güçlendirmiştir. Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki şekillenme veya mevcut pozisyon, iktidarın çatısı altında faaliyet gösteren HÜDA-PAR’ı böyle bir bildirge yayınlama konusunda cesaretlendirmiştir. Bununla birlikte, Suriye ve Irak’a karşı yıllarca izlenen hatalı politikalar, yaklaşımlar ve dış politikadaki istikrarsız tutum, “Kürdistan ve Demokratik Özerklik” talebini tetikleyen unsurlardır.

HÜDA-PAR’ın dile getirdiği söylemler aslında yeni bir şey değildir.  Bunlar toplumun kahir ekseriyetinin benimsemediği ve tasvip etmediği millî değerlerimize aykırı söylemlerdir.  Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin temelini oluşturan ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısını ortadan kaldırmaya yönelik olarak öteden beri dillendirilmektedir.

Yukarda değinildiği gibi daha önce 27 Aralık 2015’te sözde Demokratik Toplum Kongresi tarafından, “Demokratik Özerklik” ilan edilmiş, ancak bundan hiçbir sonuç çıkmamış ve sonu hüsranla bitmiştir.

Şimdi HÜDA-PAR isimli partinin 15 maddelik çalıştay sonuç bildirgesinin de aynı akıbete uğrayacağından hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Türkiye’nin üniter yapısının tasfiye edilerek sözde yeni Anayasa ile Türk Milletin adını, kimliğini, vatan, cumhuriyet ve millet kavramlarını değiştirmeyi tasavvur etmek, haddinden fazla çelişkili ve kabul edilecek bir durum değildir.

Bununla birlikte Türkiye, üniter yapısına kurulan tuzakları bertaraf etmek, iç cepheyi daima sağlam tutmak ve bilhassa demografik yapısını korumak maksadıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün kurduğu demokratik, lâik ve sosyal hukuk devleti olgusunun temelini oluşturan Türkiye Cumhuriyeti felsefesine tekrar geri dönmek zorundadır. [7]

KAYNAKALAR:

[1]https://hudapar.org/calistay

[2]https://www.evrensel.net/haber/268498/dtkden-14-maddelik-oz-yonetim-deklarasyonu

[3] KCK Nedir? Taha Akyol, 21 Ekim 2011 tarihli Hürriyet Gazetesi

[4] https://www.sozcu.com.tr/turkiye-yi-parcalamak-icin-cok-sabirsizlar-p141085

[5]https://hudapar.org/calistay

[6]Osman N.ARARAT –DEMOKRATİK ÖZERKLİK-21. Yüzyıl Dergisi-Ocak, 2016- Sayı:85

[7] http://ankaenstitusu.com/turkiyenin-uniter-yapisina-kurulan-tuzaklar