Twitter
Visit Us
YOUTUBE
YOUTUBE
LINKEDIN
Share

ANADOLU ÖZ BE ÖZ TÜRK YURDUDUR

Dünya üzerinde üç kıtanın birleşim/kesişim noktasındaki stratejik konumu nedeniyle, tarih öncesi çağlardan bu yana birçok medeniyetin beşiği olan Anadolu, aynı zamanda binlerce yıllık kültürel zenginliği ve geçmişiyle sayısız uygarlığa da ev sahipliği yapmıştır.

Güneşin doğduğu yer olarak bilinir. Bizanslıların güneşin doğduğu yer anlamında kullandıkları Grekçe “Anatoli” kelimesinden türemiştir.

Anadolu’nun dünya haritası üzerinde bulunduğu yer, coğrafyacılar tarafından “Asya kıtasının en batısında Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizi arasında kalan yarımada” olarak tanımlanır.

Asya Kıtası’nın tüm özelliklerini içerdiğinden Anadolu adı henüz yaygınlaşmadan önce, bu bölgeye “Küçük Asya” adı verilmiştir.

Anadolu, dünyanın en eski kara kıtaları olan Asya, Avrupa ve Afrika arasında bağlantı sağlayan en önemli geçit olma özelliğindedir.

Asya’dan Avrupa’ya geçiş yolu üzerinde olması, her üç dinin ortaya çıktığı Ortadoğu’ya yakınlığı yanında, enerji ve zengin petrol alanlarını kontrol etmesi, Anadolu’nun stratejik önemini artırmakta ve bu yönüyle yüzyıllardır tüm dünyanın ilgisini üzerine çekmeye devam etmektedir.

Aynı zamanda bu özelliği, Anadolu’nun insan topluluklarının adı geçen üç kıtadan diğerine geçmek için göç yolu olarak kullandıkları köprü olma görevi görmesine vesile olmuştur.

Özetle, uygarlığın doğduğu Anadolu toprakları zengin su havzalarıyla, enerji nakil hatlarıyla, üç tarafı denizlerle çevrili, üç kıtanın ortasında konumlanmış ve aynı anda dört mevsimin bir arada yaşandığı coğrafi bir bölge olarak halen dünya üzerinde ilgi odağı konumunu sürdürmektedir.

Türkler Anadolu’ya, bilinenin aksine ilk kez M.Ö. 13.000 yılında gelmişlerdir. [*]

Elde bunca kanıt ve belge varken, bu konunun günümüzde hâlâ tartışılıyor olması şaşırtıcıdır.

Avusturya Devlet Onur Nişanı Sahibi Prof. Dr. Erich FEİGL, Türklüğünü unutup Arap Milliyetçiliğini Türk Milletine dayatan ve Emperyalist İsrail-ABD-İngiltere’nin elemanlığını kabul edenlerin bilmedikleri gerçekleri, Nisan 2005’de İstanbul Teknik Üniversitesi Konferans Salonunda verdiği konferansta şöyle söylemişti:

Bu topraklar sadece size ait. Sizler Anadolu’ya Malazgirt zaferiyle yerleşmediniz. Çatalhöyük’teki arkeolojik bulgular, sizlerin 10.000 yıldan daha uzun süredir burada bulunduğunuzu kanıtlamaktadır.” [*]

Bizim resmi tarihimizin büyük bir kısmı bize dayatılan, tahrif (bilerek bozma) edilmiş tarihtir. Resmi tarihimiz bize Türklerin Anadolu’ya ilk gelişlerinin 1071 Malazgirt Savaşı ile olduğunu söyler!

Halbuki 1071 yılı, Müslüman Türklerin Anadolu’ya ilk gelişlerinin tarihidir.

Türkler milattan önce 13 bin yılında Anadolu’ya gelip, Anadolu’nun köklü ve kadim kültürünü oluşturdular.

Türkler Anadolu’ya göçebe olarak değil, göçmen olarak geldiler.

Şölgen Mağarasında, Rus ve Fransız araştırmacılar tarafından bulunan yazıtlarda, M.Ö. 14.000 yılında, Türklerin Tanrının Birliğine inandıkları ve yazıyı buldukları yazmaktadır.

Kırgızistan Saymalıtaş Vadisinde bulunan eserlerde, Türklerin tekerleği icat ettikleri, tekerlekli sabanla tarla sürdükleri, geyik-at-köpek gibi hayvanları ehlileştirdikleri kanıtlanmıştır.

Çoğumuz, Profesör Dr. Afif ERZEN tarafından 1967 yılında kurulan ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine bağlı “Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Araştırma Merkezini” ve yaptığı çalışmaları bilmeyiz!

Üniversite mezunu gençlerimizin çoğu Prof. Dr. Erich FEİGL- Prof. Dr. Justin MCCARTY- Tarihçi Andrew MANGO- Tarihçi Normon STONE- Tarihçi Stanford SHAW- Kazım MİRŞAN- Servet SOMUNCUOĞLU- Prof. Dr. Semavi EYİCE- Ord. Prof. Ali TANOĞLU-Necdet SÜMER-Haluk TARCAN gibi isimleri ve çalışmalarını bilmezler! [*]

Yukarıda isimleri yazılı bilim insanlarımız, Türkler konusunda mevcut tarihi alt-üst edecek buluşlara imza attılar.

İstanbul Üniversitesi Senatosunun “Şeref Doktoru”, Türk Tarih Kurumunun “Onur Üyesi” payesi ile ödüllendirilen Prof. Dr. Afif ERZEN, yıllar süren araştırmalarını Türk Tarih Kurumunun 1984 yılında yayınladığı “Anadolu ve Urartular” kitabında bu gerçeği bilimsel olarak ispat etmiştir.

Kazım MİRŞAN’ın incelediği, Doğu Anadolu’da mevcut yazı öğelerini içeren kaya resimleri ve kaya yazıtları, merhum Servet SOMUNCUOĞLU’nun Orta Asya’dan Anadolu’ya yıllar süren araştırma boyunca belirlediği on binlerce kaya yazıtları, resimleri ve damgalar, Türklerin Anadolu’ya M.Ö. 13.000 yıllarında geldiklerini tartışılmaz bir şekilde kanıtlamışlardır.

Göbeklitepe’nin tarihinin çözülmesi bize bu konuda çok şeyler anlatmaktadır.

Göbeklitepe M.Ö. 12.000 yılında kurulmuştur. Göbeklitepe dikilitaşlarının üzerine resmedilmiş çok sayıdaki hayvan figürlerinin damgaların, Türk Dikilitaşlarındaki hayvan figürleriyle, insan figürleriyle, damgalarıyla birebir aynı olması Ön Türklerin Anadolu’ya geliş tarihini doğrulamaktadır.

1933 yılı Eylül ayında Hitler zulmünden kaçıp Türkiye’ye sığınan ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinin Kurucu Akademisyenleri arasında yer alan ve 1953 yılına kadar bilim insanı yetiştiren Prof. Dr. Fritz NEUMARK’ın şu sözünün altını çizip, defalarca okumamız gerekir.

“Tarihten Türk çıkarılırsa, tarih kalmaz! Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir…” [*]

Büyük Atatürk, 1930 yılında Türk Tarih Kurumunun Alacahöyük’te yaptığı kazılar sonucunda bulunan Türk Tarihi ile ilgili bilgiler karşısında, kendi el yazısıyla şunları yazmıştır:

“Bu memleket dünyanın beklediği, asla unutamadığı bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne 7 bin yıllık bir Türk beşiğidir. Beşiği rüzgarlar salladı beşikteki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın yıldırımlarından, şimşeklerinden, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı, onları tabiatın babası olarak tanıdı. Onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek oldu, yıldırım güneş oldu, Türk oldu.

Türk budur, yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir…”

Türkistan sevdalısı Kazak lider Mustafa ŞOKAY, Anadolu’yu kastederek, ‘’Her Türk’ün iki yurdu vardır, biri kendi doğduğu topraklar, ikincisi Türkiye’dir.’’ der. [**]

Sonuç olarak, Anadolu, öz be öz Türk Yurdudur!

Türkler, Anadolu’ya ilk kez M.Ö. 13.000 yılında gelmişlerdir.

Bu gerçek, bu ülkede yaşayan herkese tarafından bilinmeli ve kanıtlarıyla birlikte tüm dünyaya öğretilmelidir.

[*]https://rifatserdaroglu.net/2025/09/23/23-september-2025-1531/

[**]Tarih Gazetesi Gönderisi (Facebook), Yeni Ulak X Sayfası (@YeniUlak)